"يطردني" - Traduction Arabe en Turc

    • kovar
        
    • beni kovmasını
        
    • kovacak
        
    • kovsun
        
    • kovmaz
        
    • kovamaz
        
    • kovabilir
        
    • kovacağını
        
    • kapı dışarı
        
    • beni haşlamasını
        
    • beni dışarı atmasını
        
    • kovdu
        
    Scully öğrenirse beni kovar. Open Subtitles سكالي من الممكن ان يطردني اذا علم بالامر
    Sanırım kadın, Eynollah'a beni kovmasını söyledi ve yerime iyi bir işçi önerdi. Open Subtitles اعتقدت أنها طلبت من عين الله أن يطردني وعرضت عليه استبدالي بعامل أفضل
    Dürüstlük mü? Yani eğer Boulder'a gidersem Todd beni kovacak gibi mi? Open Subtitles صادق مثل ان تود سوف يطردني من العمل إذا لم اذهب الى بولدر
    Yakın bir arkadaşımın yasını tuttuğumu bilirse böylelikle beni sittin sene kovmaz. Open Subtitles النقيب لن يطردني إن علم أني أنحب على فراق صديقٍ مقرب
    Hayır, beni kovamaz çünkü en son onun ameliyathanesinde bir hava embolisi için torakotomi yaptığımda kulağımın dibinde bağırmak yerine beni cesaretlendiriyordu. Open Subtitles لا، لن يطردني بسبب الوقت الذي قمت حينها بشق صدر موظف كان معه في غرفه العمليات
    Babam bu yüzden beni kovabilir. Open Subtitles أبي قد يطردني على ذلك
    Çünkü ortağım bunu yapmazsam beni kovacağını söyledi! Open Subtitles ؟ ؟ لان شريكي قال انه سوف يطردني اذا لم افعل هذا
    Yine de beni öyle kapı dışarı etmesi gerekmiyordu. Open Subtitles ومع ذلك، لم يكن على أبيها أن يطردني بتلك الطريقة
    Mükemmel. Telefonda beni haşlamasını hiç istemem. Open Subtitles رائع , انا اكره ان يطردني من مكالمه
    Ayak altında dolanıp, beni dışarı atmasını beklemek istemiyorum. Open Subtitles لن أبقى حتى يطردني
    Beni sürekli kovar zaten. Merak etme, çok sürmez. Open Subtitles يطردني بلا هوادة لا تقلق، لن يُطيل
    Anladığını pek sanmıyorum. Babana doğruyu söylesem bile sana kasayı açtığım için kovar beni. Bana söz vermiştin. Open Subtitles -لا اعتقد ذلك، حتى لو اخبرت والدك الحقيقة، سوف يطردني لأني فتحت الخزنة لك.
    Harry'yi arayıp beni kovmasını söylemiş. Roger'ın da tepesi attı ve beni kovdu. Open Subtitles وقال لهاري بان يطردني , وبعدها غضب روجر وطردني
    Bunun üzerine Bay Aldridge'e beni kovmasını söylediler. Open Subtitles وبعدها جعلوا السيد ألدريدج يطردني
    Müvekkilim beni kovacak, işsiz kalacağım, sen de öyle. Open Subtitles موكلي سوف يطردني, وسأصبح بلا عمل, وكذلك أنتي
    Kendisi bağırıyordu ben de beni kesin kovacak diye düşünüyordum. Bize daha önce de bağırırdı ama bu şekilde değil. Open Subtitles لقد كان ، يصيح ، لقد ظننت أنه سوف يطردني بالتأكيد كان يوبخنا من قبل لكن ليس مثل هذا
    Bunu Marcello'ya açıklarım belki beni kovmaz. Open Subtitles و ربما لن يطردني غدا
    Beni evin hepsinden kovamaz. Open Subtitles لا يستطيع أن يطردني من البيت بأكمله
    Dr. Goodwin, Bay Ehlert'dan bin kat daha iyi ama yine de beni kovabilir. Open Subtitles دكتور (جودوين) ألطف مليون مرة (من السيد (إلهرت لكن يمكن أن يطردني
    Beni kovacağını umarak birazını cebe attım ama kimse fark etmeyince atmaya devam ettim. Open Subtitles أنا إزلت قليلاً من الأمل أن يطردني لكن لم يلاحظ أحد لذا فإنني أبقيت على التزوير
    İstediğini yapabilmek için beni kapı dışarı etmek isteyen... bu tanımadığın zenciyle yaşarken ben ne hissediyorum, biliyor musun? Open Subtitles كيف تردينني أشعر وأنتِ تعيشين مع هذا الزنجي المجرم... ً الذي لا تعرفينه والذي يريد أن يطردني كي يفعل مايريده؟
    Yolda. Mükemmel. Telefonda beni haşlamasını hiç istemem. Open Subtitles رائع , انا اكره ان يطردني من مكالمه
    Ayak altında dolanıp, beni dışarı atmasını beklemek istemiyorum. Open Subtitles لن أبقى حتى يطردني

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus