"يطلبه" - Traduction Arabe en Turc

    • istediği
        
    • isterse
        
    • dediğini
        
    • derse
        
    • istiyorsa
        
    • istediklerini
        
    • talep
        
    • sipariş
        
    • diyorsa
        
    • istediğini
        
    • dediklerini
        
    • söylediklerini
        
    • söylerse
        
    Bu, her gün kulaklarımda dolanan sesti ve bu sesi; her kız, her gün toplumun yapmalarını istediği bir şeyi yapmadıklarında duyuyordu. TED كانت هذه هي الموسيقى التي أسمعها كل يوم وهي الموسيقى التي تسمعها الفتيات كل يوم عندما لا يفعلن ما يطلبه منهن المجتمع
    Şimdi beni dinleyin! İstediği birşey olursa temin etseniz iyi olur! Open Subtitles استمع الآن ، أيا كان ما يطلبه نفذوا له ما يريد
    Bay Schindler ne isterse, onu yapabilir. Çok vasıflı işçidir. Open Subtitles يستطيع أن يفعل ما يطلبه السيد شندلر هو ماهر جدا
    Metal kazanlar, depolar kısaca Bay Schindler ne isterse onu yapar. Open Subtitles يستطيع صنع علب من القصدير و يصنع خزانات يستطيع أن يفعل ما يطلبه السيد شندلر هو ماهر جدا
    Bir aday olarak Stash, kabul görmüş çete üyelerinin dediğini yapmak zorunda. Open Subtitles بما انه خادم , ستاش ملزم بفعل أي شيئ حامل الشارة يطلبه منه
    Otomatik silahlı adamlar ne derse onu yaparım. Open Subtitles أنفّذ ما يطلبه مني رجال يحملون أسلحة نصف أوتوماتيكية
    O andan itibaren Bay Calloway'in istediği her şeyi yaptım. Open Subtitles منذ تلك اللحظة كنت افعل كلّ شيء يطلبه السّيد كالواي
    Şu anda kolektivistlerin, aynı dünyanın yok edildiği gibi sizden, yok etmenizi istediği budur. Open Subtitles وذلك ما يطلبه منكم اليوم الجمعيون أن تدمروه كما لم تدمر الأرض من قبل
    Bu onların uzmanlığı değil hisse sahiplerinin onlardan istediği bu değil. Open Subtitles ليس هذا ما يطلبه منهم أصحاب أسهمهم ليفعلوه. لذا أعتقد أنهم تعدوا حدودهم
    Efendilerinin gitmelerini istediği yön neresi olursa olsun teşvik edilmeye açıktırlar. Open Subtitles يجعلون أنفسهم عرضة للوخز في أيّ اتجاه يطلبه سادتهم
    Karşılığında istediği tek şey temiz çarşaflar ve uyuşturucudan kafayı bulmuş fahişenin üzerindeki kusmukları temizlememdi. Open Subtitles وكل ماكان يطلبه بالمقابل، تنظيف الملاءات وتنظيف القيء من العاهرة مدمنة العقاقير
    Bize yardım etti, yaralandı ama bu ne isterse yapacağının anlamına gelmez. Open Subtitles لقد ساعدنا وهوا مُصاب ،لكن هذا لا يعني أنه عليكي ان تفعلي كل ما يطلبه منكِ
    Nereye isterse oraya taşıyacaksın. Anladın mı? Open Subtitles سوف تحمله إلى المكان الذي يطلبه هل تفهم؟
    Nereye isterse taşıyacaksın. Anladın mı? Open Subtitles سوف تحمله إلى المكان الذي يطلبه هل تفهم؟
    - Indy, lütfen, dediğini yap! Open Subtitles إندى , أرجوك إفعل ما يطلبه منك
    Simdi bir köpek gibi ve sadece isveçliler ne derse onu yapiyor. Open Subtitles الآن مثل الكلب يفعل ما يطلبه منه السويدييون
    Kızcağızım, bittim ben ve her ne istiyorsa benden vermeye geldim. Open Subtitles يا طفلتى , لقد أنتهيت وأتيت لأعطية أى شئ يطلبه
    Onunla tanışıklığımız öyle bir düzeyde ki onun istediklerini yaptıracak birçok kişi bulabilirim. Open Subtitles إن معرفتي بهذا الشخص تؤهله بأن يقنع الناس بأن يفعلوا ما يطلبه
    Belirli bir süre içinde talep gören neyse... çöpçülerde onu toplar. Open Subtitles يجمعون ما يطلبه السوق و في جميع الأوقات يوجد هنا تجار إعادة تدوير بالجملة و يكون هذا ما قاموا بجمعه
    Öğlen yemeği yediler çünkü Kont'un sipariş ettiğini duydum. Open Subtitles أنا علمت انهم تناولوا الغداء لأنى سمعت الكونت يطلبه
    Bu yüzden Papaz Mather ne diyorsa yapın, duruşmada John Alden aleyhine ifade verin. Open Subtitles لذا قوموا بما يطلبه منكم الكاهن ماذر وتكلموا ضد جون ألدن في المحاكمة
    Senden her istediğini yapmak durumunda kalırsın. Open Subtitles إذا كان يريد إهداؤك إياها؟ لأنه يضعك في موقف أنك ستفعلين كل ما يطلبه
    - Eğer bu adamın dediklerini yapmazsak ve polise gidersek bilgilerimizi en yüksek fiyatı verene satacak. Open Subtitles إذا رفضنا أن نفعل ما يطلبه مننا و ذهبنا للشرطة فهو سيبيع معلوماتنا لمن يدفع أكثر
    Lütfen, ben Psikiyatrım. Size söylediklerini yapın. Open Subtitles ارجوكى ، اننى طبيبة نفسية فقط افعلى ما يطلبه منك
    Bu sanki... başka ülkelere dilenci çanağımızı bırakıyoruz gibi gözükür onlar bize ne yapmamızı söylerse tam olarak yapıyoruz ve o zaman bunun için onları hor görüyoruz. Open Subtitles يبدو إننا نخدم البلدان الأخرى و نفعل ما يطلبه مننا تماماً. و نحن نحتقرهم لهذا السبب.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus