On dakika kadar birlikte kalırlar ortaklıkları için çok önemli olan bağı tekrar teyit ederler. | Open Subtitles | يظلون مع بعض نحو عشر دقائق يثبتون أواصر العلاقة الضرورية لشراكتهم سوية |
Böyle donmuş bir hâlde yaklaşık altı ay kadar kalırlar. | Open Subtitles | يظلون فى هذا التجميد العميق لمده أقصاها ستة شهور |
Sen onlara vuruyorsun tekrar kalkıyorlar. Ben vuruyorum orada kalıyorlar. | Open Subtitles | أنت تضربهم، ثم ينهضون مجدداً أما أنا أضربهم، يظلون مستلقين |
Bu insanların birçoğu, yaklaşık 40 milyonu kendi ülkelerinde kalıyorlar, ama 25 milyonu mülteci oluyor. | TED | أغلب هؤلاء الناس، حوالي 40 مليون، يظلون في أوطانهم، لكن 25 مليون منهم هم لاجئون. |
Ama aynı şeyi tekrar edip duruyorlar: "Amerika siyah bir başkana hazır mı? | Open Subtitles | لكن يظلون يقولون الشيء نفسه هل " أمريكا " مستعدة لرئيس أسود ؟ |
Tanrım. Neden ilacını değiştirip duruyorlar? | Open Subtitles | لم يظلون يُغيرون له أدويته؟ |
Kapıyı açsan bile içeride kalırlar. | Open Subtitles | تفتح لهم الباب و لكنهم يظلون بالداخل |
Bir gece odalarında kalırlar ve sonra da giderler. | Open Subtitles | انهم فقط يظلون فى غرفهم حتى ذات ليلة... يذهبون ثانية |
Orada Seninle kalırlar | Open Subtitles | بطريقة ما يظلون معك |
- kalırlar bir şekilde | Open Subtitles | . بطريقة ما يظلون معك |
Aynen öyle. Bu yüzden belki de orada kalırlar. Tamam, dur bakalım. | Open Subtitles | -بالضبط، لذا قد يظلون هناك |
Tekrar açılmak için güvenli olduğundan emin olana kadar oldukça uzun süre böyle kalıyorlar. | Open Subtitles | يظلون على هذا الوضع لفترة طويله جداً وعندما يكونوا واثقين من الأمان يحلوا هذه الربطه |
Hemen indirmezsem, bütün yıl asılı kalıyorlar! | Open Subtitles | إذا لم أنزلهم الآن فسوف يظلون هنا طوال العام |
Kalplerimizde kalıyorlar. | Open Subtitles | يظلون بقلوبنا |
Hastalıklar hakkında konuşup duruyorlar. - Senin mi? | Open Subtitles | يظلون يتحدثون عن المرض |