Fikirlerinin Tanrı'dan bir armağan olduğunu düşünüyor yada inanıyordu. | Open Subtitles | لقد أدرك أو كان يعتقد بأن أفكاره كانت هبة من الرب. |
Saygıdeğer muhaliflarim oyverenlerin Saf aptallar olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن منافسي الموقر يعتقد بأن الناخبين هم حمقى وسذج |
- Wally elmaların sıkıcı olduğunu düşünüyor. - Hiçbir zaman sıkıcı olduğunu söylemedim. | Open Subtitles | والي يعتقد بأن أشجار التفاح مملة أنا لم أقل بأنهم مملين |
- Merhaba. - Komik olduğunu sanıyor. Komik bir şey yaptığını sanıyor. | Open Subtitles | ـ هيا ـ يعتقد بأنه مضحك, يعتقد بأن المضحك يعمل |
Onun masum olduğunu düşünen tek bir kişi söyleyebilir misiniz? | Open Subtitles | تستطيع أن تسمي شخصاً واحداً يعتقد بأن ذلك الفتى بريء؟ |
Kimse kocanın Cylon olduğunu düşünmüyor. | Open Subtitles | لا أحد يعتقد بأن ما تتمتعون به كان الزوج سيلون. |
modern fiziğin tuhaflığının çok uç bir örnek olduğuna inanıyor. | TED | يعتقد بأن غرابة الفيزياء الحديثة ليست سوى مثالا متطرفا. |
Tyler'ın Duke'ün bedeninde kalmak istediğini bunu yapmak için de gerçek bedenini öldürmesi gerektiğini düşündüğünü söyledi. | Open Subtitles | . وهو يعتقد بأن عليه قتل جسده القديم , لفعل ذالك . و جسم ذالك الرجل , لايزال بالـ ـمشفي |
Kara Şövalye'nin bir hayalet olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | إنه يعتقد بأن الفارس الأسود عبارة عن شبح |
Babam neden emlak konusunda keskin bir zekâm olduğunu düşünüyor sence? | Open Subtitles | لماذا تعتقدين بأن أبي يعتقد بأن لدي خبرة بالعقارات ؟ |
Tüm köpeklerin erkek ve tüm kedilerin dişi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هو يعتقد بأن جميع الكلاب ذكور وجميع القطط إناث |
ve o mikroskobik Marslılar olduğunu düşünüyor. Belki de bazıları bu kayaçlarda seyahat etmiş olabilir. | Open Subtitles | وهو يعتقد بأن الميكروبات المريخية قد سافرت على بعض هذه الصخور المريخية |
Bu ikisi arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هو يعتقد بأن هناك إتصال بين هذين الاثنين. |
Büro fazlasının da olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا، المكتب الفيدرالي يعتقد بأن هناك أكثر من ذلك |
Geldiğim yerde bazıları insanoğlunun narin ve zayıf olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | من حيث أتيت , البعض يعتقد بأن البشرية سهلة التدمير وضعيفة |
Majesteleri genç ve yakışıklı bir erkeğinin ait olduğu yerin savaş meydanı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | جلالته يعتقد بأن رجلا بهذا الصغر و الوسامة ينتمي لأرض المعركة |
Herkes bu çocukta bir sorun olduğunu düşünüyor ama sen düşünmüyorsun, değil mi? | Open Subtitles | الجميع يعتقد بأن هناك خطب ما بالفتى لكنك لا تفعل |
Charles bunun beyaz bir sayfa açmak için iyi bir fırsat olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | تشارلز يعتقد بأن هذا يمكن أن يكون صفحة بيضاء |
Ortağını öldürenin doğaüstü bir yaratık olduğunu sanıyor ve bir şekilde, nasıl bilmiyorum ama, Prue, cadı olduğunu biliyor. | Open Subtitles | إنه يعتقد بأن شريكه قد قُتِل عن طريق شخص خارق وبطريقة ما، لا أعرف ماهي بالضبط، لقد عرف أنكِ ساحرة، برو |
Herkes "Andy"nin "Andrea"nın kısaltması olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | الجميع يعتقد بأن أسم آندي هو اختصار لـ آندريا |
Bunun fazla hızlı ve kolay olduğunu düşünen tek kişi ben miyim? | Open Subtitles | المعذرة، هل هناك أحد يعتقد بأن هذا حدث بسرعة وسهولة؟ |
En azından artık Shirley'nin annem olduğunu düşünmüyor. | Open Subtitles | على الأقل هو لا يعتقد بأن (شيرلي) هي أمي بعد الآن. |
Şimdi yetişkin olduğundan görevinin hukuk sisteminde ailesini ayıranlardan intikam almak olduğuna inanıyor. | Open Subtitles | والآن هو بالغ يعتقد بأن مهمته الانتقام من العاملين في النظام القانوني الذين يعتقد انهم دمروا عائلته |
Blake, baban bu davaların bağlantılı olduğunu neden düşündüğünü söyledi mi? | Open Subtitles | بليك هل أخبركِ والدك أي شيء أخر جعله يعتقد بأن هذه القضيتين مُتصلتين ؟ |