- Kredi kartı falan kabul etmiyorum. - Bu "Adam"ın hoşuna gitmeyecek. | Open Subtitles | ـ لا أستخدم بطاقات إئتمان على الإطلاق ـ "الرجل" لن يعجبه ذلك |
Bu ikimizin de hoşuna gitmez. | Open Subtitles | لأنني أقول لك أنه لات أحد منّا سوف يعجبه ذلك |
hoşuna gitmeyebilir. Bunun için sana teşekkür etmeyebilir. | Open Subtitles | ربمـا لن يعجبه ذلك ربمـا لن يشكرك على ذلك |
En azından bir kısmı, ve senin bir kısmında bundan hoşlanıyor. | Open Subtitles | ،على الأقل جزءٌ منها يُحبّك وربما جزءٌ منك يعجبه ذلك .ولا يريد إيقاف حبها لك |
Terboven Bundan hoşlanmadı kendisiyle yer değiştirmemi istedi. | Open Subtitles | لم يعجبه ذلك فأمرني بتبديل الأماكن معه |
Gerçek dünyadan bir ısırık almak istedi ama tadı hoşuna gitmedi. | Open Subtitles | لقد أراد أن يتذوق طعم العالم الحقيقي, ولم يعجبه ذلك. |
Çenemi kapalı tutsam iyi olur zira hiç hoşuna gitmez. | Open Subtitles | من الأفضل أن أخرس لأنه لن يعجبه ذلك |
- hoşuna gitmeyecek. - Leo'dan alamadın mı? | Open Subtitles | . لن يعجبه ذلك ألا يمكنك أن تطلبها من " ليو " ؟ |
Bu hoşuna gitti mi? Kardeşinden sonra gelmek. | Open Subtitles | لم يعجبه ذلك ,أن يكون بديلا لأخيه؟ |
Ama kötü çocuğun hoşuna gitmedi bu. | Open Subtitles | ولكن الرجل السيء لم يعجبه ذلك. |
Albert'in hoşuna gitmez. | Open Subtitles | لو رآه البرت لن يعجبه ذلك |
Alan, ağabeyine yatağımı buraya taşıdığımızı söylemen gerek ve eğer hoşuna gitmezse o zaman çok ayıp eder. | Open Subtitles | الن) عليك ان تخبر اخيك) بأننا سننقل سريري هنا، واذا لم يعجبه ذلك حسناً، سيكون ذلك تحذيراً قاسياً |
Bu Bruno'nun hoşuna gitmedi ama buna saygı duydu. | Open Subtitles | برونو" لم يعجبه ذلك " ولكنه احترم رغبتي |
hoşuna gitmedi pek. | Open Subtitles | لم يعجبه ذلك , أليس كذلك ؟ |
- Hiç hoşuna gitmez bu da. - Öyle mi? | Open Subtitles | ولن يعجبه ذلك أتعلم ماذا؟ |
Hayır, bu çok hoşuna gitmeyecektir. | Open Subtitles | لا , لن يعجبه ذلك كثيراً |
Bu birilerinin hoşuna gitmeyecek. | Open Subtitles | أحدهم لن يعجبه ذلك. |
Birisi bunu biliyor ve hoşuna gitmiyor. | Open Subtitles | واحدهم يعرف ذلك ولا يعجبه ذلك |
O da bundan hoşlanıyor. | Open Subtitles | أنه يعجبه ذلك. |
-Ve kesinlikle Bundan hoşlanmadı. -Olamaz. | Open Subtitles | ولم يعجبه ذلك إطلاقـًا |