Jamal, o sana göre değil. O kızlar ancak üç kelime bilir. | Open Subtitles | جمال، أنت لا تريد ذلك هم بنات يعرفن ثلاث كلمات فقط |
Şaşmam. Bu kadınlar gizlenmeyi bilir. | Open Subtitles | حسنا هذا ليس مفاجئا هؤلاء النسوة يعرفن كيف يكن متحفظات |
Benim tanıdığım kadınlar erkekler kanunlarını da bilir. | Open Subtitles | أولئك اللواتي أعرفهن يعرفن ميثاق شرف الرجل |
Kendilerini korumayı bilen kadınlar, fark yaratmanın anlamını bilirler. | TED | النساء اللاتى يعرفن كيف يحمون أنفسهن يعرفن ماذا يعنى أن تحدث فرقًا. |
maskesi. benden başka hiç kimse, maskesiz ne kadar çirkin göründüğünü bilmiyor. | Open Subtitles | قناعه , لا يعرفن كم هو قبيح بدونه ، كما أعرف أنا |
Bilgisayarları sevmek zorunda olmadıklarını bilmiyorlar. | TED | ولا يعرفن أنه ليس من المفترض بهنّ الاعجاب بالحواسيب. |
Bazı kadınlar ellerindekinin kıymetini bilmez. | Open Subtitles | بعض النساء لا يعرفن الشيء الجيد عندما يكون ملكهن |
Bütün hatunlar tatilde olanın tatilde kaldığını bilir. | Open Subtitles | كل الفتيات يعرفن أن ما يجرى في الجولة السياحية يبقى فيها |
Çoğu kadın, kocasının ofiste ne haltlar yediğini bilir. | Open Subtitles | معظم النساء يعرفن ماذا يفعل أزواجهن في المكاتب |
Çünkü ofis kızları herkes hakkındaki her şeyi bilir. | Open Subtitles | لأنّ عاملات المكتب يعرفن كل شيء عن كل شخص. |
Bazı kızlar birbirlerinin şarkılarının tüm sözlerini bilir. | Open Subtitles | بعض الفتيات يعرفن كلمات كل الأغاني التي يتبادلنها فيما بينهن |
Bazı kızlar birbirlerinin şarkılarının tüm sözlerini bilir. | Open Subtitles | بعض الفتيات يعرفن كلمات كل الأغاني التي يتبادلنها في ما بينهن |
Şu kızlara bakın. Onlar da bilir. | Open Subtitles | انظر الى هؤلاء الفتيات انهن يعرفن ايضا |
Kadınlar bunu bilir, sen de bileceksin. | Open Subtitles | النساء يعرفن هذا الشعور. وستعرفينه أنتِ |
Kadınlar delidir. Bizi nasıl öldüreceklerini bilirler. | Open Subtitles | النساء اللعينات مجنونات يعرفن كيف يقتلوننا |
Kadınlar, neye karşı koymaları gerektiğini okudukları romanlardan bilirler, ama ben hiç öğrenemedim, anne, hiç fırsatım olmadı, ve sen, sen bana yardım etmedin! | Open Subtitles | الفتيات يعرفن كيف يدرأن عن أنفسهن فهن يقرأن الروايات لكني لم أتلقى هذا النوع من المعرفة لم تتح لي الفرصة,و أنت أنت لم تساعديني |
Onlar hep bilirler. Ohh... Atıyorsun, Poirot. | Open Subtitles | انهن دائما يعرفن طلقات فى الظلام يا بوارو |
Her kadın bunları yaşamıştır ama kimse var olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | كل امرأة شعرت بها و لكن لم يعرفن انها موجوده |
Bizdeki yeni çocuklar karidesli makarnayı bilmiyor. | Open Subtitles | البنات الجدّد التى تمتعينهن.. لا يعرفن الفرق بين الإسباغيتي و الجمبري |
Bekar insanlar gerçek mutluluk ne bilmiyorlar. | Open Subtitles | الغير متزوجات لا يعرفن ما هي السعادة الحقيقية |
Birçok kadin, denemeden ne sevdigini bilmez. | Open Subtitles | معظم النسوة لا يعرفن ماذا يردن مالم يجربنه. |