"يعرفني" - Traduction Arabe en Turc

• tanıyor
• tanımıyor
• tanır
• tanıyan
• tanıdığını
• biliyor
• tanıyordu
• tanıyormuş
• tanımadı
• tanımadığı
• tanımıyormuş
• bilen
• bilir
• tanımaz
• tanımayan

Her tanıştığımızda, onu daha çok tanıyorum, ...o beni daha az tanıyor.
في كل مرة نلتقي فيها، أتعرف عليه أكثر لكنه لا يعرفني جيدا

Çünkü, bunları bırakan kişi beni çok iyi tanıyor gibiydi.
لأن الشخص الذي يترك هذه الأشياء يبدو انه يعرفني جيداً..

Kimse de beni tanımıyor. Bu yüzden bir yabancıyım. Fakat aslında yabancı değilim.
ولا أحد يعرفني هنا أنا غريبا ، ولكني لا أشعر بهذا بين الجميع

Kyle beni tanır, benim neleri hoş görüp görmeyeceğimi bilir.
كايل يعرفني ، ويعرف ما استطيع وما لا استطيع اخبارها

Seni iyi tanıyan takımda kimseyi hatırlayamamak da yük sayılmaz mı?
ألا تراه عبئاً أن أدخل فريقاً يعرفني بالفعل ولكنني لا أعرفهم؟

Ben hatırlamıyorum ama o beni iyi tanıdığını söylüyor.
أنا لا يمكنني التذكر ولكنهُ يقول أنهُ يعرفني جيداً

Yapamam, herkes beni tanıyor burada. Anlamıyor musun?
لايمكنني الإتصال بالدكتور لأن جميع من هنا يعرفني , ألا تفهمين ؟

İsmim Alicia Marnet Ibañez. Bazılarınız beni zaten tanıyor.
أنا أليسيا مارنيت ايبيز بعضكم يعرفني من قبل

Evet, beni tanıyor ama sen benim gizli silahım olabilirsin. Hadi.
نعم, إنه يعرفني ولكنك تصلح أن تكون سلاحي السري, هيا

Beni artık iyi tanıyor ve çok da zeki bir çocuk. - Bu partiyi benim düzenlemediğimi hissedecektir.
الآن هو يعرفني جيداً ، و أنه ذكياً لذا إذا لم أشارك بتحضير تلك الحفلة ، سوف يشعر بذلك

Dağda geçen beş gün beni o kadar değiştirdi ki köpeğim bile beni tanımıyor.
خمسة أيام على الجبل غيروني حتى كلبي لا يعرفني.

Beni buralarda kimse tanımıyor. Para kazanabilirim.
لا احد يعرفني هنا لذا اعتقدت بأنه يمكنني العمل في الملاعب

Ama bunu yapamam. Birisi beni tanır ve geri götürür.
لا يمكنني ان افعل هذا شخص ما سوف يعرفني , ويعيدوني

- Hayır, benden alacak, beni liseden bu yana tanır.
كلا، سيأخذها منـّي، إنه يعرفني أنا أعرفه منذ الثانوية

Beni tanıyan herkes bilir ki, birilerine yanlışlarını söylemekten asla çekinmem.
الآن , اي شخص يعرفني .. يعرف أنه ليس لدي أي مشكلة في اخبار شخص ما أنه مخطيء

Beni tanıdığını düşünen insanların yanında uyanamam.
لا أستطيع أن أستيقظ بجانب شخص يعتقد أنه يعرفني

Bak, hiç kimsenin senden haberi yok. Hayır, birileri beni biliyor.
ـ أسمعي، لا أحد يعرف بشأنّكِ ـ كلا، ثمة أحد يعرفني

Ve onun öyle söylemesinden son derece güven aldım, cünkü beni çok iyi tanıyordu.
واستمديت الثقة من كلامه ذاك، لانه كان يعرفني جيدا.

Beni tanıyormuş gibiydi. Sanki bunları daha önce yapmışız gibi.
كان يتصرف وكأنه يعرفني وكأننافعلناهذامسبقاً.

Beni hiç tanımadı ki, Lula. O zaman unutması gereken çok şey de yok.
هو لم يعرفني ابدا يا لولا لذلك فليس هناك الكثير لديه ليفقده

Aslında beni kimsenin tanımadığı bir yerlere gitmeli ve yeni bir hayata başlamalıyım.
ينبغي لي الأنتقال الى مكان حيث لا يعرفني فيه أحد ابدأ بحياة جديدة

Salak Yahudi. Birlikte büyüdük, ama beni tanımıyormuş gibi yapıyor.
اليهودي الوغد,ترعرعنا معاً و يتصرف و كأنة لا يعرفني

Yavaş yavaş farkına vardım ki, beni bir yıldan uzun bir süredir bilen kimseyi tanımıyorum.
ببطء عرفت انني لا أعرف شخص يعرفني لمدة أكثر من عام.

İlk uçakla Namibya'ya gidebilirim. Orada beni kimse tanımaz.
يمكنني أن أذهب في أول رحلة لناميبيا, لا أحد يعرفني هناك

Sigaralarımı beni tanımayan iki değişik kasabadan alıyorum.
أشتري سجائري بعد مقاطعتان حيث لا أحد يعرفني