Ama insanlar kendilerine verilene kadar neye ihtiyaçları olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | لكن الناس لا يعرفون ما يحتاجون له حتى يعطى إليهم |
Öğretme becerilerine sahip olan ve seyirciyi olaya dahil edebilen kişiler öğretmenlik lisansının ne olduğunu bile bilmiyorlar. | TED | من لديهم مهارات التدريس وإشراك الجمهور لا يعرفون ما تعنيه شهادة مدرّس حتى. |
Ama baharatların yiyecek veya ilaç olarak mı yoksa sadece dekorasyon için mi kullanıldığını bilmiyorlar. | TED | ولكنهم لا يعرفون ما إذا كانت هذه التوابل تستخدم للغذاء أو الدواء أو فقط للزينة. |
Ve bu çekim gerçek katılımcılarla çekildi; ne olduğunu bilmiyorlardı. | TED | وهذه لقطات مع مشاركين حقيقيين، لا يعرفون ما الذي يحدث. |
Annemde bir iz ortaya çıktı. Doktorlar ne olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | لقد ظهرت علامة على أمي، الأطباء لا يعرفون ما هي |
Mesele de şu ki, moda işindeki insanlar bu işin içinde olmanın nasıl birşey olduğunu biliyorlar, çünkü buna alışkınlar. | TED | والفكرة هي، أن الناس في أعمال الموضة يعرفون ما هو أن تكون في أعمال الموضة، لأنهم معتادون على ذلك. |
Buradaki insanlar nasıl ayakta kalacaklarını biliyorlar çünkü neyin gerçek, kimin sahici, kimin sahte olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | لأنهم يعرفون ما هو حقيقي ومن هو أصلي ومن هو غير أصلي |
Biliyorsunuz, merkezi hükümet ya da eyalet yönetimleri en iyisini kendilerinin bildiğini ve size ne yapacağanızı söyleyebildiklerini düşünüyorlar. | TED | كما تعرفون، الحكومة المركزية تقرر أو الحكومة المحلية يعرفون ما هو أفضل وسيخبرونك بما يجب أن تقوم به. |
Bunu affetmenizi istiyorum. Onlar yanlış yönlendirilen çocuklar, ne yaptıklarını bilmiyorlar. | Open Subtitles | نرجو أن تسامحهم، فأنهم كالأطفال التائهون، لا يعرفون ما يفعلون |
Neyi hedeflediklerini bilmiyorlar, vurup vurmadıklarını da bilmiyorlar. | Open Subtitles | لا يعرفون ما هدفهم .. ولا يعرفون فيما اذا كانو قد اصابوه |
Neyin benim açımdan iyi olduğunu bilmiyorlar, o yüzden her şeyi askıya alıyorum. | Open Subtitles | انهم لا يعرفون ما هو بارد وما هو لا، لذلك أنا فقط وضعت كل شيء على الانتظار. |
Öyle uçmuş durumdalarki hangi gezegende olduklarını bilme bilmiyorlar. | Open Subtitles | أنت تعرف أنهم في أمستردام محبطون جداً و لا يعرفون ما الذي يريدونه |
Adamlar, hangi sokaktan gitmeleri gerektiğini bilmiyorlar. Hatırlıyor musun, | Open Subtitles | إنهم فقط لا يعرفون ما الشارع الذي يتوجب سلكه |
Doktorlar annemin neyi var bilmiyorlar. | Open Subtitles | لقد قال الاطباء بانهم لا يعرفون ما اصابها |
Yani Driscoll'a. FBI, hâlâ dosyada ne olduğunu bilmediklerini iddia mı ediyor? | Open Subtitles | هل ما زال الفيدراليون يدعون بأنهم لا يعرفون ما داخل الملف ؟ |
Evet ama buradakilerin çoğu yarım kalan işlerinin ne olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | أجل، لكنّ الكثيرين هنا لا يعرفون ما هي مسائلهم العالقة حتّى |
Ama ne olduğunu biliyorlar. İyiye de gitmeyecek | Open Subtitles | لكنهم يعرفون ما يكون لن يتحسن قط |
Bence kimin peşinde olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | اعتقد انهم يعرفون ما نسعى اليه |
- ne olduğunu biliyorlar. | Open Subtitles | -انهم يعرفون ما حدث لا داعي لتخبرهم شيء |
Diğeri de; küçük kızların nasıl olması gerektiğini bildiğini düşünen türden bir feministtir. | TED | ونوع اخر من النقاد هم نوع معين من المتحيزين للإناث وهم الذين يعتقدونأن يعرفون ما يجب أن تكون عليه الفتيات الصغيرات. |
Pekâlâ Andrew bak burada kimse senin neler yaşadığını bildiğini iddia etmiyor. | Open Subtitles | حسنا نظرة أندرو ، تعلمون ، لا أحد هنا يقول انهم يعرفون ما انت التي يمر بها ، حسنا؟ |