| Sen ise yalancı bokun tekisin ve herkes bunu biliyor. | Open Subtitles | أنت شخص رائع و أنت حثالة الجميع يعرف هذا |
| Adam kaçırıldı. Bu odadaki herkes bunu biliyor. | Open Subtitles | الرجل كان مختطفا نحن كلنا نعرف هذا ، كل من هنا يعرف هذا |
| Bir şüpheliyi öldürürsen David... herşeyi mahvedersin ve bunu biliyor. | Open Subtitles | لو أنك قتلت متهم, يا دافيد 000 فأنت تُـفـسـد كل شيىء وهو يعرف هذا |
| Psikiyatristlerin çocukları manyak olur. Herkes bunu bilir. | Open Subtitles | أطباء الأطفال النفسيين مجانين , الكل يعرف هذا |
| -Jack, Sylvia'yı hiç sevmemişti. Herkes bilir bunu. | Open Subtitles | ان جاك لم يحب سيلفيا ابدا, الجميع يعرف هذا , |
| Yalnızca henüz bunun farkında değil. - Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? | Open Subtitles | ـ لكنه لا يعرف هذا بعد ـ كيف يمكنك أن تكون متأكداً؟ |
| Ama onun durumunda hiç olmadın. bunu biliyor. | Open Subtitles | لكنك لم يحدث لك مثل ما يحدث له الآن و هو يعرف هذا |
| - Bessie dizinde sıcak tuğlayla yatıyor. - bunu biliyor Helen, bu nedenle geldi. | Open Subtitles | بيسي في السرير من ألم في ركبتها يعرف هذا هيلين ,لهذا أتى |
| Bunu hiç hak etmedin ve buradaki herkes bunu biliyor. | Open Subtitles | أنتِ لا تستحقين ذلك المكان على الإطلاق و الجميع هنا يعرف هذا |
| İyi, yaa. Herkes bunu biliyor. Şu adama da bir bakın. | Open Subtitles | حسناً، الجميع يعرف هذا انظروا لهذا الرجل جيداً |
| Lib city den overtown'a bütün zenciler bunu biliyor. | Open Subtitles | وكل زنجي من خارج المدينة حتى مدينة لب يعرف هذا. |
| Evet, şimdi her biriniz bunu biliyor. | TED | حسنا، الآن، كل واحد منكم يعرف هذا. |
| Her şeyi mahvedersin ve bunu biliyor. | Open Subtitles | فأنت تُـفـسـد كل شيىء وهو يعرف هذا |
| Herkes bunu bilir. Hepsini bir arada yürütüyorum. | Open Subtitles | الكل يعرف هذا ليس عندي مشكله علي الإطلاق |
| Biliyorum, hepimiz öleceğiz. Herkes bunu bilir. | Open Subtitles | أعلم بأننا سنموت جميعاً و الجميع يعرف هذا |
| Şehirdeki herkes bilir bunu! | Open Subtitles | كل شخص في البلدة يعرف هذا |
| Birinin bilmediğini zannedip, bunun farkında olmamak ise bir hatadır. | Open Subtitles | أن لا تعرف وتظن أن الآخر لا يعرف هذا خطأ |
| Sadece hiç kimsenin bundan haberi olmadığından emin olun. | Open Subtitles | تأكد فقط بأن لا أحد غيرنا يعرف هذا |
| Sorun şu ki , patronum henüz bunu bilmiyor , yani tamamiyle sinir bozucu bir durum. | Open Subtitles | إن المشكلة، رئيسي لا يعرف هذا بعد لذلك انا محبط للغايه |
| Bunu bilen sadece sen değilsin. | Open Subtitles | لست الشخص الوحيد الذي يعرف هذا الهراء |
| Bu zaten işe yaramayacaktı, canım. Doktor bunu biliyordu. | Open Subtitles | لم يكن الأمر لينجح أبداً يا عزيزتي، والدكتور كان يعرف هذا |
| Molly bana vejeteryan olduğunu söylemişti. Eğer 5 aydır beraberlerse bence bunu bilmesi gerekirdi. | Open Subtitles | مولى اخبرتنى انها نباتية لو كانوا معا منذ 5 اشهر فهوا يعرف هذا بالتأكيد |
| Şey o Ursula'yı kaçırdı, bunu biliyoruz. | Open Subtitles | حَسناً، سَحبَ ربطة شعر أورسولا وكلنا يعرف هذا |
| Bilgisayar kendini nasıl ispat etmesi gerektiğini biliyor zaten. | Open Subtitles | كل ما يعرف هذا الحاسوب القيام به الآن هو إثبات نفسه. |
| Fakat o bunu bilmiyordu. | Open Subtitles | ولكنه لم يعرف هذا |