"يعطيني" - Traduction Arabe en Turc

    • veriyor
        
    • verir
        
    • verecek
        
    • verdi
        
    • vermek
        
    • verirdi
        
    • vermiyor
        
    • ver
        
    • vermesi
        
    • vermedi
        
    • veriyordu
        
    • vermez
        
    • vermeye
        
    • verebilir
        
    • verene
        
    Bir şekilde tapirler hâlâ orada, ki bu bana umut veriyor. TED وبشكل ما ظلت هناك حيوانات التابير، والذي يعطيني مزيدا من الأمل.
    Ortak hukuk o mekânın içine sıçtığı için bana satma hakkını veriyor. Open Subtitles القانون العام يُملي لانه قد دمر هذا المكان هو يعطيني الحق لبيعه.
    Hiçbir şey, belki senin savaşını önleyecek bir şey verir mi diye umuyorum. Open Subtitles ..لا شيء سوى الأمل بأنه قد يعطيني أي شيء لاستخدامه في تجنب حربك
    Şimdi sevimli asistanım bana normal hilesiz bir sürahide süt verecek. Open Subtitles و مساعدي الرائع سوف يعطيني إبريق عادي غير مزيف من الحليب
    Şey, diş macunu fabrikasındakiler bana bir süre izin verdi. Open Subtitles آه.. مصنع المعجون فكر أن يعطيني استراحة جزءاً من الوقت
    O gerçek bir prodüktördü ve bana filminde bir rol vermek üzereydi. Open Subtitles كان هذا منتجا حقيقيا وكان علي وشك أن يعطيني دورا في الفيلم
    Lureen'in babası, emin ol ortadan kaybolmam için yüklü bir para verirdi. Open Subtitles أراهن علي أن والد لورين يمكن أن يعطيني نقودا لأهرب من أبنته
    Öldürmek benim için sadec iş. Bana hiç zevk vermiyor. Open Subtitles القتل هو مجرد عمل لي . لا يعطيني أيّ سرور
    Hatta "listeni ver, ben toplayayım" dedim. Open Subtitles حتى أنني عرضت عليه أن يعطيني قائمة بمن يدين و بكم و أنا سأجمعها
    Ve insanların sadece bencil olmadıklarını görmek bana umut veriyor. TED وهذا يعطيني الأمل لأن الناس ليسوا دائماً أنانيين.
    Bu bana çok fazla enerji veriyor ve bütün bu enerjiyi dışarı vurmam gerekiyor. TED هذا يعطيني الكثير من الطاقة، ويجب أن يكون لدي منفذ لكل هذه الطاقة.
    Her gün işimi yapmam için bana güç ve inanç veriyor. TED فهو يعطيني القوة والقناعة لإتمام عملي كل يوم.
    Her bir tarayıcı sayfası size farklı bir zaman verir. TED فكل متصفح الكتروني .. يعطيني وجود زمني مختلف
    - Çok fazla şeyi dert ediyoruz. - Belki bana iş verir diye düşündüm. Open Subtitles اننا مؤرقون كثيرا ظننت انه ربما يعطيني معلومات عن وظيفة
    Ona başarıyla kılavuzluk edersem vasiyetten büyük bir pay verecek. Open Subtitles إذا قدته إليها بنجاح, سوف يعطيني نسبة كبيرة من ذلك
    Bana mail adresini verdi bende yazdım ve müthiş biri olduğunu söyledim Open Subtitles لقد كان يعطيني اسئلة واجوبة وارسلت له بريد اخبرته كم كان عظيم
    Bana bu organizasyonun yönetimini alaşağı etmek için yeterli kanıtı vermek üzereydi. Open Subtitles كان على وشك أن يعطيني أدلة كافية للإطاحة بقادة هذه المجموعه الخفيه
    Her pazar bana bozuk para verirdi ve çok eğlenirdi. Open Subtitles لقد كان يعطيني 10روبيات معدنية ويقول لي اذهب اشتري كرة
    Kaldırırdım ama bu herif silahım olmadan bana kristali vermiyor. Open Subtitles سأفعل ، لكن هذا الرجل لن يعطيني البلورة من دونهِ
    Cox jilet ver, göğsünü tıraşlayalım. Open Subtitles نحن سنسجّله إلى صدرك. قائد الدفّة، يعطيني شفرة. نحن سنحلقه.
    Bay Michele'nin tazminat vermesi gerektiğini söyledin. Open Subtitles كان يجب على رئيسي أن يعطيني إشعار ، أليس كذلك ؟
    Her zamanki gibi verdiler, geri vermeye gönlüm el vermedi. Open Subtitles . باريستا يعطيني اياه كالمعتاد لم يكن لدي القلب لاعيدها.
    Babam da bana çıktığı bir kızla ilgili sürekli tavsiyeler veriyordu. Open Subtitles والآن هي غاضبة لأنك مثلها وكل تلك السنوات أبي يعطيني النصائح
    Biliyorum, ama ben bir adam öldürdüm. Yani demek istiyorumki, ben sabikaliyim. Kimse bana casino isletme ruhsati vermez. Open Subtitles اعلم هذا , لكني قتلت شخص اعني ساضرب اي احد لا يعطيني التراخيص
    Kim bana anne sütü verebilir? Open Subtitles ألا يستطيع أحد أن يعطيني القليل من حليب الأم؟
    Martinez gerçek bir uyuşturucu işi verene kadar yerleri süpürürüm. Open Subtitles سوف أمتص فقط ذلك الى أن يعطيني مارتينيز أي عمل حقيقي في وحدة المخدرات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus