Yani bir klonu gözlemlediğinden haberi bile olmayabilir, öyle mi? | Open Subtitles | أتعني أنه ربما لا يعلم حتى أنه يراقب مستنسخة؟ |
Hayatını tamamen değiştirebilirsin ama haberi bile olmaz. | Open Subtitles | بإمكانك تغيير حياته بأكملها ولن يعلم حتى بذلك |
Siz ona söyleyene kadar bundan haberi bile yoktu. | Open Subtitles | لم يعلم حتى بأمرها إلى أن أخبرتاه عنها. |
Aptal herif takip edildiğinin farkında bile değil. | Open Subtitles | ذاك الغبي لا يعلم حتى إنه مُلاحق |
Hayatta olduğumun farkında bile değil. | Open Subtitles | إنه لا يعلم حتى أنني على قيد الحياة |
Siz sorular sormaya başlayana kadar bir kişi bile kayıp olduklarını bilmiyordu. | Open Subtitles | لا احد يعلم حتى انهم مفقودين حتى تبدأوا فى السؤال |
Bear'dan eski bir arkadaşı aradım ve daha CDO'nun ne olduğunu bile bilmiyormuş. | Open Subtitles | لقد حدثت صديق لي هناك ولا يعلم حتى معنى إلتزام بضمان الرهون |
Kimsenin burada olduğumuzdan haberi bile yok. | Open Subtitles | لا أحد يعلم حتى أننا هنا |
Varlığımızdan haberi bile yok. | Open Subtitles | إنه لا يعلم حتى بوجودنا |
Evlatlık vermiştir onu ve haberi bile yoktur. | Open Subtitles | قدمته للتبني وهو لا يعلم حتى |
OKB yüzünden, farkında bile değil. | Open Subtitles | لا يعلم حتى بأنه فعلها |
Belki senin orada olduğunuzu bilmiyordu. | Open Subtitles | محتمل أنه لم يعلم حتى أنك كنت هناك |
Adam, kadının üç oğlu olduğunu bile bilmiyordu. Kadın ona şöyle der: | Open Subtitles | لم يكن يعلم حتى أنها لديها ثلاثة صِبية. |
O, aslında elindekinin ne oduğunu bile bilmiyormuş. | Open Subtitles | إنه , لم يعلم حتى مالذي يمتلكه في يديه |