"يعمل بها" - Traduction Arabe en Turc

    • çalışır
        
    • Çalıştığı
        
    • yarar
        
    • yürür
        
    • işliyor
        
    • çalışması
        
    Beynim böyle çalışır benim. Hep böyleydim. Open Subtitles هذة هي الطريقة التي يعمل بها ذهني لطالما كانت
    alıştım, bu tarafta Hangi bugünlerde pazar çalışır Open Subtitles اعتد على ذلك، تلك هي الطريقة التي يعمل بها السوق هذه الأيام
    İlk yılımda, bir gün yine içmişti ve Çalıştığı şirketin ürettiği bir merdivenden düştü. Open Subtitles في عامي الاول شرب بكثرة ذات يوم و سقط من علي سلم صنعته الشركة التي يعمل بها
    Çünkü Çalıştığı tütün şirketiyle bir gizlilik anlaşması imzalamak zorunda kaldı. Open Subtitles لأنه كان عليه أن يوقع اتفاقية سرية مع شركة التبغ التي كان يعمل بها
    Hayır hayır belki işe yarar Open Subtitles لا . لا . لا تلك هي الطريقة التي يعمل بها
    Hayır değil, Bob. Ama bazen işler böyle yürür. Open Subtitles بل هي كذلك, يا بوب لكن بعض الأحيان هذه هي الطريقه التي يعمل بها العالم
    Ve çarpışma testi de şu şekilde işliyor. TED ثم ها هي الكيفية التي يعمل بها اختبار التحطم
    Çünkü günümüzde çoğumuzun bu şekilde çalışması gerekiyor. TED السبب في ذلك هو أنها الطريقة التي المزيد والمزيد منا يجب أن يعمل بها هذه الأيام.
    Romancılar böyle çalışır. Open Subtitles .هذه هي الطريقة التي يعمل بها المؤلفون
    Arkadaşım, evine, Çalıştığı işe geri dönüp ekmek bulmaya çalışır... ama Çalıştığı fabrikanın savaşmaya gittiği ülkeye taşındığını farkedecek. Open Subtitles عندما يعود الى المؤسسة التى كان ... يعمل بها تمت مصادرتها إلى البلاد التى عاد منها
    Beynimiz, sadece olası olduğuna inandığımız şeyleri... göreceğimiz şekilde çalışır. Open Subtitles حسناً, بالطريقة التي يعمل بها دماغنا... . نحن نرى فقط ما نعتقد بأنه ممكن.
    Çalıştığı hastaneyi biliyorum. Arayayım mı? Open Subtitles سوف اعرف المستشفى الذى يعمل بها حتى يمكننى الاتصال به
    Büyük Bunalım sırasında Çalıştığı doklardaki ağır makinaları daha sonra satın aldı ve işletti. Open Subtitles لاحقاً إمتلك وعمل بالأجهزة الثقيلة بنفس المراسي التي كان يعمل بها أثناء الكساد الأعظم
    Büyük Bunalım sırasında Çalıştığı doklardaki ağır makinaları daha sonra satın aldı ve işletti. Open Subtitles لاحقاً إمتلك وعمل بالأجهزة الثقيلة بنفس المراسي التي كان يعمل بها أثناء الكساد الأعظم
    Umarım işe yarar çünkü uyum pis iştir. Open Subtitles حسنا، آمل أن يعمل بها ل، اه، والتكيف هو عمل فوضوي.
    Önümüzdeki hafta imzalıyoruz, umarım işe yarar! Open Subtitles لقد كنت التوقيع الأسبوع المقبل؛ نأمل أن يعمل بها!
    Bu işler böyle yürür. Open Subtitles انها الطريقة التي يعمل بها النظام.
    - Bu işler böyle yürür. Open Subtitles أليست تلك الطريقة التي يعمل بها العالم؟
    Mürekkepbalığının bu üçkağıtçı bakterilere katlanmasının sebebi, onların ürettiği ışığa ihtiyaç duyması. İkisi arasındaki ortak yaşam şöyle işliyor: TED وسبب تحمل الحبار لهذا التطفل هو حاجته لهذا الضوء الطريقه التي يعمل بها هذا التكافل
    Bu hep oluyor. Adalet sistemimiz böyle işliyor. Open Subtitles إنه يحدث على الدوام إنها الطريقة التي يعمل بها نظامنا القانوني
    Bazı bilim adamları, bu, çünkü onun kuyruk uzunluğu düşünüyorum ve eklemleri çalışması yoluyla, onu bir kırbaç gibi şiddetle vurması mümkün olmalı. Open Subtitles بعض العلماء يعتقدون أنه بسبب طول ذيلها والطريقة التي يعمل بها جسدها فربما تكون قادرة على ضربه مثل السوط
    Kas hücrelerinin ve sinir hücrelerinin nasıl çalışması gerektiğine dair bir modelleme yapıyoruz. Open Subtitles نقوم أيضاً بصنعع نماذج لكيفية عمل الخلايا العضلية مع بعضها و الطريقة التي يجب أن يعمل بها الجهاز العصبي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus