Bu demek oluyor ki spor haberleri yok, son haberler yok, tiraj düşüyor. | TED | هذا يعني أنهم ليس لديهم أخبار الرّياضة، ليس لديهم آخر الأخبار، فانخفض تداولها. |
Bu da, analojik, sabit ve interaktif olmayan geleneksel eğitimden tamamen uzaklaştıkları anlamına geliyor. | TED | ما يعني أنهم غير متزامنين تماما مع الفئات التقليدية، والتي هي تناظرية وثابتة وسلبية التفاعل. |
Bu öğrenci topluluğunun moralman iflas etmiş olması, kör oldukları anlamına gelmez. | Open Subtitles | فإبداء جمهور الطلبة بعض الأخلاقيات لا يعني أنهم عميان |
Yine de bu çürükleri tedavi etmeyi başaramadıkları anlamına gelmez. | TED | لكن هذا لا يعني أنهم لم يتمكنوا من علاج التسوس. |
Bunun anlamı; ilk öpücüğünüzden sonra metro ile giderken nasıl hissettiğinizi veya kar yağarken ne kadar sessiz olduğunu bilemeyeceklerdi. | TED | وهذا يعني أنهم لن يعرفوا كيف بدت رحلتك عبر المترو بعد قبلتك الأولي، أو إلى أي مدي يصبح الجو هادئًا بعد تساقط الثلوج. |
Ki bu Demek ki, gelecek cuma ki maça katılamazlar. | Open Subtitles | مما يعني أنهم ممنوعين من اللعب الجمعة القادمة |
Fakat onların fazla eğilmiş olanlarını görürsen bu ölmüş anlamına gelir! | Open Subtitles | لكن لو انك رأيت البعض يركع أيضا فهذا يعني أنهم موتى |
Senin kocanın pislik olması hepsinin öyle olması anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | فقط لأن زوجكِ كان وغداً لا يعني أنهم جميعاً هكذا |
Bu da ABD kapitalizminden herkes kadar nefret ediyorlar demektir. | Open Subtitles | و الذي يعني أنهم يكرهون الرأسمالية الامريكية مثل أيّ شخص |
Büyükbaba, sen rüyanda hiç asker görmedin, bu da demek oluyor ki, onlar da şimdi seni görmüyorlar. | Open Subtitles | ولكنك لم تري جنوداً في حلمك يا جدي وهذا يعني أنهم لا يستطيعوا رؤيتك |
Bu demek oluyor ki, her an üssümüze saldırabilirler. | Open Subtitles | هذا يعني أنهم يهجمون علي قاعدتنا في هذه اللحظة |
Hükümet, Hammer Down protokolü üzerinde düşünüyor, bu da demek oluyor ki tüm bu alanı yok etmek istiyorlar. | Open Subtitles | الحكومة ستنفذ نظام ضربة المطرقة مما يعني أنهم ينوون تدمير هذه المنطقة بأكملها |
Okuryazarlığın yaygınlaşması, onların artık bilgi kaynağı olarak yararlı olmadıkları anlamına geliyor. | TED | التعليم المنتشر يعني أنهم لم يعودوا مفيدين كمستودعات للمعرفة. |
Bu da komşu bir ülkenin sınırını geçtikleri anlamına geliyor. | TED | هذا يعني أنهم يعبرون الحدود في اتجاه بلد جار. |
*Askerler için, bu savaş esiri olacakları anlamına geliyor. | Open Subtitles | بالنسبة للجنود فهذا يعني أنهم سيصبحون أسرى حرب |
Bu öğrenci topluluğunun moralman iflas etmiş olması, kör oldukları anlamına gelmez. | Open Subtitles | فإبداء جمهور الطلبة بعض الأخلاقيات لا يعني أنهم عميان |
Yine de, bu iyi oldukları anlamına gelmez. | Open Subtitles | مع ذلك ، هذا لا يعني أنهم جيدين الأطباء السحرة هم مثل بطاقة رابحة |
Kavga ettiklerini duymaman mutlu oldukları anlamına gelmez. | Open Subtitles | كونك لم تسمعيهم يتشاجروا لا يعني أنهم كانوا سعداء |
- Gitmemize izin vermeleri, bizden şüphelenmedikleri anlamına gelmez. - Aynen. | Open Subtitles | جعلهم لنا نذهب بحرية لا يعني أنهم لا يشكون بأحد ما |
Bazı büyücülerin kötü olması hepsinin kötü olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | فقط لأن بعض الماجيين أشرار لا يعني أنهم جميعهم كذلك |
Bunun anlamı çocuklar dergi, resimli kitap, hikâye kitabı eline alıyor. | TED | ذلك يعني أنهم قاموا بالتقاط مجلة، كتاب مصور، قصة. |
Listeleme yapıyorlar. Demek ki, insan olmayan bir şeyin peşindeler. | Open Subtitles | إنهم يقومون بتحديد الفصيلة هذا يعني أنهم وراء شيئ غير بشري |
Bu, onlar için yürüyebildikleri anlamına gelir. | TED | ذلك، بالنسبة لهم، يعني أنهم يقدرون على المشي. |
Ama bu, o eşyaları ayrılırken yanlarında götürebilecekleri anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يعني أنهم يستطيعون أن يأخذوه معهم عندما يغادرون |
Çünkü S6 onu İstasyona kadar takip edebiliyorsa, şu anda da takip ediyorlar demektir. | Open Subtitles | S6 لأنه إذا إستطاع ...تعقبه إلى هذه المحطة،فهذا يعني أنهم يتعقبونه |