"يعيش حياته" - Traduction Arabe en Turc

    • hayatını yaşıyor
        
    • hayatına
        
    • hayatı boyunca
        
    • hayatını yaşamak
        
    • hayatını yaşamaya
        
    hayatını yaşıyor diye ona kendini suçlu hissettirme. Open Subtitles لا تجعله يشعر بالذنب لمجرد أنه يعيش حياته
    hayatını yaşıyor, başka bir şey düşünemiyorum. Onu düşünmemeliyiz. Open Subtitles إنه يعيش حياته لا يمكنني .التركيز على شيء آخر
    Sen kendi hayatını yaşıyorsun belki. O da kendi hayatını yaşıyor. Open Subtitles ربما أنت تعيش حياتك وربما هو يعيش حياته
    Başkasının hayatına karışamazsın, ona, hayatını nasıl yaşayacağını söylemezsin. Open Subtitles ليس من حق أحد أن يتحكم في حياة أحد و يُملي عليه كيف يعيش حياته هذا ما كان يحزنني
    Sana, oğlun mükemmel bir adam ve çok parlak bir bilim adamı ve hayatı boyunca kendisi hakkında kötü hissetmesini istemiyorsan, ...ara sıra onunla gurur duyduğunu söylemelisin, demek için. Open Subtitles لأخبركي أن ولدكي رجل عظيم وعالم متألق وإذا كنتي تريدينه أن يعيش حياته وهو لا يشعر بأنه شخص تافه
    Dinle Tracy, Jimmy sadece hayatını yaşamak istiyor. Open Subtitles حسناً ترايسي .. جيمى يريد فقط أن يعيش حياته ..
    İyidir o. Sadece hayatını yaşamaya çalışıyor, değil mi? Open Subtitles لا بأس به، هو يحاول أن يعيش حياته وحسب.
    Şuna bakın. Ned'den başka herkes hayatını yaşıyor. Open Subtitles أنظروا لهذا , كل شخص يعيش حياته عدا (نيد)
    Adam hâlâ hayatını yaşıyor. Open Subtitles إنهُ ما يزال يعيش حياته
    Liz zaten yatılı okulda, John da kendi hayatını yaşıyor. 26 oldu. Open Subtitles (ليز) في المدرسة الداخلية و(جون) يعيش حياته الآن لقد أصبح في السادسة والعشرين
    O kendi hayatını yaşıyor. Ben de benimkini. Open Subtitles هو يعيش حياته أنا اعيش حياتي
    Kalbin nereyi istiyorsa oraya gider. başkasının değil kendi hayatına bakar. Open Subtitles ويذهب إلى أي مكان يرغب به قلبه يعيش حياته الخاصة، وليس حياة أي أحد
    Bu adamın hayatına devam etmesinin zamanı geldi. Open Subtitles حان الوقت ليحاول ذلك الرجل ان يعيش حياته
    Kimse, hayatı boyunca birisini sevmeden yaşayamaz. Open Subtitles لا احد يعيش حياته كاملة دون ان يحب شخصا ما
    Yani, o kendisinin Xaiver'in ölümüyle alakası var sanıyor, ama hayatı boyunca kendisini suçlamasına izin veremem. Open Subtitles (اقصد ، يظن وان له علاقة بموت (إكزيفير ولكن لا يمكنني ان اتركه يعيش حياته وهو يلوم نفسه
    Jonah sadece hayatını yaşamak ve yalnız bırakılmak istiyordu. Open Subtitles نوح فقط أراد ان يعيش حياته. و أن يكون وحيداً
    Vern'in hayatını yaşamaya hakkı var. Open Subtitles أعني ، لدى (فيرن) الحق في أن يعيش حياته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus