| Ve güvenlik görüntülerini kontrol edene kadar kimse gitmiyor. | Open Subtitles | ولا يغادر أحد حتى أتحقق من كاميرات المراقبة |
| Konuşmam bitene kadar kimse gitmiyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد قبل أن أنهي خطابي |
| Otobüs Pazartesi günü gelecek ve o güne kadar kimse buradan ayrılmayacak. | Open Subtitles | الاتوبيس سيصل يوم الاثنين و حتى هذا لن يغادر أحد |
| - Linus'un sorumluluğu bende. - kimse buradan ayrılmayacak. | Open Subtitles | لن يغادر أحد هذا المكان, مفهوم؟ |
| Mağazadan kimse ayrılmadı. | Open Subtitles | لم يغادر أحد المتجر |
| Hepimiz burdayız. Sizin annenize ne oldugunu ögrenmeden kimse ayrılmayacak. | Open Subtitles | كلنا هنا, لن يغادر أحد إلى أن نعرف ما الذي حدث مع امك |
| Ya herkes benimle birlikte gelir ya da hiç Kimse buradan ayrılamaz. | Open Subtitles | سيغادر الجميع معي أو لا يغادر أحد على الإطلاق |
| Hiç kimse gitmiyor. Ve hiç kimse ölmüyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد و لن يموت أحد |
| Kalem bulunana dek kimse gitmiyor. | Open Subtitles | لن يغادر أحد حتى نجد القلم |
| Hey, dört göz! Hiç kimse gitmiyor buradan, adamım. | Open Subtitles | يا ذو النظّارة، لن يغادر أحد. |
| kimse gitmiyor! Ağır ol bakalım! | Open Subtitles | لا يغادر أحد - خذي الأمور بروية - |
| Bizden habersiz hiç kimse buradan ayrılmayacak, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لا يغادر أحد دون علمنا |
| Hiç kimse ayrılmadı. | Open Subtitles | لا لم يغادر أحد |
| - Hayır. Çıkışını tut. Bu binadan hiç kimse ayrılmayacak. | Open Subtitles | غطِ مخرجك لا يغادر أحد هذا المبنى |
| Benim iznim dışında kimse ayrılmayacak. | Open Subtitles | لن يغادر أحد بدون تفويضي |
| Kimliğini teyit edene kadar Kimse buradan ayrılamaz, lütfen. | Open Subtitles | لن يغادر أحد المكان حتّى نتعرّف عليه، من فضلك |
| Kimse buradan ayrılamaz. | Open Subtitles | لن يغادر أحد! |