"يغيّر" - Traduction Arabe en Turc

    • değiştirmez
        
    • değiştirmeyecek
        
    • değiştirmiyor
        
    • değiştiriyor
        
    • değiştirecek
        
    • değiştiremez
        
    • değişir
        
    • değiştiren
        
    • değiştirmek
        
    • değişmeyecek
        
    • değiştirmedi
        
    • değiştirmeden
        
    • değiştireceğini
        
    • değiştirdi
        
    • değiştirdiğini
        
    Piyasadaki alışveriş, onların kabulüne göre, alışverişi yapılan malların anlamını veya değerini değiştirmez. TED تداول السوق، كما يفترضون، لا يغيّر المعنى أو القيمة للسلعة التي يتم تداولها.
    Bu sırf biriyle yatmak için kötü bir karar verdiğin gerçeğini değiştirmez. Open Subtitles هذا لا يغيّر حقيقة أنّكَ اتخذتَ قراراً خاطئاً لأنّكَ أردتَ ممارسة الجنس
    Ama oraya gidip onunla yüzleşmek, hiçbir şeye yaramayacağı gibi gerçekleri de değiştirmeyecek. Open Subtitles ولكن هذا لن يغيّر حقيقة أنّه بذهابكَ إلى هناك ومواجهته لن يساعدَ بشيءٍ.
    Bu bir şey değiştirmiyor. İstediğin şeyi vereceğim ve bu iş bitecek. Open Subtitles وهذا لا يغيّر من الأمر شيئاً، سأمنحك ما تريد، وسينتهي هذا الأمر
    Milisaniyede meydana gelen bir trafik kazası hayatınızı tamamen değiştiriyor. TED تصادم يقع في جزءٍ من الثانية، حادث سيارة يغيّر حياتك تمامًا.
    çünkü pek çok hayatı değiştirecek potansiyele sahip harika bir şeyle karşılaşmıştım ve bunu araştırmak zorundaydım. TED لأنني صادفت شيئاً مذهلاً بحق، والذي بإمكانه أن يغيّر حياة الكثيرين وهذا ما دفعني لدراسته.
    Bu benim zararıma da olsa, bu hiçbir şeyi değiştirmez. Open Subtitles إنْ حدث ذلك على حسابي فهذا لا يغيّر أيّ شيء
    Ama bu, kendini acındırmak için yalan söylediğin gerçeğini değiştirmez. Open Subtitles ولكن هذا لا يغيّر حقيقة أنك كذبت عليّ لاستدرار عطفي
    Sana bilmek istediğin şeyi söylesem bile hiçbir şeyi değiştirmez. Open Subtitles حتى لو أخبرتك ما تريد معرفة، لن يغيّر شيء.
    Ve beni suçlamak geleceğin yaşanacağı... gerçeğini değiştirmeyecek, buna hazır olsan da, olmasan da. Open Subtitles والقاء اللوم عليّ لن يغيّر واقع المستقبل اكنت مستعداً له ام لا
    Bir aylık maaşını hiçbir şeyi değiştirmeyecek bir kutuya mı harcayacaksın? Open Subtitles ستفقد شهر من راتبك على صندوق لن يغيّر شيء
    Bunlar şu an yüzleştiğimiz problemi değiştirmiyor. Kazık onda. Geri istiyorum. Open Subtitles هذا لن يغيّر ورطتنا الراهنة، إنّها تملك ذاك الوتد، أودّ استعادته.
    ..ve başımıza gelen şeyler mizacımızı pek değiştirmiyor. Open Subtitles ولا شيء مما يحدث لنا، يغيّر نزعتنا المتأصلة
    Bu ısınma, yerel sıcaklıkları ve yağış dağılımlarını değiştiriyor ve bunun dünyanın birçok kısmında tarımsal verimlilik açısından sonuçlar doğuruyor. TED مما يغيّر من درجة الحرارة المحلية ونظم المطر ولهذا آثارٌ على الإنتاجية الزراعية في بقاع شتى من الأرض.
    Yıllar bunu değiştirecek! Open Subtitles العمر يغيّر كلّ شيءٍ، إنّني أتطلّع لرؤيتها وهي في السبعينات
    Kraliçesi olacağına yemin ettin ve şu anda hiçbir şey bunu değiştiremez. Open Subtitles ‫أقسمت على أن تكوني ملكته ‫لا يمكن لشيء أن يغيّر ذلك الآن
    O zamana kadar jürinin satıldığına dair kanıtla gelirseniz belki fikri değişir. Open Subtitles خلال هذه المدة، احضروا دليلاً قاطعاً على تلاعبه بالهيئة وربما يغيّر رأيه
    Bir güne ancak bir tane hayat değiştiren karar sığdırabiliyorum. Open Subtitles قرار واحد يغيّر الحياة في اليوم هو أقصى ما أحتمل
    Önerdiğiniz şey sadece imparatoru değiştirmek değil, bu herşeyi değiştirmektir. Open Subtitles ما تقترحه لا يغيّر امبراطوراً فحسب، إنه يغيّر كلّ شيء.
    İki dakika sonra da, iki saat sonra da ayrılsan insanların düşüncesi değişmeyecek. Open Subtitles إذا غادرتِ بعد دقيقتين أم ساعتين، فهذا لن يغيّر ما سيظنّه الناس بكِ.
    Uğraşıyordum ben de. Bu hiçbir şeyi değiştirmedi. Open Subtitles كنت أعمل على فكّه، ذلك لم يغيّر شيئًا البتّة.
    Yönünü değiştirmeden bu tarafa doğru esinti var. Open Subtitles النسيم يُمضي من هذا الاتّجاه بدون أن يغيّر مساره.
    Sabaha fikrini değiştireceğini sanmıyorum. Open Subtitles لا اعتقد انه سوف يغيّر رأيه بحلول الصباح
    Bütün o biletlerin Leroy'da olduğu gerçeği oynama kararınızı değiştirdi, üstelik bu gerçeğin ihtimallerle bir alakası olmadığı halde. TED الحقيقة أن كل تلك التذاكر يملكها شخص واحد يغيّر قرارك تجاه اللعب، رغماً عن أن ذلك لا يفعل شئ حيال بقية الإحتمالات.
    Dur, dur, dur. Sen-- ...bunun hepsini değiştirdiğini mi söylüyorsun? Open Subtitles مهلاً، مهلاً هل تقولين بأنّ ذلك يغيّر كلّ شئ ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus