"يفحص" - Traduction Arabe en Turc

    • inceliyor
        
    • muayene
        
    • kontrol ediyor
        
    • bakıyor
        
    • baksın
        
    • bakabilir
        
    • kontrol etsin
        
    • test
        
    • incelemesini
        
    • inceledikten
        
    Kapıda duran da Buffalo Üniversitesi Disiplinlerarası Deprem Mühendisliği Araştırmaları Merkezi direktörü Andre Filitrault. Arşivlerin emniyetli bir şekilde kurtarılıp kurtarılamayacağını inceliyor. TED الشخص الواقف عند الباب، آندريه فيليترات، وهو مدير مركز أبحاث هندسة الزلازل التخصصي في جامعة بافالو، كان يفحص المبنى ليرى إذا كان آمناً لإخراج سجلات الأرشيف.
    O da dökülen sıvıları, sigara izmaritlerini ve uyuşturucu alet edevatını inceliyor. Open Subtitles أنت و " رايان " جمعتم كل هذه من ساحة التوقف ؟ أجل هو يفحص المشروب المستخرج وأعقاب السجائر وأدوات تعاطي المخدرات
    Oslo'da, ailelere çocuklarının bekaretini bozulmadığının güvencesini vermek için doktorlar genç kızların kızlık zarlarını muayene ediyorlar. TED في أوسلو، يفحص الأطباء بكارة الفتيات الصغيرات لطمأنة الآباء بأن بناتهن غير فاسدات.
    Bacaklarına bulaşmış tadı yine kontrol ediyor, daha ileri gitmeye karar veriyor. Open Subtitles يفحص الطعم على أرجله مجدّداً ويقرّر المضيّ قدما.
    - Birisi takip ediyor mu diye bakıyor. Open Subtitles انه يفحص لمعرفة إذا كان احد يتبعهما
    Gitmeden kalbine baksın mı? Open Subtitles حسنا قبل ان تذهب هل تريد ان يفحص قلبك ؟
    Bayan Keller, kocanız ön lastiğime bakabilir mi acaba? Open Subtitles سيدة كيلير , هل تطلبى من زوجكِ أن يفحص أطار سيارتى الامامى ؟
    Herkes bir diğerinin ayağını kontrol etsin Goldboldt'la benim yaptığımız gibi. Open Subtitles كل شخص يفحص قدمي الآخرين مثل جودبولدت وأنا..
    Şu anda adli takım, aracını inceliyor. Open Subtitles وفريق الطب الشرعي يفحص سيارتك الآن
    Şu anda adli takım, aracını inceliyor. Open Subtitles وفريق الطب الشرعي يفحص سيارتك الآن
    Tehlikeli madde ekibi hâlâ aracı inceliyor. Open Subtitles فريق المواد الخطرة لا يزال يفحص الشاحنة
    Bilmem, şu anda tekneyi inceliyor. Open Subtitles أنه يفحص القارب الآن
    Doktora gidip, bacağımı muayene ettirmem gerek. Open Subtitles إنني بحاجة للذهاب إلى الطبيب كي يفحص قدمي
    - Daha önce hiç çocuk muayene etmediler. Open Subtitles حسناً , لم يفحص أطبائك من قبل أطفال أبداً
    Sen uyarı olarak nükleer füze fırlatıyorsun ama kafadan muayene edilmesi gereken ben mi oluyorum? Open Subtitles لقد اطلقت نووي كتحذير ولكن انا من عليه ان يفحص عقله؟
    ama, bunu yapıyor ve bilgisayar...tüm bölgeleri kontrol ediyor, yani otopilottayım önümüzdeki iki saat boyunca, ve Fisher'ın, ne kadar depresif olduğunu biliyoruz, O'nu bulacağım. Open Subtitles لكن جهاز مطياف الكتلة يقوم بعمله وجهاز الكمبيوتر يفحص بالفعل لذا أعتبر طياراً آلياً لساعتان على الأقل
    Güvenlik herkesi kontrol ediyor, apartman sakinlerini bile. Maskeleri çıkarttırıyor, kimlik soruyor. Open Subtitles الأمن يفحص الجميع ، حتى الساكنين يخلعون الأقنعة ، يظهرون الهويات
    - Neden durdunuz? - Birisi takip ediyor mu diye bakıyor. Open Subtitles انه يفحص لمعرفة إذا كان احد يتبعهما
    Sıkıldı. Saatine bakıyor. Open Subtitles أنه قلق أنه يفحص ساعته
    Bir de hekim bulun, anasına baksın. Open Subtitles ‬ ‫دع طبيباً يفحص أمه‬
    Tamam ama birisi koluma bakabilir mi? Open Subtitles حسنًا, ولكن هل من أحد يفحص ذراعي؟
    Herkes bir diğerinin ayağını kontrol etsin Goldboldt'la benim yaptığımız gibi. Open Subtitles كل شخص يفحص قدمي الآخرين مثل جودبولدت وأنا..
    Kimse parainfluenza-4 için test yapmaz. TED لم يفحص أحد البارا إنفلونزا نوع 4 الأحد يهتم بها
    Beni görmeden önce... lütfen kocamın yaralarını incelemesini rica eder misiniz? Open Subtitles اطلب إليه من فضلك قبل أن يعاينني أن يفحص إصابات زوجي
    Tabi ki. Laboratuvar kanıtları inceledikten sonra. Open Subtitles طبعاً,بعد أن يفحص المختبر كل الأدلة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus