Hiç bir şey yapmadı, Bayan Sharpe. Sadece Vernon için endişeleniyoruz. | Open Subtitles | لم يفعل شيء سيدة شارب نحن فقط قلقون على فرنون |
Buna ne kadar inanmak istediğini biliyorum, ama Charles bir araya geldiğimizden beri sana yalan söyleyip değerleri değiştirmekten başka yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | اعلم كم تريدين تصديق ذلك لكن تشارلز لم يفعل شيء لجعلنا نعود سوياً فقط الكذب و التلاعب بك |
- Anlat. - Salatalık hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | نعم ، أخبرني الخيار لا يفعل شيء |
Böyle bir şey yapar mı onu bile bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما إذا كان يستطيع أن يفعل شيء كذلك. |
Benim çocuğum 17 yaşında ve tüm gün boyunca hiçbir şey yapmıyor. | Open Subtitles | لدي ابن فى السابعة عشرة لا يفعل شيء طوال النهار |
Peki, Bu konuda bir şey yapan tek kişi ben görünüyorum. | Open Subtitles | حسنا، على الاقل أنا الوحيد الذي يبدو انه يفعل شيء حيال ذلك. |
Düşmanlarını öldürdükten ve memleketini düzene soktuktan sonra, son bir şey yapması gerektiğini söylemiş. | Open Subtitles | ويقوم بقتل كل أعدائه، ويجهز منزله هناك، يجب أن يفعل شيء واحد قبل أن يرتاح. |
Evet, çok seksi filan ama bazılarımız başka bir şey yapabilir mi? | Open Subtitles | نعم هي رائعة و كل شيء لكن ألا يستطيع بعضا منا أن يفعل شيء مختلف |
Tanrı aşkına kim böyle bir şeyi yapabilir? | Open Subtitles | من بإسم الله يفعل شيء كهذا؟ |
- Bunu çoktan denedik, ...ama sonuç olarak hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | لكنه لا يفعل شيء بالنهاية لذا لدينا قضية |
Yine de birkaç adım ötesindeki bombayı durdurmak için bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل شيء لايقاف المفجر على بضعة اقدام بعيدا عنه |
Louis'i size getirmek benim fikrimdi. - Peter yanlış bir şey yapmadı. - Ben öyle bir şey demedim. | Open Subtitles | اجل لقد كانت فكرتي في ان نحضر لوي الى هنا بيتر لم يفعل شيء خاطئ |
Öyleyse neden Figgs bir şey yapmadı? O zamanlar Ray'in sağ koluydu. | Open Subtitles | لماذا فيغزي لم يفعل شيء بخصوص هذا الأمر لقد كان يد " راي " اليمنى |
Barnaby'ye bunu yaptığıma inanamıyorum. Bana iyi davranmaktan başka bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لا أصدق أني أفعل هذا بـ"برنابي" هو لم يفعل شيء لي إلا كل الطيبة |
- Anlat. - Salatalık hiçbir şey yapmaz. | Open Subtitles | نعم ، أخبرني الخيار لا يفعل شيء |
Bir kahraman asla böyle bir şey yapmaz. | Open Subtitles | لا يمكن لبطل أن يفعل شيء كهذا أبداً |
Çok iyi bir adamdı. Kim böyle bir şey yapar ki? | Open Subtitles | لقد كان رجل جيد حقاً من يفعل شيء كهذا ؟ |
O şimdi televizyon reklamından başka bir şey yapmıyor. | Open Subtitles | انظر الى هامر ذلك الفتى لا يفعل شيء سوى تمرير بطاقات الائتمان |
Sanırım az önce çok denyoca bir şey yapan, bir gerzek gördüm ve salağın kendisini bir pislik gibi hissetmesini istedim. | Open Subtitles | اعتقد أني لتوي رأيت أحمق يفعل شيء سخيف وانا اردت ان يشعر الغبي بأن له قيمة |
Molly'e bir şey yapması gerekiyor ve bunu yapması için de güçlü olması gerekiyor. | Open Subtitles | يجب أن يفعل شيء لها، ويحتاج أن يكون أقوى لهذا |
Başka kim böyle bir şey yapabilir? | Open Subtitles | من غيره قد يفعل شيء من هذا القبيل ؟ |
Tanrı aşkına kim böyle bir şeyi yapabilir? | Open Subtitles | من بإسم الله يفعل شيء كهذا؟ |
Kim böyle bir şey yapmış olabilir ki? | Open Subtitles | من الذي يريد ان يفعل شيء كهذا؟ |
Borsaya ulaştığımız sürece hiçbir şey yapamaz. | Open Subtitles | طالما أننا نصلُ إلى السوق, لا يمكنه أن يفعل شيء |
Dışarıda yasadışı bir şey yapmamış birini göster bana. | Open Subtitles | أشيري لي على شخص واحد هنا لم يفعل شيء غير قانوني |
Anlatmaya çalıştığı şey bu, daha da önemlisi şunu diyor bu konuda bir şey yapamazsa, ...bu konuda bir şey yapmazsa, ...her an patlayabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | . هذا هو الذى يحاول إخباره به .. و أهم ما فى الموضوع, يريد أن يخبره .. أنه إذا لم يفعل شيء بحيال ذلك ،إذا لم يفعل شيء حيال ذلك . سوف ينفجر فى أى يوم |
Daha iyi koşullar istiyorsak her birimiz bunun için bir şeyler yapmalı. | Open Subtitles | لو أردنا ظروف أفضل كل شخص منا عليه أن يفعل شيء لتحقيق هذا |