hiçbir şey yapmadı ve yasa yarım bırakılmış işler üzerinde çok az konuşabilir. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً القانون لم يحدد أحكاماً كثيرة على الأفعال التى لم تكتمل |
Kim bu kadar kötü bir şey yapar ki? | Open Subtitles | من يستطيع أن يفعل شيئاً فظيعاً مثل هذا ؟ |
Tanrım, ne tür çılgın bir piç böyle bir şey yapabilir? | Open Subtitles | من المختل المجنون الذى يفعل شيئاً كهذا ؟ |
'Sert Sevgi' planıyla 'Baba Hiçbir şey yapmaz'... planı arasında şaşırtıcı derecede benzerlikler var. | Open Subtitles | هناك تشابه بين خطة الحب القاسي وخطة الاب لا يفعل شيئاً |
Ama aslında bu adam kesinlikle hiç bir şey yapmıyor. | Open Subtitles | ،لكن في الواقع ... هذا الرجل لا يفعل شيئاً البتة |
Eğer bu birlikteliğe itirazı olan varsa ya şimdi konuşsun ya da sonsuza dek sussun ya da bir şey yapsın. | Open Subtitles | إذا كان أحد يعترض على هذا الزواج فليتكلم الأن أو ليصمت بسلام إلي الأبد أو يفعل شيئاً أخر |
- Çünkü garanti edebilirim kalbini tekrar kırmaktan başka bir şey yapmayacak. | Open Subtitles | أنه لن يفعل شيئاً عدا تحطيم قلبك من جديد. |
O hiçbir şey yapmamış. Çocuk acemi ama cesur. | Open Subtitles | هو لم يفعل شيئاً شاب صغير لكنه يتحلى بالشجاعه |
Şunu belirteyim, Malcolm hiçbir şey yapmadı Ve ben öğleden beri seni taşıyorum. | Open Subtitles | أنا اريد أن أخبرك أنني أحملك طوال النهار بينما مالكولم لا يفعل شيئاً |
hiçbir şey yapmadı. Sadece İtalyanları topluyorlar. | Open Subtitles | لم يفعل شيئاً إنهم يقبضون على الإيطاليين |
Kendisini bok gibi hissediyor ama o hiçbir şey yapmadı, anladın mı? | Open Subtitles | لأنه يموت من الخوف وهم لم يفعل شيئاً مفهوم؟ |
Bağlantısı sizdiniz. Böyle bir şey yapar mıydı? | Open Subtitles | كنت على اتصال معه هل يمكن أن يفعل شيئاً كهذا؟ |
Değil. Herkes bir şey yapabilir. | Open Subtitles | لا، إنه ليس كذلك أي أحد بإمكانه أن يفعل شيئاً |
Harvey senin için hiçbir şey yapmaz. O seni maskaraya çeviriyor. | Open Subtitles | هارفـى" لن يفعل شيئاً من آجلك" بل أنه يستخف بك |
Ama aslında bu adam kesinlikle hiç bir şey yapmıyor. | Open Subtitles | ،لكن في الواقع ... هذا الرجل لا يفعل شيئاً البتة |
- Biri bir şey yapsın! - Oraya girme bence. | Open Subtitles | ـ على أحدكم أن يفعل شيئاً ـ لو كنت مكانك ، لما جآزفت بالدخول هُناك |
Sen dışarı çıkıp oturana kadar hiçkimse bir şey yapmayacak. | Open Subtitles | أحداً لن يفعل شيئاً حتىتجلسبالخارج... |
Annesi ve üvey babası, kızı aç bırakıp öldürene kadar dövdüğünde hiçbir şey yapmamış. | Open Subtitles | جلس و لم يفعل شيئاً, بينما أمها و زوجها جوعوها و ضربوها حتى ماتت. |
Geri dönüşü olmayan bir şey yapmak üzere. | Open Subtitles | إنه على وشك أن يفعل شيئاً و الذي لا يمكنه التراجع فيه |
Bu konu hakkında artık hiç kimse bir şey yapamaz. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع أن يفعل شيئاً الآن |
Birilerinin bir şeyler yapması lazım artık. | Open Subtitles | أحدهم لابد وأن يفعل شيئاً حيال ذلك |
Kimse aptalca birşey yapmadan suç işlemez. | Open Subtitles | لا أحد يقترف جرماً بدون أن يفعل شيئاً أحمقاً ، لن يكون لي طرف فيه |
Bunun için bir şey yapmalı. hepinize iyi geceler. | Open Subtitles | عليه أن يفعل شيئاً حيال ذلك طابت ليلتكم جميعاً |
Aşırı doz almış ve onun her kim beraberse bunun için bir şey yapmamış direk olarak halıya sarıp atmışlar. | Open Subtitles | تناولت جرعة فائقة والذي كان معها لم يفعل شيئاً سوى لفّها والتخلّص من جثتها |
Bak, bir şey yapmadan oturuyor, ve hala yalan söylüyor. | Open Subtitles | انظر إليه يجلس دون أن يفعل شيئاً و لازال يكذب |