Askerler, tutuklamadıklarına yemin ediyor. | Open Subtitles | ـ إن الجيش يقسم أنه لم يقبض عليه ـ يا مدام هورمان |
O mahkum, Barnett'in sağ elinin kesildiğini gördüğüne dair yemin ediyor. | Open Subtitles | هذا الصديق يقسم أنه رأى يد " بارنيت " اليمنى مبتورة |
O mahkum, Barnett'in sağ elinin kesildiğini gördüğüne dair yemin ediyor. | Open Subtitles | هذا الصديق يقسم أنه رأى يد " بارنيت " اليمنى مبتورة |
Evinde, ailesiyle birlikte olduğuna yemin ediyor. | Open Subtitles | يقسم أنه كان في المنزل مع عائلته طوال الليل |
I-64 yolu üzerindeki silah dükkânında onu gördüğüne yemin ediyor. | Open Subtitles | يقسم أنه نفس الشخص الذي رآه في متجر للأسلحة خارج الطريق الولائي 64 |
George bir keresinde sümüklü yediğine yemin ediyor. | Open Subtitles | جورج يقسم أنه حصل واحدة بطعم المخاط |
Öldürmediğine yemin ediyor. Sen de inanıyorsun. | Open Subtitles | إنه يقسم أنه لم يقتلها - وأنتِ تصدقينه - |
3.sü dün gece onu Croaker ve Jefferson'ın köşesinde gördüğüne yemin ediyor. | Open Subtitles | والثالث يقسم أنه رآه بالأمس في ركن "كروكر وجيفرسون" |
Mesela Marshall Amca'nız böyle bir şey demediğine yemin ediyor: | Open Subtitles | على سبيل المثال ، العم "مارشال" يقسم أنه لم يقل أبداً هذا |
Cust ile Eastbourne'daki Royal George Hotel'de 24 Ağustos akşamı buluştuğuna her şey üzerine yemin ediyor. | Open Subtitles | إنه يقسم أنه قابل "كاست" في فندق (رويال جورج) في (إيستبورن) في ليلة الرابع والعشرين من أغسطس |
-Çünkü Josh olmadığına yemin ediyor. | Open Subtitles | لأن " جوش " يقسم أنه ليس كذلك حسناً |
- Göndermediğine yemin ediyor. | Open Subtitles | حسناً, إنه يقسم أنه لم يفعل |
Noel, ikisini birlikte gördüğüne yemin ediyor. | Open Subtitles | نويل يقسم أنه رأهم مع بعض, |
Harmon'ın ölümünde parmağı olmadığına dair yemin ediyor. | Open Subtitles | (جيم) يقسم أنه لا علاقة له بمقتل (هارمون) |
Karısını öldürmediğine yemin ediyor. | Open Subtitles | إنه يقسم أنه لم يقتل زوجته. |
Dün gece öldürdüğümüz vampir. Neden yapmadığına dair yemin ediyordu? | Open Subtitles | ،مصاص الدماء الذي قتلناه ليلة أمس لماذا كان يقسم أنه لم يفعلها؟ |