"يقفز" - Traduction Arabe en Turc

    • atlıyor
        
    • atlamadan
        
    • atlar
        
    • atlayıp
        
    • atladı
        
    • atlayan
        
    • atlayacak
        
    • atlamasını
        
    • zıplayan
        
    • atıyor
        
    • atlamaz
        
    • atladığını
        
    • atlasın
        
    • atlamak
        
    • zıpladı
        
    Evet, aşağı atlıyor. Şimdi, garson cep telefonuyla 911'i aramaya çalışıyor. Open Subtitles نعم، يقفز للأسفل الآن رئيس الخدم يحاول الاتصال بـ911 من هاتفه الخلوي
    Sanki kanatları varmış gibi dördüncü katın penceresinden atlamadan önce bana göz kırptı. Open Subtitles نظر لى قبل ان يقفز من نافذة بالطابق الرابع كما لوكان لدية اجنحة
    Yok, son saniyede yolun kenarına atlar, hep öyle yapıyorlar. Open Subtitles لا, سينقذ نفسه و يقفز خارج الطريق, إنهم دائما يفعلونها
    Ama koru körüne atlayıp her şeyin iyi olacağını düşünenen çok iyimser bir penguenseniz, yere vardığınızda kendinizi param parça görebilirsiniz. TED لكن لو كنت بطريقاً شديد التفاؤل يقفز فقط وعيناه مغمضتان على أمل الأفضل، فقد تجد نفسك في ورطة عندما تصطدم بالأرض.
    Bunu gören bebek, kuşa yardım için dairenin diğer tarafına atladı. Open Subtitles الطفل، ورؤية هذا، يقفز عبر الشقة إلى المساعدات الطيور الأقوياء ل.
    Bununla atlayan bir kişi normalden çok daha hızlı düşecektir. Open Subtitles أي أحد يقفز بهذا سيكون معدل هبوطه أسرع من العادي
    o binaya doluşan fotografçılar atlayacak insanları bekliyorlardı. yangında 11 kişi öldü. TED وفي هذا المبنى كان هناك مصورين ينتظرون أن يقفز الناس. أحد عشر شخصا أنتهى بهم المطاف أن لقوا حتفهم في هذا الحريق.
    Sabırlı ol... Hayır, sanki ben onun bir uçaktan atlamasını istiyorum... Open Subtitles ليس كأني سأجعله يقفز من طائرة أو شيئاً كهذا.
    Bazı nedenlerden dolayı arabayı kullanan algoritmalar oraya buraya zıplayan bu garip yaratığa anlam veremez. TED لسبب ما، لا تستوعب اللغوريتمات التي تتحكم بالسيارة ذلك الوحش الغريب الذي خارجًا يقفز يمينًا ويسارًا.
    Kanalları öyle çabuk atlıyor ki, bağlantıyı asla kesemezsin. Open Subtitles انه يقفز بين القنوات بسرعه كبيره جدا. لاتستطيع اعتراض الارسال.
    Andrew dolapların üzerinden atlıyor ve bulaşık deterjanı yiyor. Open Subtitles أندرو يقفز من الاعلى للأسفل ويأكل البسكويت
    Sanki kanatları varmış gibi dördüncü katın penceresinden atlamadan önce bana göz kırptı. Open Subtitles نظر لى قبل ان يقفز من نافذة بالطابق الرابع كما لوكان لدية اجنحة
    İlk adam atlar, ve siz sıradasınızdır, ve kapıyı doğru hantal hantal ilerlersiniz. TED يقفز الرجل الاول .. وانت تقف في الصف وتقترب من الباب
    Kendisinden öylesine nefret edecekti ki kendini dışarı atıp en yakın köprüye çıkacaktı ve derin sulara atlayıp asla suyun dibini bulamayacaktı. Open Subtitles أردت ان يكره نفسه الى درجة أن يخرج و يجد أعلى جسر ثم يقفز في الميه الغميقة بدون ان يصل الى القعر
    Yüzü çıtaya doğru atlayarak, geleneksel binme yöntemiyle her bacağı geçirmek yerine, sırtı çıtaya doğru atladı. TED بدلاً من أن يقفز ووجهه مواجه للحاجز، ورفع كل ساق باستعمال أسلوب الرافعة التقليدي، فإنه قفز وظهره مواجه للحاجز
    Az önce denize atlayan olmadı, değil mi? Open Subtitles لم يقفز أحد من على متن السـفينة، أليس كذلك؟
    Tabii buraya her gün gelen birisi atlayacak cesareti göstermek yerine, zamanını arabanızın kaportasına kuş yemi atarak geçirmezse. Open Subtitles محاولاً إيجاد الشجاعة لكي يقفز ويمر الوقت وهو يراقب للطيور وهي تتبرز على سقف سيارتك
    Belki de birisinin üzerine atlamasını ve de kendisini kurtarmasını istiyordur! Open Subtitles ربما أراد أن يقفز إلى الحوض ويطلب منا أن ننقذه
    Bugünkü aerobik egzersizim. Kalbim deli gibi atıyor. Open Subtitles التمارين الرياضية مفيدة هنا، قلبي يقفز كالأرنب.
    Onun üzerine kimse 'atlamaz'. -Peki bunu sen nasıl adlandırıyorsun? Open Subtitles أولا، لا أحد يقفز عليها ماذا تدعوه، اذن؟
    Birinin atladığını, ya da atlamak üzere olduğunu görürseniz onu durdurmaya çalışın. Open Subtitles من رأى منكم شخصاً يقفز أو على وشك القفز فلتحاول أن توقفه
    Atı engele doğru sürmezsen hayvan nasıl atlasın? Open Subtitles أعنى لا يمكنك توقع أن يقفز الحصان إذا كنت لا تمتطيه لذلك
    Balık gerçekten de zıpladı. Dev şargan balığı olmalı, değil mi? Open Subtitles السمك يقفز فعلاً لا بدّ أنّها سمكة شنوك متوحّشة، صح؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus