"يقولون انه" - Traduction Arabe en Turc

    • söylüyorlar
        
    • söylediler
        
    • derler
        
    • diyorlar
        
    • olduğu söyleniyor
        
    • olduğunu söylerler
        
    Beyazların büyük muharebesinde düşmana karşı son derece korkusuz savaştığını söylüyorlar. Open Subtitles يقولون انه كان بدون خوف في حرب البيض الكبرى ضد انفسهم
    Tatbikat yapılana kadar, bütün gün güverte yemekhanesinde çalıştığını söylüyorlar. Open Subtitles يقولون انه يعمل كامل اليوم على الطوابق الفوضية حتى الحفر.
    Onun Albay'ın ölümü hakkında anlattığından fazlasını bildiğini söylüyorlar. Open Subtitles يقولون انه يعرف عن مقتل الكولونيل اكثر مما يتحدث به
    Gölü boşaltmaları gerektiğini söylediler. Bu olacak iş değil tabii ki. Open Subtitles و التى يقولون انه علينا تجفيفها و ما هو صعب قليلا
    - Yatakta öldüğünü söylediler, ama Leland, yatağını hiç kullanmazdı. Open Subtitles ـ اوه ـ يقولون انه مات في الفراش لكن ليلند، انه لايستعمل السرير ابداً
    derler ki sonsuz yaşamak için şeytanla bir anlaşma yapmış... ama ebedi gençlik için sormayı unutmuş, Open Subtitles يقولون انه عقد صفقة مع الشيطان ليعيش للأبد لكنه نسي ان يطلب منه الشباب الدائم
    Bu yolda son zamanlarda çok baskın olmuş diyorlar. Open Subtitles يقولون انه كان هناك العديد من هذه الهجمات على طول الطريق
    Bu arada Hal'in travesti olduğu söyleniyor. Kontrol et! Open Subtitles وعن موضوع هال ياجر يقولون انه يحب ارتداء ملابس النساء هل هذا صحيح؟
    Basitçe kendimizi ve birbirimizi sevmediğimiz için olduğunu söylerler. Ama çok haklılar. Open Subtitles كيف هم يقولون انه بسبب نحن اساسيا" لا نحب انفسنا
    Buradakiler San Juan'a giden bir yol olmadığını söylüyorlar. Open Subtitles هل تعرف .. الناس هنا يقولون انه لا يوجد طريق للعربات يؤدي الى سان جوان
    Onun çok beter piyano çaldığını söylüyorlar. Open Subtitles الذى يقولون انه يعزف نغمات رائعة على البيانو
    Onun çok beter piyano çaldığını söylüyorlar. Open Subtitles يالذى يقولون انه يعزف نغمات رائعة على البيانو
    Bazı insanlar, hesapları kapatmaya baktığını söylüyorlar. Open Subtitles ان له ثقل فى هذا الكازينو ، أليس كذلك وبعض الناس يقولون انه يحاول أن يحقق ثروة
    Bir zamanlar dahi bir silahçı olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles يقولون انه كان عبقري في اصلاح الأسلحة واستعمالها
    Tarikatın kurtarılan eski üyeleri Seth'in büyü gücüne sahip olduğunu söylüyorlar. Open Subtitles أتباعه من الطائفه يقولون انه لديه قوى سحريه
    Tabutun açık olamayacağını söylediler, o yüzden bir resim seçmeliyim. Open Subtitles يقولون انه لا يمكننا ان نبقي النعش مفتوحا لذا علينا ان نختار صورة
    Tsunami'den birkaç gün sonra çıkageldiğini söylediler. Open Subtitles يقولون انه كان يتجول بعد أيام قليلة من التسونامي.
    Anestezinin etkisi geçtiğinde biraz ağrın olabilirmiş. Ama kısa sürede iyileşeceğini söylediler. Open Subtitles يقولون انه قد تتألم قليلا عندما يزول اثر التخدير و لكنك ستكون بخير بعدها
    Depremler için şunu derler. Bir kapı eşiğinde durarak hayatta kalabilirsin. Open Subtitles يقولون انه من الممكن أن تنجو من الزلازل لو وقفت تحت إطار البابا
    İnsanların normalde görmediği, kendi kişiliğinin bir kısmını kullanarak doğruyu anlatmak derler. Open Subtitles انهم يقولون انه حول قول الحقيقة حول مشاركة الجزء الذى لا يراه الناس منك
    "Geçip gidince hepsini unutursun" derler. Open Subtitles يقولون انه عندما ينتهي الحمل تنسون كل شيء
    Kilisede, penisinle oynamak... günah diyorlar. Open Subtitles في الكنيسة يقولون انه ذنب ان تلعب بقضيبك
    Bilinçaltında kendini aşağı atma korkusu var diyorlar ama ben sınıra yaklaşınca da ödü patlıyor. Open Subtitles يقولون انه خوف لا شعوري يشعر به الانسان كانه سيسقط لاكن هذا الشعور يذهب عندما اذهب علي الحافه
    "Aslında, Norveçli olduğu söyleniyor." Open Subtitles يقولون انه كان نرويجي في الواقع كانت عصابة قديمة من النرويجين
    Eski bi isim olduğunu söylerler. Open Subtitles يقولون انه اسم قديم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus