Gözlerinin açılıp günümü aydınlatmasını bekliyorum. Dünya zengin olduğumu söylüyor, ama hoşça kal dediğinde fakir kalıyorum. | Open Subtitles | العالم يقول أنني رجل غني و لكنني أشعر بالفقر دائماً عندما تودعينني |
Burada herkes benim bir hata olduğumu söylüyor. var olmamalıyım bile. | Open Subtitles | الجميع يقول أنني مجرد خطأ، وليس من المفترض أن أكون موجودة من الأساس |
Zaten doktorum da çok iyi olduğumu söylüyor. Tedaviye çok olumlu cevap veriyormuşum. | Open Subtitles | وطبيبي يقول أنني أؤدي بشكل جيد أنا أستجيب بشكل جيد للعلاج |
Sağlık sigortası hepsini karşılayacağını söylüyor ama her nedense elimdeki fatura 348 dolar borcum olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | المركز الطبي يقول أنني سأدفع ثمن كل هذا لكن لسبب ما تصلني الفاتورة تقول أني مدين 348 دولار |
Babam Proteine İhtiyacım olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | والدي يقول أنني أحتاج للبروتين |
Çok cahil olduğumu söyler. | Open Subtitles | هو يقول أنني أجهل الكثير ولكني قد تعلمت الشعر والرياضيات |
Genelde berbat olduğumu söyler, "hiçbir şey" söylememesi büyük bir ilerleme. | Open Subtitles | لا شيء, لكن بالعادة يقول أنني سيء لذا لاشيء هو نجاح عظيم |
Onu gülme krizlerine soktuğumu ve kulüpteki ezik olmayan tek kişi olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنني أضحكه وأنني الطفل الوحيد في النادي وليس معتوهاً بالكامل |
Jim, benim geçmişe çok bağlı olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | جيم, يقول أنني متمسكة جداً بالماضي |
Hazır olduğumu söylüyor. Benzersiz olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | إنه يقول أنني فريدة وأنني مستعدة |
Kardeşin Leonid Andreyevich benim sonradan görme, para canlısı olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | أخوكِ (لينويد أندريافيتش) يقول أنني مغرور، وأسعى وراء المال. |
Ama Hazlitt benim daha avantajlı olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | لكن (هازلت) يقول أنني في المسار الصحيح |
Ama Hazlitt benim daha avantajlı olduğumu söylüyor. | Open Subtitles | لكن (هازلت) يقول أنني في المسار الصحيح |
O temelde benim işçi arı olduğumu ve kendinin de kraliçe olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ! هو ببساطة يقول أنني النحلة العاملة وهو الملكة في الخلية! |
Michele manastıra gitmemin yanlış olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | لماذا؟ (ميجيلي) يقول أنني لا يجب أن أذهب لمدرسة الراهبات. |
Richard yeni giysilere ihtiyacım olduğunu söylüyor. Dört yıldır alış verişe çıkmıyordum. | Open Subtitles | حسناً, (ريتشارد) يقول أنني احتاج ملابس جديدة كلياً, و لم أتسوّق منذ 4 سنين. |
Şu anda 47.8 olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | والآن يقول أنني استخدام 47.8. |
René 16 yıl olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | (رينيه) يقول أنني أعمل منذ 16 عام |
Bazıları tam tersi olduğumu söyler. | Open Subtitles | فالبعض قد يقول أنني المُعاكس |
Bazıları tam tersi olduğumu söyler. | Open Subtitles | أحدهم قد يقول أنني العكس |
Patrick bana, onun ilham perisi olduğumu söyler. | Open Subtitles | (بــاتريك) يقول أنني أنـا مصدر إلهـامه. |