Bana her zaman, kendi yerini sizden daha iyi dolduracak birisi olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | دائما يقول لي انه ليس هناك من هو أفضل منك يأخذ مكانه |
Biliyorum, biliyorum ama içgüdülerim onun da bir kurban olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أنا أعرف، أنا أعرف، ولكن حدسي يقول لي انه هو الضحية في كل هذا. |
Garip bir adam evime geliyor tek kızımla evlendiğini söylüyor ve en son duyan ben oluyorum?" | Open Subtitles | " رجل غريب يأتي إلى بيتي، "يقول لي انه متزوج ابنتي الوحيدة، وأنا آخر من يعلم "؟ |
Bana bir öğrencinin bir sorununu çözmeye çalıştığını söyledi, çok tehlikeli bir problem. | Open Subtitles | ان يقول لي انه كان يساعد طالب آخر مع المشكلة، مشكلة خطيرة جدا. |
Ama uyanıp da özür dilediğimde bana uyuduğumu fark etmediğini söyledi. | Open Subtitles | عندما استيقظ واعتذر يقول لي انه لم يلاحظ ذلك |
İçimden bir his zaten bildiğini söylüyor. | Open Subtitles | ما يقول لي انه يعرف مسبقا. |
Birinin bağırdığını duydum ve içimden bir ses, o olmadığını söyledi. | Open Subtitles | اعتقدت انني سمعت أحدا يصرخ وشيء يقول لي انه لم يكن هو |
Herneyse, bana eline bir film yönetme şansı geçtiğini söyledi. | Open Subtitles | على أي حال، يقول لي انه هو الحصول على لقطة لاخراج فيلم. |
Eşyaları satıp ödeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | يقول لي انه يمكن بيع بعض الأثاث. |