Yani ilk görüşte aşk değildi, değil mi? | Open Subtitles | اذاً، لم يكن حباً من النظرة الاولى، اليس كذلك؟ |
Ama bu aşk değildi. Sadakatti. | Open Subtitles | .لكن ذلك لم يكن حباً كان إخلاصاً |
Güzeldi ama aşk değildi yaşadığımız. | Open Subtitles | كان الأمر جيد لكنَّه لم يكن حباً. |
Aralarındaki sevgi değildi. Tam bir zırvalıktı. Biraz daha şekerleme alın, kuzularım. | Open Subtitles | لم يكن حباً بل هراء يتعودون عليه |
Bu, sevgi değildi Değerli. | Open Subtitles | ذلك لم يكن حباً "بريشس |
"Tam olarak ilk görüşte aşk değildi. | Open Subtitles | لم يكن حباً من النظرة الأولى تماما |
Bu, aşk değildi. | Open Subtitles | ذلك لم يكن حباً |
Bu aşk değildi. | Open Subtitles | لكن ذلك لم يكن حباً |
İlk görüşte aşk değildi, ama Emily'e çok iyi davranıyordu. Onu dinliyordu. | Open Subtitles | لم يكن حباً من النظرة الأولى، لكنّه كان لطيفاً للغاية بمعاملته لـ (إيميلي)، لقد كان يصغي إليها |
O aşk değildi. | Open Subtitles | ذلكَ لم يكن حباً |
Belki de gerçek aşk değildi. | Open Subtitles | -ربما لم يكن حباً حقيقياً |
aşk değildi. | Open Subtitles | لم يكن حباً. |
Bu, sevgi değildi Değerli. | Open Subtitles | ذلك لم يكن حباً "بريشس |