Bu çok anlamsızdı, ayrıca onunla ilgili Her şey berbattı. | Open Subtitles | لميصبحمفهوماحتى ، أن يكون كلّ شيء آخر عنه كان فوضى |
Neden Her şey fiziksel görünümle ilgili olmak zorunda? | Open Subtitles | لماذا يجب أن يكون كلّ شئ مُتعلقاً بالمظهر ؟ |
Ben sadece bebek doğduğu zaman Her şeyin mükemmel olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أنا أريدفقط أن يكون كلّ شيء بشكل جيد حتىيعودالطفلللمنزل. |
Bir inşaat mühendisinin görevi, tasarladığı Her şeyin üzerine yüklenen ağırlığı kaldırabilmesini sağlamaktır. | Open Subtitles | من واجب المهندس المعماريّ أن يحرص على أن يكون كلّ شيء يصنعه مصمّماً لتحمّل الوزن الذي يوضع عليه |
Haklıydın. Her şey sana kalmamalıydı. | Open Subtitles | لقد كنتِ محقه لا يجب أن يكون كلّ شيء راجع لك |
Her şeyin benim ile ilgili olmasını sevdiğimi biliyor musun? | Open Subtitles | أتعلمين كم أحبّ أن يكون كلّ شيء بخصوصي ؟ |
Her şeyi kafanda ayarlamış olmalısın, söyle bana. | Open Subtitles | لا بدّ أن يكون كلّ شيء في رأسكِ. أخبريني. |
Ve kuralları çiğnediğinde, gece yarısına kadar bekleyecek, Her şey kararıncaya kadar! | Open Subtitles | ، وحينما تتعدى الحدود سينتظر حتّى الّليل .. حينما يكون كلّ شيءٍ مظلماً |
Her şeyin siyah veya beyaz olmasını istiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تُريدين أن يكون كلّ شيءٍ أبيض وأسود. أفهم ذلك. |
Eğer yaşanan Her şey gerçekten sizin suçunuzsa, suçluluk duygusu geçer mi? | Open Subtitles | هل تتلاشى عُقدة الشعور بالذنب عندما يكون كلّ ما حدث في الواقع هُو غلطتك حقاً؟ |
Her şey hazır olduğunda ve Her şey doğru olduğunda tüm o hazırlık aniden, yoğun bir şekilde, kısa sürede sonuç verir. | Open Subtitles | وحينما يكون كلّ شيء جاهزًا، وحينما يكون كلّ شيء صحيحًا، فكلّ ذلك الاستعداد يُثمر في لحظة مُفاجئة حادّة صاخبة. |
Şuandan itibaren Her şey kusursuz olmalı. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً يجب أن يكون كلّ شيء متقن. |
Neden Her şeyin böyle gizli kapaklı olması gerekiyor? | Open Subtitles | لماذا يجب أن يكون كلّ شيء سرّياً؟ |
Her şey kusursuz olsun istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يكون كلّ شيء مثالياً هنا. |
Hatırlıyorum da, ne kadar karanlık olsa da bu gözlükleri taktığımda, Her şey gün gibi net gözükürdü. | Open Subtitles | ...كنت أذكر أنّه مهما كان الظلام كالحاً ،متى استعملت هذه النظارات الواقية يكون كلّ شيء واضحاً وضوح الشّمس |
Hatırlarım da, ortam ne kadar karanlık olursa olsun o gözlükten baktığımda Her şey gün gibi ortaya çıkardı. | Open Subtitles | كنت أذكر أنّه مهما كان الظلام كالحاً... متى استعملت هذه النظارات الواقية، يكون كلّ شيء واضحاً وضوح الشّمس |
Her günün böyle olmasını diledim. | Open Subtitles | أن يكون كلّ يوم مثل ذلك اليوم. |
Bir an Her şey kusursuz ama sonra... | Open Subtitles | في لحظة يكون كلّ شيء مثاليًّا... وفي اللحظة التالية... |
Her şey yoluna girebilir. | Open Subtitles | يمكن أنْ يكون كلّ شيء على مايرام |
- Hayır öyle yürümüyor. - Neden Her konuda bu kadar agresif olmak zorundasınız? | Open Subtitles | كلاّ، ذلك غير صحيح - لماذا يجب أن يكون كلّ شئ - |