"يلاحقني" - Traduction Arabe en Turc

• peşimde
• takip
• peşime
• peşimden
• peşimdeydi
• peşimi

O, burada. Wirtz'i öldürdü ve şimdi de benim peşimde.
إنه هنا , لقد قتل ويرتز و الآن هو يلاحقني

Üç aydır peşimde. İki kere taşındım.
لقد كان يلاحقني لثلاثة أشهر اضطررت للانتقال مرتين بسببه

Kaçalım buradan! Beni öldürmeye çalışıyor! peşimde!
أخرجني من هنا , أنه يحاول أن يقتلني أنه يلاحقني

Herneyse bu beni San Francisco'dan beri her yerde takip ediyor.
مهما يكن هذا الشيء فإنه يلاحقني دائما في كل سان فرانسيسكو.

Beni 8 yaşından beri takip eden şey bir çocuk değil.
إلا اذا كان ذاك الولد يلاحقني منذ كنت بالثامنة من العمر

İlaçlarını alamıyordur belki de. Şimdi de peşime manyağın teki var.
لا يستطيع تناول دواءه، والآن ثمة مجنون يلاحقني

Bu verdiğim ilk yanlış karar olmaz. Gittiğim her yere peşimden geliyor gibi görünüyor. Biliyor musun sen tanıştığım herkesten daha akıllı ve daha iradeli birisin.
لم تكن أول فكرة سيئة من يلاحقني أينما ذهبت أنت أذكى

peşimde T-rex ya da Terminatör olması umrumda değil.
لا إهتم إذا كان ديناصوراً أو المدمر من يلاحقني

Beni saklamalısın! Ölüm peşimde! Ve bu kovboylara tam olarak güvenmiyorumm.
عليك أن تخبئني ، الموت يلاحقني ولا أثق برعاة البقر هؤلاء كلياً

Hayatımda hiç hapse girmedim. peşimde insanlar var, o kadar.
ما سبق أن دخلت السجن، فقط هنالك من يلاحقني

Peki, İşte peşimde olan hayalet bu ve benim babam değil.
هذا هو الشبح الذي كان يلاحقني وهو ليس والدي

Bu para için peşimde birçok insan var.
يلاحقني العديد من الناس من أجل تلك القطعة

Benimle aynı binada yaşadığı için mi takip etti, ya da kafayı takmıştı?
هل كان يلاحقني لأننا نسكن المبنى نفسه و من ثم أصبح مهووسًا ؟

Bu yöne baktığımda ise bu şekilde... Vücudumu her dönderdiğimde zaman yönünün beni takip etmesi oldukça ben merkezli.
أنا أتوجه بهذا الاتجاه، الوقت يمضي هكذا، تلك ستكون أنانية لو كان اتجاه الوقت يلاحقني في كل مرة أحرك جسدي.

Uzunca bir süre, bir yol boyunca yürüyordum ve biri beni takip ediyordu, takip ediyordu, bir erkek.
لمدة طويلة كنت أسير في طريق طويل وشخص ما يلاحقني كان يلاحقني

En sonunda, arkamı dönüp beni neden takip ettiğini sordum.
.. أخيراً قمت بالاستدارة وسألته لِمَ يلاحقني ؟

Onu, iki gün önce beni takip ederken yakaladım.
كنت أعمل على ذلك وقبضت عليه وهو يلاحقني قبل يومين

Bazen etrafta biri onu takip ediyormuş gibi hissettiğini söyledi.
ـ ثم قالت لي : أشعر أحياناً بأن أحد ما يلاحقني فقلت :

Biri benim peşime düşmediği sürece buradan hiçbir yere kımıldamıyorum.
انا لن اذهب الى اي مكان إلا اذا كان شيء يلاحقني

Oradan kaçtım ve şimdi beni eğiten adam güvendiğim birisi, peşimden geliyor.
أنا هربت، والأن الرجل الذي دربني الشخص الذي أثق به يلاحقني

Eşkıyaların başı peşimdeydi, ben de kamışların arkasına saklandım ve mavi bir fare çıkıp onun atını korkuttu.
ملك قطاعين الطرق كان يلاحقني وأختبأت تحت بعض من القش, وظهر الفأر الأزرق وأرعب حصانه.

Departmanımda casusluk yapmamı istiyor. Yapmazsam peşimi bırakmayacak.
يريدني أن أتجسّس على إدارتي أو سوف يلاحقني