"يمرّ يوم" - Traduction Arabe en Turc

• bir günüm
• gün bile

Az kalsın bir günüm arkadaşlarından birini kurtarmaya çalışmadan geçecekti.
كاد يمرّ يوم لا أجبر فيه على إنقاذ أحد أصدقائك.

Ve yaptığımdan pişmanlık duymadığım bir günüm bile olmadı.
ومذاك، لا يمرّ يوم دون أن أشعر بذلك العبئ يثقل كاهلي.

Bu yaptığımın pişmanlığını duymadığım bir günüm bile olmadı.
لا يمرّ يوم دون أن أشعر بفظاعة ما فلعت.

Ve gittiğimden beri burada geri girdiğimi hayal etmediğim tek bir gün bile olmadı.
ولم يمرّ يوم دون أن أحلم بالعودة إليك مجدداً

Daha zindandan çıkalı bir gün bile olmadı ama işe yaramaya çalışıyorsun.
لم يمرّ يوم على خروجك من الحديقة، وها أنت تثبت فائدتك.

Bunun için pişmanlık duymadığım bir günüm olmadı.
لا يمرّ يوم بدون الندم على ذلك

O kız için dua etmeden veya ailesiyle iletişime geçmeden geçirdiğim tek bir günüm yok.
لا يمرّ يوم دون أن أدعو فيه لتلك الفتاة -أو أحاول الاتصال بعائلتها

Geçmişe dönüp de Sean'ın yerinde olmayı istemediğim bir günüm bile geçmiyor.
لا يمرّ يوم دون أن أفكّر بالعودة والحلول مكان (شون).

Ama doğduğundan beri kardeşim olarak yanımda olmana sevinmeden geçirdiğim tek gün bile olmadı.
لكن لم يمرّ يوم منذ ميلادك، إلّا واعتززت فيه بأنّك أختي.

Senin yanında olmadığım bir gün bile geçmedi.
لم يمرّ يوم إلّا وكنت بجانبكِ فيه.

Seni fazlaca özlemediğim bir gün bile geçmiyor.
لا يمرّ يوم إلا ويزداد إشتياقي لك

-Bunu düşünmediğim bir gün bile yok, Jake.
-و لا يمرّ يوم دون أن أفكّر بذلك الأمر، (جايك )

Babanı özlemeden geçirdiğim bir gün bile olmadı.
-لا يمرّ يوم لا أفتقد فيه والدكَ .