"يمزق" - Traduction Arabe en Turc

• yırtıyor
• paramparça
• parçalar
• yırtıp atar
• yırtılmamış
• parçalamıyorsa

Varlığını bile hatırlamadığın herşeyini yırtıyor,
يمزق أشياء لم تكوني حتى تعرفين انها لديك

Spagettileri yırtıyor.
انه يمزق الاسباغيتي

Hayatımı paramparça ediyordu ve ne yaptığının farkında değildi.
كان يمزق حياتى لقطع صغيره ولم يبدوا أنه كان يدرك ذلك

Eğer bir Kara Deliğe yaklaşşaydık, bizi paramparça edip içine çekiverirdi.
اذا قدر لنا أن نلتقي يوماً بأحد هذه الثقوب السوداء فإنه سوف يمزق عالمنا إرباً

Evet, mecbur yapacağız ama onu yaptığımızda, basınçtaki ani değişim organlarını parçalar.
نعم , يجب علينا, لكن اذا عملنا ذلك التغيير, الضغط راح يمزق اعضاءها الخارجية

Bu zor günlerde... kim bir teklifi yırtıp atar ki?
من يمزق عرض شراء كهذا في ظل أوضاع السوق الحالية؟

Ama sanırım... hiç yırtılmamış olduğunu göreceksiniz.
لكني أعتقد من المحتمل أنتم ستقولون ان ذلك لم يمزق اصلا

Tabii kasırgalar Doğu Texas'ı parçalamıyorsa.
ما لم يكن هنالك أعصاراً يمزق شرق تكساس

Yatak örtülerinin altında, çelikten tırnaklarıyla geceliğimi yırtıyor."
" يمزق في ثوب نومي بمخالبه الفولاذية "

Neden kartları yırtıyor?
لماذا عساه يمزق أوراقه ؟

Şu an sözlerinin kalbimi daha beter paramparça ettiğini bilmiyor musun?
الا تعرف ان كلامك هذا يمزق قلبي حتى اكثر

Şu an sözlerinin kalbimi daha beter paramparça ettiğini bilmiyor musun?
الا تعرف ان كلامك هذا يمزق قلبي أكثر حتى ؟

Hayatını paramparça edip içten içe seni yok eden taraf mı?
الجانب الذي يمزق حياتك ويدمرك من الداخل؟

Bu şey her neyse, hamuru parçalar gibi parçalıyor bizi.
مهمن كان هذا الشئ فهو يمزقنا كما يمزق الورق

Yaradanın korumadığını kurtlar parçalar.
"الذى لم يمكن انقاذه بواسطة الحمل سوف يمزق بواسطة الوحش

Toplulukları parçalar, ona güvenen herkese ihanet eder.
يمزق المجتمع، ويخون أي أحد يثق به

Onu kabul etmem için zihnimi yırtıp atar.
هو يمكنه ان يمزق عقلى ليجعلنى اقبله

Nasıl üzerindeki ceketi yırtıp atar?
حسنا , كيف يمزق معطفها الاطفائى عنوة؟

Eğer onları da camlar yaptıysa gömlek neden yırtılmamış?
إن كان سببت من طرف الزجاج، فكيف لم يمزق القميص؟

Tabii kasırgalar Doğu Texas'ı parçalamıyorsa.
"إلا إن كان هناك إعصار يمزق شرق "تكساس