Hatırlıyorum da saraya taşınalı çok olmamıştı küçük bir kuş yatak odamın penceresine çarptı ve kanadını kırdı. | Open Subtitles | أتذكر .. لم يمض وقت طويل بعد انتقالي للقصر حتى اصطدم عصفور صغير بنافذة الغرفة وجرح جناحه |
Dünyamın, koca evrene nasıl sığdığını merak etmeye başlayalı ise çok olmamıştı. | Open Subtitles | و لم يمض وقت طويل قبل أن ابدأ اتساءل كيف عالمي انسجم في الكون الأوسع. |
Onu, başka büyük tırmanışların hayalini kurarken göreli çok olmamıştı. | Open Subtitles | ولكن لم يمض وقت طويل حتي بدأ يفكر في حملة أخري |
Çok sürmez. Sadece emin olmak istiyoruz. | Open Subtitles | لن يمض وقت طويل نريد فقط أن نكون حذرين |
- Çok sürmez, hadi. | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل, وتأتي على. |
Çok uzun değil..yapanı hatırladın mı ? | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل بما فيه الكفاية أتتذكر الرجل الذى فعلها؟ حسناً، خمن ماذا؟ |
- O kadar da uzun değil. | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل بما فيه الكفاية. |
çok geçmeden Budapeşte, Milan ve Floransa arasında mekik dokuyordum. | TED | ولم يمض وقت طويل حتى بدأت اجول بين بودابست .. ميلان وفلورنسا |
çok geçmeden, çok büyük bir patates yetiştirme operasyonu oldu Almanya'da. | TED | ولم يمض وقت طويل حتى بدأت عملية سرية واسعة الإنتشار لزرع البطاطا في ألمانيا |
Yeteri kadar uzun değil. | Open Subtitles | حسنا، لم يمض وقت طويل بما فيه الكفاية. |
Yeterince uzun değil | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل بما فيه الكفاية. |
Söylememe bile gerek yok, çok geçmeden okulu tamamen bıraktım ve yatak odamda bir laboratuvar kurdum. | Open Subtitles | للأرض ولكل من عليها. وغنيّ عن القول ، لم يمض وقت طويل |
çok geçmeden, nasıl esrar içileceğini öğretti. | Open Subtitles | لم يمض وقت طويل بعد ذلك علمني كيفية القيام بضربات البونج |