yapabileceğin en kötü şey silahına sarılmak. Canım iki saniye hatta bekle lütfen. | Open Subtitles | أسوأ ما يمكنكِ فعله هو أن تستعجلي انتظر دقيقةً على الخط يا حبيبي |
Belki de yapabileceğin en iyi şey mümkün mertebe bu işten uzak durmak. | Open Subtitles | ربما أفضل ما يمكنكِ فعله هو أن تبتعدي ما تقدرين عن هذا الأمر |
yapabileceğin tek şeyi yapacaksın. | Open Subtitles | حسناً, ستفعلين الشيء الوحيد الذي يمكنكِ فعله |
Ona neler yapabileceğini göstermek için bir şans yakaladın, ve bunu mahvediyorsun. | Open Subtitles | , لقد سنحت لكِ الفرصة كي تريها ما يمكنكِ فعله و الآن أنتِ تفسدي الأمر |
Bizi asla rahat bırakmazlar. Herkese neler yapabildiğini anlatırsan, başımıza ne geleceğinin farkında mısın? | Open Subtitles | أنتِ تدركين ما سيحدث لنا عندما يعرف الجميع ما يمكنكِ فعله |
Bence yapabileceğin en iyi şey, sakin olup ona bir içki içirmeye çalışmak. | Open Subtitles | أفضل ما يمكنكِ فعله هو الإسترخاء وأن تحاولين تقديم الشراب له |
Şu an yapabileceğin en iyi şey dikkatini toplamak... ve emirlerini yerine getirmek, beni anladın mı? | Open Subtitles | افضل ما يمكنكِ فعله الان هو أن تركزي وتلتزمي بالأوامر، مفهوم؟ |
Şimdi yapabileceğin bir şey yok.. | Open Subtitles | يبدو لي كأنها أتت في يوم موت امها لا شيء يمكنكِ فعله الآن دعي الأمر |
Gidiyorum, anne, ve senin beni durdurmak için yapabileceğin hiçbir şey yok. | Open Subtitles | سأذهبياأمي, و لا يوجد ما يمكنكِ فعله لايقافي |
Hayat bazen senin istediğin şekilde ilerlemez ve senin bunu değiştirmek için yapabileceğin hiçbir şey yoktur, özellikle de kaçmamak. | Open Subtitles | الامر هو أن الحياة لا تسير , كما نريدها أن تسير , و لا يوجد شئ يمكنكِ فعله لتغيير هذا خاصة بالهرب |
Eğer onu seviyorsan... gitmesine izin vermek muhtemelen onun için yapabileceğin en iyi şey. | Open Subtitles | من المحتمل أن أفضل شئ يمكنكِ فعله , من أجلها لأنكِ تحبينها هو أن تدعيها تذهب |
Çünkü yapabileceğin tek şey bu. | Open Subtitles | لأن هذا هو الشيء الوحيد الذي يمكنكِ فعله |
Genel denklik diplomanı alman yapabileceğin en iyi şeydi. | Open Subtitles | الحصول على شهادة تخرج هذا أفضل ما يمكنكِ فعله |
yapabileceğin bir şey olmalı. Bu şerefsizin hayatını mahvetmesine izin veremezsin. | Open Subtitles | لابد من وجود أمراً يمكنكِ فعله لا يمكنكِ ترك ذلك الوغد يحطم حياتك |
Gemiye taşınıyorum anne. Bunu önlemek için yapabileceğin hiçbir şey yok, tamam mı? | Open Subtitles | سأنتقل للعيش على متن تلك السفينة يا أمي و ما من شيءٍ يمكنكِ فعله للحؤول دون ذلك |
yapabileceğin en iyi şey onlara iyi görünmek, ...bu sayede ciğer yetmezliğinden vefat ettiklerinde eve mirasçı olarak çökmek. | Open Subtitles | أفضل ما يمكنكِ فعله أن تكوني مع جانبهم الجيد حتى يمكنكِ أن تَرِثي منزلهم بعد أن تنتهي حياتهم |
Senden sadece bizim kaynaklarımız ve kanatlarını çırpma özgürlüğüyle neler yapabileceğini düşünmeni istiyorum. | Open Subtitles | وأنّي فقط أفكر ما يمكنكِ فعله بمواردنا والحرية في توسيع نشاطاتكِ وأهتماماتكِ. |
Eğer biraz olsun çabalarsan .kimseyi umursamadığına bizi inandırmaya çalışman kadar neler yapabileceğini bir görsen. | Open Subtitles | تخيلي ما يمكنكِ فعله إن حاولتِ إن عملتِ على أي شيء كما تعملين على جعلنا نصدق أنكِ لا تهتمين كثيراً |
Neler yapabildiğini göster. | Open Subtitles | أريني ما الذي يمكنكِ فعله |
Harika! Küçük sarı balık, bakalım ne yapabileceksin. | Open Subtitles | أيتها السمكة الصفراء الصغيرة، لنرى ما الذي يمكنكِ فعله. |
Tek yapabileceğiniz o anı elinizden geldiğince uzatmaya çalışmaktır. | Open Subtitles | كل ما يمكنكِ فعله هو مُحاولة تمديد هذه اللحظة قدر الإمكان. |
Yürüyerek herşeyi mahvetmenin yerine, en azından... işbirliği yapabilirsin. | Open Subtitles | أقل ما يمكنكِ فعله ، هو أن تدعي عملي يفلح وبدلاً من هذا تذهبين في سير وتفسدين كل شيء |
Ne yapabileceğine bir bak. | Open Subtitles | إذهبي لتر ما يمكنكِ فعله هل نجح الأمر؟ |