"يمكنك التوقف" - Traduction Arabe en Turc

    • durabilirsin
        
    • bırakabilirsin
        
    • keser
        
    • kesemezsin
        
    • duramaz
        
    • durur musun
        
    • duramıyorsun
        
    • kesebilirsin
        
    • bırakabilir misin
        
    Randy, artık durabilirsin. Karyola başlığına başlamalıyım. Open Subtitles راندي يمكنك التوقف الأن عل أن أبدأ في لوحة رأسي
    Ne yapmaya çalıştığını anladım, artık durabilirsin. Bu kadar yeter! Open Subtitles حسناً ، حسناً لقد فهمت يمكنك التوقف الآن
    Artık rol yapmayı bırakabilirsin, zira herkese kim olduğunu söyleyeceğim! Open Subtitles حسنًا يمكنك التوقف عن التظاهر لأني سوف أخبر الجميع حقيقتك
    Şu sesi çıkarmayı keser misin artık? Open Subtitles هلا يمكنك التوقف عن هذا الضجيج الآن؟ فقط ..
    Artık konuşmayı kesemezsin. Open Subtitles ♪ الآن يمكنك التوقف عن الكلام ♪
    Bu kadar önemliyse, önünde hiçbir şey duramaz. Open Subtitles لأنه إن كان الأمر مهماً, لالا يمكنك التوقف فحسب
    İki dakika bir yerimden para çıkarmadan durur musun? Open Subtitles ألا يمكنك التوقف عن إخراج المال مني لدقيقتين، رجاءً؟
    Bu aileye zarar vermeden duramıyorsun değil mi? Open Subtitles لا يمكنك التوقف عن ايذاء هذه العائلة أليس كذلك ؟
    Şimdi, Dylan annesiyle dönebilir ve sen de bir göt gibi davranmayı kesebilirsin. Open Subtitles الآن ديلين يمكنه العودة مع والدته وأنت يمكنك التوقف عن التصرف كـ أحمق
    Bir dakikalığına bile olsa politikadan konuşmayı bırakabilir misin? Open Subtitles فهل يمكنك التوقف عن التحدث عن السياسة لدقيقة واحدة؟
    - Tamam, durabilirsin, kendini paralama. Open Subtitles ـ و لأنني ـ حسناً، يمكنك التوقف لا تؤذي نفسك
    Tom'un cinayeti konusunda doğru söylemeye hazır olduğunda durabilirsin. Open Subtitles يمكنك التوقف عندما تكون جاهزاً لقول الحقيقة
    durabilirsin çünkü ilgilenmiyorum. Open Subtitles حسنا, يمكنك التوقف عن المحاولة لأني لست مهتما
    Bu kadar yeter durabilirsin Open Subtitles هذا جيد بما يكفي يمكنك التوقف الان
    Her ne yapıyorsan durabilirsin. Open Subtitles أيًا كان ما تفعله, يمكنك التوقف.
    Artık durabilirsin, yeterli. Open Subtitles حسنا, يمكنك التوقف, لأنك انتهيت
    Müdür rolü yapmayı bırakabilirsin. Yalnızız. Open Subtitles يمكنك التوقف عن تمثيل دور المديرة نحن وحدنا
    Buster, komadaymış gibi davranmayı bırakabilirsin. Yoldayken istediğin şarkıyı dinledik. Open Subtitles يمكنك التوقف عن التظاهر أنك في غيبوبة لقد سمعنا مطالبك في طريقنا إلى هنا
    Hayır, olacak, lütfen böyle söylemeyi keser misin? Open Subtitles حسناً, إنه لن يكون, و هل يمكنك التوقف عن قول ذلك؟
    Randall, bu deyimi kullanmayı keser misin? Çünkü kafamdan çıkaramıyorum. Open Subtitles هل يمكنك التوقف عن إستخدام هذا التعبير لأن لا يمكنني اخراجه من عقلي
    Olmaz Phil, numaranı yarıda kesemezsin. Temel kuraldır bu. Open Subtitles لا يا (فيل) لا يمكنك التوقف في منتصف الخدعة فهذه قاعدة أساسية
    Bu kadar önemliyse, önünde hiçbir şey duramaz. Open Subtitles لأنه إن كان الأمر مهماً, لالا يمكنك التوقف فحسب
    Anne. Bir saniye durur musun? Open Subtitles أمي، هل يمكنك التوقف جانبا للحظة ؟
    Yalan, sorumluklardan kaçınma ve sonuçları ne kadar yıkıcı olursa olsun duramıyorsun. Open Subtitles الكذب اهمال المسؤوليات و لا يمكنك التوقف لا يهم كم ستكون العواقب كارثية
    Benim için üzülmeyi ya da suçluluk duymayı kesebilirsin artık. Open Subtitles لذا يمكنك التوقف عن الإحساس بالأسف أو الذنب أو أي شيء آخر
    Bu anlaşma olayına devam etmeyi bırakabilir misin? Open Subtitles يمكنك التوقف عن هذا الشيء الاتفاق كنت قد حصلت على المضي قدما؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus