"يمكننا القيام به" - Traduction Arabe en Turc

• yapabileceğimiz bir
• yapabiliriz
• yapacak
• olabileceğimiz
• yapabileceğimize
• yapabileceğimizi
• - Yapabileceğimiz
• yapabileceğimiz başka bir
• yapabileceğimizin
• için yapılabilecek

Korkarım hayır. Bu gece burada yapabileceğimiz bir şey yok.
للأسف ، لا لا يوجد شيء يمكننا القيام به الليلة

Eski kocanı yerin dibine sokmak için yapabileceğimiz bir şeyler olmalı.
لابد أن يكون هناك شيئ يمكننا القيام به لتفسيد زوجك السابق

Veya: Orta Amerika'yı daha iyi anlamak için ne yapabiliriz?
أو: ما الذي يمكننا القيام به لفهم الوسط الأمريكي أفضل؟

Öyleyse sorun nedir, bu uçurum neden oluştu, ve bunu düzeltmek için ne yapabiliriz?
اذا ماهي المشكلة تحديدا .. ولماذا بدأت هذه الهوة بالتشكل ومالذي يمكننا القيام به حيالها

Üzgünüm, yapacak bir şeyimiz yok.
أنا آسف لا يوجد شيء آخر يمكننا القيام به

Yardımcı olabileceğimiz ne varsa yapabiliriz.
بالتأكيد أي شيء يمكننا القيام به للمساعدة

Gevşeme konusunda neler yapabileceğimize bir bakalım.
حسنا، دعينا نرى ما يمكننا القيام به حيال ذلك

Bu eklenmiş yılları gerçekten başarıyla geçirmek ve bir fark yaratmak için kullanmak hakkında neler yapabileceğimizi tartışacağız.
سوف نناقش ما يمكننا القيام به لكي نجعل هذه السنوات المضافة سنوات ناجحة ولكي نستخدمهم من اجل صناعة الفرق

- Yapabileceğimiz tek şey... - ...dua edip, cemaatimize hizmet etmek.
كل ما يمكننا القيام به هو الصلاة والوزير لجماعتنا.

Bu süreci hızlandırmak için yapabileceğimiz bir şey yok mu?
هل هناك أي شيء يمكننا القيام به لتسريع هذا الأمر؟

Yalan haber, istihbarat savaşında güçlü bir silah. Ama ona karşı yapabileceğimiz bir şey var.
تعد الأخبار الزائفة سلاحاً فعالًا في حرب المعلومات، لكن هناك شيء يمكننا القيام به حيالها.

Rughal: yapabileceğimiz bir şeyler olmalı.
الدكتور رازيم : لا بد أن هنالك شيء يمكننا القيام به ؟

Bankada sizin için yapabileceğimiz bir şey varsa, söyleyebilirsiniz.
إذا كان هناك أي شيء يمكننا القيام به لك في المصرف، فأعلمنا بذلك

Onun için yapabileceğimiz bir şey kalmadı.
انتظار. لا يوجد شيء أكثر يمكننا القيام به بالنسبة له.

İç kanama geçirecek. yapabileceğimiz bir şey yok.
و تعرضت لنزيف داخلى إنتقل خارجيا لم يكن هناك ما يمكننا القيام به

Şimdi, çip gerçekten güzel, peki bununla neler yapabiliriz?
الرقاقة تبدو جميلة فعلا، لكن ما الذي يمكننا القيام به بواسطتها؟

İkincisi, düzeltmek için ne yapabiliriz?
وثانياً، ما الذي يمكننا القيام به لإصلاح هذا النظام ؟

Seni onunla gezdiremem, çünkü bisikleti bile zor sürüyorum. Ama ne yapabiliriz bir bakalım.''
أنا لا يمكنني أن آخذك في جولة عليها لأنني بالكاد أستطيع قيادة دراجة هوائية، ولكن دعنا نرى ما يمكننا القيام به.

yapacak bişey yok İşimizi yaptık
لا يوجد شيء يمكننا القيام به. ونحن نقوم بواجبنا.

Evet, çok heyecanlıyız. Daha yapacak çok işimiz var.
إننا متشوقون جداً هنالك الكثير مما يمكننا القيام به..

Yardımcı olabileceğimiz başka bir şey var mı efendim?
أهناك شئ آخر يمكننا القيام به لمساعدتك، يا سيدي؟

Ama bazen ne yapabileceğimize hayat karar verir.
‫لكن في بعض الأحيان هي الحياة ‫التي تقرر ما يمكننا القيام به

Temelde başarısızlık olarak adlandırılabilecek bu gözleme baktık ve bunun için ne yapabileceğimizi düşündük.
لذا نظرنا الى التحليل .. تحليل الفشل الاساسي وفكرنا .. مالذي يمكننا القيام به حيال هذا

- yapabileceğimiz bir şeyler olmalı.
يجب أن يكون هناك شيء آخر يمكننا القيام به

Bankalardan haber gelene kadar yapabileceğimiz başka bir şey yok.
حتى نسمع من البنوك أنه لا يوجد شىء أكثر يمكننا القيام به.

Biz açık donanım teknolojisi ile dünyayı nasıl daha iyi yapabileceğimizin limitlerini araştırıyoruz.
نحن نستكشف حدود ما يمكننا القيام به لجعل كل العالم أفضل مع تكنولوجيا الأجهزة المفتوحة.

tüm dünyada ise bundan çok daha fazla görme engelli, sarı nokta hastalığı gibi retina hastalıkları yüzünden görememekte ve onlar için yapılabilecek pek bir şey yok.
وهناك اكثر من هذا بكثير حول العالم وهم مصابون بالعمى تبعاً لأمراض اصابت الشبكية من مثل التنكس البقعي و لا يوجد الكثير مما يمكننا القيام به حيالهم