"يمكنني السماح" - Traduction Arabe en Turc

    • izin veremem
        
    • izin veremezdim
        
    • müsaade edemem
        
    • izin veremeyiz
        
    • göz yumamam
        
    • kabul edemem
        
    • izin veremeyeceğimi
        
    Kan testi temiz çıkana kadar, bu odadan çıkmana izin veremem. Open Subtitles حتى يبرئك إختبار دمك, لا يمكنني السماح لك بترك تلك الغرفة
    Evet, şu can sıkıcı gezgin manilerinden mırıldanmana izin veremem. Open Subtitles أجل، لا يمكنني السماح لك بنطق تلك التمتمات المزعجة للرحّالة.
    Feribottan kimsenin inmesine izin veremem, o insanlar gemide beklemek zorundalar. Open Subtitles لا يمكنني السماح لأي شخص النزول من العبارة عليهم البقاء بها
    Geçide doğru gidiyordun ve bunun olmasına izin veremezdim. Open Subtitles كنت ستعبر البوابة، ولا يمكنني السماح بذلك
    Kusura bakmayın arkadaşlar, şüpheliyle konuşmanıza müsaade edemem. Open Subtitles آسف يا لا يمكنني السماح بالحديث مع المتهم
    Benim sınıfımdan olan hiçkimsenin tutuklanmasına ve sivil mahkemelerde yargılanmasına izin veremem. Open Subtitles لا يمكنني السماح بالقاء أي من رجال كنيستي بالسجن ومحاكمتهم مدنيًا
    O zaman korkarım ki geçmenize izin veremem. Open Subtitles إذن فإنني أخشى أنه لا يمكنني السماح لك بالمرور
    Ben buna izin veremem. Open Subtitles لا يمكنني السماح لمثل هذه الأمور أن تمر مرور الكرام
    Oğlumun ödemesine izin veremem. Open Subtitles أنت لا تفهم، لا يمكنني السماح لإبني أن يدفع لي
    Virüs bulaşanların buradan ayrılmasına izin veremem. Open Subtitles الأشخاص الذين أصيبوا بالفيروس لا يمكنني السماح لهم بالمغادرة حسناً.
    Ama oraya dönmenize izin veremem. Tehlikede olabilirsiniz. Open Subtitles ،لكن لا يمكنني السماح لكِ بالعودة من الممكن أن تكوني في خطر
    Müdür olarak, gözetimimiz altındaki birinin dövülmesine izin veremem. Open Subtitles بصفتي المدير , لا يمكنني السماح بتعذيب أي شخص نقوم بإحتجازه
    Tekrar gitmene izin veremem. Bu yüzden bu sefer farklı olacak. Open Subtitles لا يمكنني السماح لك بالرحيل، ليس مجدداً، ولهذا السبب ستكون هذه المرة مختلفة
    - Oraya gitmenize izin veremem. - Dokunma bana. Dokunma bana. Open Subtitles لا يمكنني السماح لكي بالذهاب إلى هناك سيدتي لا تلمسني , لا تضع يديك علي
    - Oraya gitmenize izin veremem. - Dokunma bana. Dokunma bana. Open Subtitles لا يمكنني السماح لكي بالذهاب إلى هناك سيدتي لا تلمسني , لا تضع يديك علي
    Eğer tehlikedeysen tek başına dolaşmana izin veremem. Open Subtitles لا يمكنني السماح لكِ بالذهاب إذا اتضح أن هناك خطراً منكِ
    Üzgünüm bayan ama bunu yapmanıza izin veremem. Open Subtitles انا اسف سيدتي لا يمكنني السماح لك بفعل ذلك
    Milyonları öldürecek gücün var. Bunun olmasına izin veremezdim. Open Subtitles لديك القدرة على قتل الملايين لا يمكنني السماح بحدوث هذا
    O kadar parlak bir şeyin başına bir şey gelmesine izin veremezdim. Open Subtitles لا يمكنني السماح بحدوث أي شيء لشيء بهذا اللمعان
    Güvenliğin onayı olmadan geçmenize müsaade edemem. Open Subtitles لا يمكنني السماح لكم بالدخول دون موافقة الأمن
    Otoyola girmelerine izin veremeyiz. Open Subtitles لا يمكنني السماح لهم بسلك ذلكَ الطريق السريع.
    Arkamdan ucuz numaralar çekmeye çalışmalarına göz yumamam. Open Subtitles فلا يمكنني السماح لهم بالقيام ببعض الخدع الرخيصة من ورائي
    Yasadışı yollardan elde edilmiş kanıtları kabul edemem. Open Subtitles لا يمكنني السماح بعرض أدلة حيزت بطرق غير قانونية
    ..neden hayatımda olmana, izin veremeyeceğimi, anlamanı istedim. Open Subtitles لأننيأريدكأن تفهم.. لماذا لا يمكنني السماح لك بدخول حياتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus