"يمكن أن تفعله" - Traduction Arabe en Turc

    • Yapabileceğin
        
    • yapabileceğini
        
    • yapabileceklerinin
        
    • yapabileceklerinizi
        
    Yapabileceğin tek bir şey var. Bana anlattıklarını, onlara da anlat. Open Subtitles هناك فقط شئ واحد يمكن أن تفعله إخبرهم بما حدث ..
    Kardeşin için Yapabileceğin en iyi şey, suçluları cezalandırmak. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي يمكن أن تفعله بالنسبة لها الحق الآن هو محاولة صلب عليها.
    Düzensiz bir hiper uzay penceresinin neler yapabileceğini söylemek mümkün değil. Open Subtitles لا نعرف ماذا يمكن أن تفعله نافذة فضاء فوقي غير مستقرة
    Cookie'nin ne yapabileceğini bana anlatma. O zaman senden nefret ettim. Open Subtitles ستيفن، لا تخبرني ما كان يمكن أن تفعله كوكي لقد كرهت حينها
    Gücün bizim için yapabileceklerinin keşfedilmesi hayatımızı değiştirdi ve bizi yeni enerji kaynaklarına ilişkin amansız bir arayışa soktu. Open Subtitles اكتشاف ما يمكن أن تفعله القدرة لنا قد غير حياتنا و أطلقنا في بحث عنيد عن مصادر أخري للطاقة
    Sonra bana yapabileceklerinizi yazarım. Open Subtitles سأكون كتابة ما يمكن أن تفعله بالنسبة لي.
    Eğer zatürre tedavi edemezsen orada da Yapabileceğin bir şey yok! Open Subtitles و لا يوجد شيء يمكن أن تفعله له أذا بقيت هنا أيضا الا لو تمكنت من علاج الألتهاب الرئوي
    Şu an Yapabileceğin en güvenli şey seni buraya getirmeme izin vermen. Open Subtitles هم من يطاردونك الاّن أفضل شيء يمكن أن تفعله الاّن
    Sanırım Yapabileceğin en iyi şey normal rutin işlerine bağlı kalman. Open Subtitles أعتقد بأن أفضل شيء يمكن أن تفعله هو أن تمارس حياتك الروتينية العادية
    İsa der ki: Yapabileceğin en önemli şey şudur, Open Subtitles قال يسوع ان أهم شيء يمكن أن تفعله في حياتك
    Tamam o zaman, bir tane olduğu zaman unutma ilişkin için Yapabileceğin en iyi şey umursamamak. Open Subtitles عندماتحصلعلىواحد،تذكر . أفضل شئ يمكن أن تفعله من أجل علاقاتك. توقّفعنالاهتمام.
    Yapabileceğin hiçbir şey yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك أي شيء يمكن أن تفعله.
    O vanayı söküp bedava pastayı koydum, çünkü ne yapabileceğini görmek istedim. Open Subtitles أنا فككت الصمام ووضعت الكعكة المجانية لأن أريد أن أرى ما يمكن أن تفعله.
    Simon Stevin gerçekten iyi tasarlanmış yel değirmenlerinin neler yapabileceğini göstermişti. Open Subtitles وضح سايمون ستيڤن ما يمكن أن تفعله طاحونات هواء مصممة بصورة صحيحة
    Bu Kubbe'nin ne yapabileceğini bilmiyorsun. Open Subtitles أنتِ لا تعلمين ما الذي يمكن أن تفعله تلك القبة
    Polis kuşatma bitince basınla röpörtaj yapabileceğini söyledi. Open Subtitles وقالت الشرطة يمكن أن تفعله وسائل الاعلام المقابلات عند الحصار قد انتهى.
    İlk olarak 10 paket bindi ile başladığını ve sonrasında 10 bin tanesi ile neler yapabileceğini merak ettiğini söylüyor. TED فهي تقول بأنها قد إستخدمت في البداية عشرة حزم من البندي, وبعد ذلك تعجبت فيما يمكن أن تفعله بإستخدام عشرة الاف من البندي.
    Son savaşı hatırlıyorum, savaşın neler yapabileceğini biliyorum. Open Subtitles أتذكر آخر حرب, و رأيت ما يمكن أن تفعله
    Onları korumak için yapabileceklerinin sınırı yoktur. Open Subtitles ليس هناك حدود لما يمكن أن تفعله لحمايتهم.
    Teyzenin senin için yapabileceklerinin sınırı yok. Open Subtitles لا يوجد حد لما يمكن أن تفعله خالتك لك
    Böyle bir sonsuzlukta yapabileceklerinizi bir düşünün. Open Subtitles تخيّل ما يمكن أن تفعله عندما تكون خالداً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus