"ينزعج" - Traduction Arabe en Turc

    • rahatsız
        
    • üzüleceğini
        
    • üzülüyor
        
    • üzüldüğünde
        
    • zaman üzgün olsa
        
    - İşte ondan! Sorun ne anlamıyorum. Babamın Fransız olması hiçbirinizi rahatsız etmemişti. Open Subtitles لا أعرف ما المهم بالأمر ، أعني لم ينزعج أحدكم أن أبي فرنسيّ
    Ölü bir çocuğun görüntüsünden rahatsız olmayan biridir belki de. Open Subtitles ربما من النوع الذي لا ينزعج من منظر طفل ميّت.
    Bu vampirler sırlarının açığa çıkmasından rahatsız olmayacaklar mı? Open Subtitles ألن ينزعج مصاصو الدماء كونك تفشى الأسرار ؟
    Ölseydin üzüleceğini söyledi. Open Subtitles قال انه اذا قتلتِ نفسك ، أنه سوف ينزعج.
    Kafası karışık, evet ve kafası karıştığında üzülüyor. Open Subtitles إنّه مشوّش، نعم وعندما يكون مُشوّش، ينزعج
    Daniel duygularını kontrol edemiyordu ve üzüldüğünde şiddete başvuruyordu. Open Subtitles لم يستطع دانييل التحكّم بمشاعره وصار عنيفاً عندما ينزعج
    Çocuk katilleri ölü olarak yakalandıklarında kimse rahatsız olmaz. Open Subtitles لا أحد ينزعج عندما يجر قاتل الأطفال من قدميه
    Soruyu sorup cevabı umursamaman Wilson'u rahatsız etmiyor mu? Open Subtitles ألا ينزعج منك ويلسون حين يوجه إليك السؤال وتتجاهل الإجابة؟
    Aslında, bundan dolayı üzgündü, ama bana bakmaktan rahatsız olmadı. Open Subtitles بالواقع , كان قلق جداً بشأني بحيث لم ينزعج بالواقع بالاهتمام بي
    Fakat kişi bu dünyanın gerçekliğinden rahatsızsa diğer olasılıkları düşünmek rahatlatıcı olabilir o olasılıklar bizi rahatsız etse bile. Open Subtitles لكن حين ينزعج الشخص من واقع هذا العالم، قد يكون من المريح التفكير في احتمالات أخرى،
    Gelecek zaman içinde onu rahatsız etmezsen daha iyi olacaktır. Open Subtitles هو لن ينزعج في كل مرة تغضبين فيها
    rahatsız edildiğinde de çok kızıyormuş çünkü çalışıyormuş. Open Subtitles وكان ينزعج جداً إن أزعجته لأنه كان يعمل
    Neden herkes para lafını duyunca rahatsız oluyor ki? Open Subtitles لماذا الجميع ينزعج من أمر المال ؟
    Şey, Alex'in rahatsız edilmemesini ve herhangi bir saçmalığın huzurunu bozmamasını istedim. Open Subtitles لا أريد أن ينزعج " آليكس " من أي تفاهات
    Çok rahatsız edici olmasından korktum. Open Subtitles خشيت أن ينزعج من هذا
    Daha fazla rahatsız olmasını istemiyorum. Open Subtitles لا أريده أن ينزعج أكثر
    Hayır, aslında Prens Harry'nın üzüleceğini düşünüyordum. Open Subtitles لا، كنت أفكر بأن الأمير (هاري) قد ينزعج
    İkimizde Joey'nin üzüleceğini biliyorduk. Open Subtitles كلانا عرف أن (جوى) سوف ينزعج
    Sanıyorum sen yiyeceklerle oynayınca Sheldon üzülüyor. Open Subtitles أعتقد أن شيلدون ينزعج عندما تلعبين بالطعام
    Vanessa, sorunlu insanlar üzüldüğünde yaşanan şok sorunlarını tetikliyor. Open Subtitles (فينيسا)، عندما ينزعج أشخاص المشاكل، الصدمة... فإنّها تحثّ بلواهم
    Alex ne zaman üzgün olsa bir şeylerle meşgul olmaya çalışır sürekli. Open Subtitles عِندما ينزعج (أليكس)، يحاول إبقاء نفسه مشغولاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus