Erkeklerin benden hoşlanmasını istiyorum ama benden kaçıyorlar. | Open Subtitles | وأنا أحاول التعرف إلى شباب مثلى وكلما فعلت يهربون لذا أطاردهم |
Gün ortasında soygun yapıp kaçıyorlar ...bu üzerimizde bir lekedir. | Open Subtitles | يهربون بعد سرقة فى النهار ..هذه غفلة علينا |
Sakın bu defa elinizden .... Kaçmalarına izin vermeyin yoksa bendeki laneti... üzerinize çekmek için elimden geleni yaparım. | Open Subtitles | لا تتركوهم يهربون أو أنكم ستعانون من مصير أسوأ بكثير ما الذي حل بي |
Evet, bu mantıkla, kredi verenleriniz onu satarak borcunuzdan kaçıyor. | Open Subtitles | نعم، ولكن بمنطقك هذا فإن دائنيكم يهربون من دينكم ببيعه |
Önce fazladan bir peçete isterler, sonra hesabı ödemeden kaçarlar. | Open Subtitles | في البداية يطلبون مناديل اضافية وبعدها يهربون دون دفع الحساب |
Zenci bir adam ve beyaz bir adam prangalı olarak hapishaneden kaçar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجلين, حسناً؟ رجل أسود و رجل أبيض يهربون من عصابة جنوبية |
kaçıyorlar. Ben sola gidiyorum, sen de sağa git. | Open Subtitles | إنهم يهربون سآخذ اليسار وأنت تولى اليمين |
Jake! Hepsi çıktı, kaçıyorlar... | Open Subtitles | انهم خارجو , خارجون , انهم يهربون لابد أنهم رأوها |
Cehennemden kaçıyorlar ve de kızgınlar. | Open Subtitles | ،عادة عندما يهربون كما تعلم، يكونوا غاضبون فقط |
kaçıyorlar! Böcek gibiler! | Open Subtitles | عليكم أن تروا أولئك الرجال يهربون من هنا كمجموعة من الحشرات |
Onların Kaçmalarına izin veremeyiz. Hemen ateş açmamızı öneriyorum. | Open Subtitles | لايمكننا المخاطرة بجعلهم يهربون جنرال أوصي بفتح النيران عليهم في الحال |
Meta-insanların ne ölmelerine ne de Kaçmalarına izin veremem. | Open Subtitles | لست مستعداً لترك المتحولين يموتون ولا يمكننا تركهم يهربون أيضاً |
Ama canlarını kurtarmak için Kaçmalarına neden olmaz. | Open Subtitles | لكنه لايجعلهم يهربون خوفاً على حياتهم |
Kadınlar ve çocuklar bombalardan kaçıyor, yemek ve sığınak arıyordu. | Open Subtitles | نسائ و اطفال يهربون من القنابل بحثاً عن الطعام والملجأ. |
Video oyun savaşçıları oyundan kaçıyor. Bu yasadışı bir kaçış. | Open Subtitles | المقاتلون يهربون من ساحة اللعب هذا خروج غير شرعي |
Bazen kaçarlar; ama onları duvarlarda tekrar yakalayabilirsiniz. | Open Subtitles | ضحايا الكتاب القاسين و الرقابة الصارمة في بعض الأحيان يهربون و تجدهم مرة أخرى على الجدران |
kaçar giderler, kilo alırlar, uyuşturucuya bulaşırlar. | Open Subtitles | إنهم يهربون ويصبحون بدينين ويقعون في المخدرات |
Tıpkı evden kaçan, nerede kalacaklarını ne yiyecekleri bilmeyen çocuklar gibiydim. | Open Subtitles | كأنك تقول، الأطفال يهربون ولا يفكرون كيف يمكنهم البقاء أو كيف يأكلون، كل الأمور المتعلقة |
Gerçek polisler kaçmaz. | Open Subtitles | رجال الشرطة الحقيقين لا يهربون |
Bu ailede yetişkinler önce konuşmadan kaçıp kendi başlarına işe kalkışmaz. | Open Subtitles | الراشدون في هذه العائلة لا يهربون ويفعلون الأشياء بدون مناقشتها أولاً |
Alkol, Tütün ve Ateşli Silahlar Bürosu burada silah kaçakçılığı yapıldığını biliyordu. Dükkanı kapatmayıp kimin geleceğine bakarız diye düşündüm. | Open Subtitles | تعلم الأي تي إف بأنهم يهربون أسلحة غير شرعية، ونحن نقوم بتتبعهم |
Bazıları kaçmaya çalışmıştı ama buna müsaade etmediler. | Open Subtitles | البعض شرع فى محاولة الهرب لكن الحرس لم يدعوهم يهربون |
Dalgalardan hayatlarını kurtarmak için kaçarken sahip oldukları her şey, hem de her şeyin geride bırakılması gerekiyordu. | TED | وهم يهربون من الأمواج، للنجاة بحياتهم، جميع ما يملكون، كان عليهم ترك كل شيء خلفهم. |
- Çabuk ol, Hawkeye, Uzaklaşıyorlar. - Kaptan bekle, bak. | Open Subtitles | بسرعة , هاوكاي , أنهم يهربون - كاب , أنتظر , أنظر - |
Adamlar ölecek, altlarına sıçacak, kaçacaklar. | Open Subtitles | الجنود سيموتون ,يتغوطون علي انفسهم خوفاً ثم يهربون |
Suçlamalarla ilgili dedikodular çıktığında, nasıl kaçtıklarını görmen gerekirdi. | Open Subtitles | بعد أن صدرت إشاعات الاتهام كان يجب أن تروهم و هم يهربون |
Hikâyesi yok. Herifin biri karısını terk etmiş. | Open Subtitles | لا يوجد قصة ، بعض الرجال يهربون من زوجاتهم |