Onlara parandan bahsettim. Hiç de umurlarında değil. | Open Subtitles | أخبرتهم عن نصف المليون وهو لا يهمهم في شيء |
Hayatımı kurtardın ama bunu görmediler. umurlarında değil. | Open Subtitles | أنت أنقذت حياتي لكنهم لم يروا ذلك ولا يهمهم حتى. |
Bazen uykusunda mırıldanıyor. | Open Subtitles | انه يهمهم أثناء نومه أحياناً |
Böyle olanaklara sahip olmaları tabii ki güzel olur fakat şehre gelmelerinin nedeni bu değil, önem verdikleri şey de bu değil. | TED | أعني، سيكون من الجميل أن تحصل على تلك الأشياء، ولكن هذا ليس سبب وجودهم في المدينة، وهذا ليس ما يهمهم. |
Onlardan birşey beklenmiyor, ne yaptıklarının ne kendileri için ne de başkaları için önemi yok. | Open Subtitles | لا شئ مُنتظر منهم ولا شئ يهمهم لهم أو لأحداً آخر لذلك قرروا لم لا نقتل أحدهم؟ |
"İşerken İnleyen Adam" az önce bana çıkma teklif etti. | Open Subtitles | اسمعوا يا شباب، دعاني من يهمهم عندما يهرول للخروج معه |
Bizim pirincimiz, şekerimiz onların umurunda değil tek dertleri para. | Open Subtitles | لا يكترثون إن كان لدينا أرز أو سكر لا يهمهم إلا المال |
Onları tek ilgilendiren şey olan servisin en ufak karmaşa yaşanmadan yerine getirilmesidir. | Open Subtitles | و هذا كل ما يهمهم انجاز العمل , تقديم الخدمات و بدون اخطاء |
Adam ölü kızın iPod'undaki şu şarkıyı mırıldanıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يهمهم بأغنية الفتاة الموجودة على جهاز الأي بود |
Basın seni bir canavara çevirdi çünkü gerçeği önemsemiyorlar. Tek ilgilendikleri eğlence. | Open Subtitles | ،الإعلام يظهرك كالوحش لأنهم لا يهتمون بالحقيقة كل ما يهمهم هو التسلية |
Buranın sahibi olan ailenin iyi bir şarap ürettikleri sürece kâr yapıp yapmamak umurlarında değildi. | Open Subtitles | العائلة المالكة للمكان لا يهمهم ان قلت الارباح ان صنعت زجاجة افضل |
Bunlar sırdan insanlar, güç nereden gelir umurlarında olmaz. | Open Subtitles | كل ما في الأمر، أن الناس العاديين لا يهمهم مصدر الطاقة |
Bunun yanında, bir çocuğun damağı henüz gelişmemiştir. Onların umurlarında değil. | Open Subtitles | وأيضا، حاسة تذوق الطفل لم تنضج بعد، لا يهمهم الأمر. |
- umurlarında mı? Yeter ki para göndereyim. | Open Subtitles | ماذا يهمهم ما دمت أرسل النقود؟ |
Terlikle çıkman umurlarında değil. | Open Subtitles | حسناً، لا يهمهم إن كنتي ترتدين صندلاً |
...kontrolleri altına almak için. Onbinlerce insan hayatı onların umurlarında bile değil! | Open Subtitles | ولا يهمهم كثيرا لو لقي الآلاف حتفهم |
Biri mırıldanıyor. | Open Subtitles | احدهم يهمهم |
mırıldanıyor. | Open Subtitles | انه يهمهم |
Öyle insanlar tanıyorum ki benim var olmam onlar için çok önem arzeder ve hayal bile edemeyeceğin yollarla insanların canını yakmasını iyi bilirler. | Open Subtitles | أعلم أناسا يهمهم وجودي وهم اناس يعرفون كيف يؤذونك بطرق لا تخطر على بالك |
Öyle insanlar tanıyorum ki benim var olmam onlar için çok önem arzeder ve hayal bile edemeyeceğin yollarla insanların canını yakmasını iyi bilirler. | Open Subtitles | أعلم أناسا يهمهم وجودي وهم اناس يعرفون كيف يؤذونك بطرق لا تخطر على بالك |
Ne söylediğinin ya da ne kadar çılgınca konuştuğunun önemi yok, insanlar onu dinleyeceklerdir. | Open Subtitles | لا يهمهم ما يقوله ولا مدى جنونه |
Böylece onlarla ne yapmış olduğunun önemi kalmadı. | Open Subtitles | لا اعتقد انه يهمهم مالذي حدث لهم |
Siz "Kafenin Tatlı Çocuğu" diyorsunuz, biz, "İşerken İnleyen Adam" diyoruz. | Open Subtitles | أنتن تسمينه الشاب الوسيم من المقهى؟ نحن نسميه "يهمهم عندما يهرول" |
Millet kopya olmasına takılmıyor, tek dertleri etkilendikleri resmi almak. | Open Subtitles | الناس لا يهمهم إن كانت نُسخ أو لا إنهم يريدون إمتلاك تلك الرسمات فحسب |
Bugün birisinin onları ilgilendiren birşeyler söyleyeceğini düşünün. | Open Subtitles | ظنا منهم بان شخصا سيقول امر يهمهم |
Oysaki Francis daha konuşmayı bile bilmiyorken mutlu bir şekilde mırıldanıyordu. | Open Subtitles | في حين كان فرانسيس يهمهم طويلاً في سعادة، حتى قبل أنْ يستطيع الكلام. |
Farklı canlılar bunlar. İnsanları önemsemiyorlar. | Open Subtitles | إنهم مختلفون لا يهمهم البشر |