"يواجهون" - Traduction Arabe en Turc

    • karşı karşıya
        
    • yaşıyor
        
    • karşıyalar
        
    • yüzyüze
        
    • yüz yüze
        
    • yüzleşirler
        
    • karşılaştılar
        
    • yüzleşiyorlardı
        
    • karşılaştıklarında
        
    • mücadele
        
    • sorun yaşıyorlar
        
    • zorluk
        
    Grönland'da şu an büyük zorluklarla karşı karşıya olan birçok İnuit topluluğunu ziyaret etme şansım oldu. TED حظينا بفرصة زيارة العديد من مجتمعات الإسكيمو في جرينلاند الذين يواجهون تحديا كبيرا.
    Birçok sektörde olduğu gibi teknoloji endüstrisinde de az temsil edilen veya engellerle ve ayrımcılıkla karşı karşıya olan birçok insan var. TED في مجال التقنية مثل العديد من المجالات الأخرى، هناك العديد من الأشخاص ناقصي التمثيل، أو ممن يواجهون العقبات والتمييز.
    Gerçekte, bilim insanları, bu davadaki gerçek dedektifler, koloni çöküş bozukluğuna neyin neden olduğu konusunda anlaşmazlık yaşıyor. TED في الواقع، فالعلماء، وهم المحققون الفعليون في هذه القضية، يواجهون خلافا حول ما يسبب اضطراب انهيار المستعمرة.
    Ahlaki bir suç iddiasıyla karşı karşıyalar ve sen 17 yaşındasın. Open Subtitles إنهم يواجهون قضية أخلاقية وأنت في 17 من العمر
    Onlara yokolmayla yüzyüze olduklarını ama kendi güvensizlikleriyle yüzleşemediklerini söyledim. Open Subtitles ذكّرتهم أنهم يواجهون إبادة، لكنّهم لا يستطيعون مواجهة سوء ظنّهم.
    Ve yine de, birçok yerde, çocukların üçte biri üç yaşına ulaştıklarında buna bağlı olarak zorlu bir yaşamla yüz yüze geliyor. TED ومع هذا، في أماكن كثيرة، ثلث الأطفال، بعمر الثالثة يواجهون حياة مريرة بسبب الجوع.
    Biraz daha güneyde, başka bir tehlikeyle yüzleşirler. Open Subtitles في أقصى الجنوب، يواجهون خطراً آخر
    Neredeyse bitkin bir haldeyken yeni bir sorunla karşılaştılar. Open Subtitles أخيرا ً , قريبا ً من الانهاك يواجهون مُشكلة جديدة
    Önceden Müslümanlar olarak Avrupa'da korku salarken şimdi yeterince Müslüman olmadıkları için isyanlarla yüzleşiyorlardı. Open Subtitles ،بعد مهابتهم في أوروبا كونَهم مسلمين فإنهم يواجهون تمرّدًا على نقص إسلامهم
    Yani devlet kurumları ile ilgili bir problemle karşılaştıklarında, seslerini çıkarmayı çok da umursamıyorlar. TED وبالتالي حين يواجهون مشاكل الحكومة لا يهتمون كثيرا حول استخدام أصواتهم.
    Ordumuzla karşı karşıya gelince ne yapacaklarını bilemeyecekler! Open Subtitles لن يعرفوا ماذا يفعلوه عندما يواجهون قواتنا المسلحة
    Hepsi acil bir durumla karşı karşıya ve kurtulmaya odaklılar. Open Subtitles يواجهون حالة ً طارئة ويركز كُلُّ واحد لإحلال النجاة
    Böylece bizim gibi bir zorlukla karşı karşıya geleceklerdi. Open Subtitles بذلك سيكون عليهم أن يواجهون التحدي معا كما فعلنا.
    Temel alet setiyle yaralardaki ölü dokuları atabilirler ama o zaman da büyük bir enfeksiyon riskiyle karşı karşıya kalırlar. Open Subtitles حسنا، إذا بإمكانهم تنظيف الجروح بالمعدات الأساسية، لكنهم الآن يواجهون خطرًا كبير لحدوث إنتانات.
    Pek çok çift bu konuda sorun yaşıyor ve hepsi hallediyorlar. Open Subtitles الكثير من الأزواج يواجهون مشاكل بالإنجاب
    Gittikçe şiddetini artıran bir doğal felaketle karşı karşıyalar. Open Subtitles لكن كانوا يواجهون كارثة طبيعية تتصاعد حدتها
    Daha hayattayken acılarınla bir anda yüzyüze gelebiliyorsun. Open Subtitles كل شيء انتهى حياتك وأحلامك فجأة يواجهون النهاية
    Bir dizi önemli krizle yüz yüze olduklarını hissediyorlar. TED يشعرون أنهم يواجهون سلسلة من الأزمات الملحة
    Reddersen, hükmümle yüzleşirler. Open Subtitles أرفض وسوف يواجهون حكمي
    Büyük direnişle karşılaştılar. 64 tamam. Open Subtitles إنهم يواجهون الكثير من المقاومة
    Ama artık onları parçalayan rakip bir fikirle yüzleşiyorlardı - milliyetçilik. Open Subtitles لكنهم كانوا يواجهون الآن فكرة المنافسة التي كانت تمزّقهم القومية
    Dışarıdan bir şokla karşılaştıklarında çözülüp parçalara ayrılmasınlar diye. TED عندما يواجهون صدمة من الخارج فهم لا ينهارون ببساطة، ويتفتّتون إلى قطع.
    Kiliseler obezlikle mücadele eden isanlar için koşu grupları ve destek grupları kuruyorlardı. TED كانت الكنائس تقيم مجموعات جري خاصة بها ومجموعات دعم خاصة بها للأشخاص الذين يواجهون السمنة.
    Marcel, gördüğüm kadarıyla bu beyler bir sorun yaşıyorlar. Burada olduğuna göre onlara fikir vermeni istiyorum. Open Subtitles يبدو بأن هؤلاء السادة يواجهون بعض الصعوبة، هلاّ نصحناهم؟
    Yani yaygın uyku saatinde uykuya dalmak konusunda zorluk yaşıyorlar ve sebebi artan stres değil. TED فعندما يواجهون صعوبة في النوم في الوقت المعتاد، فإن ذلك لا يكون مرده إلى زيادة الضغط.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus