Oraya gidip ona destek vermemi istiyor. | Open Subtitles | إنّه حقاً يود مني أن أذهب إلى هُناك وأدعمه |
Daha önce oradaydım ve sanırım tanrı geri dönmemi istiyor. | Open Subtitles | ولقد كنت في داخله وهو.. أظن أن الإله يود مني العودة إليه |
Hapishane kuşumuzu geri götürmemi istiyor sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنه يود مني إعادة سجيننا مُجدداً إلى الجحيم |
Müdür binadaki ve binaya erişimi olan herkesi araştırmamı istiyor. | Open Subtitles | المُدير يود مني التحقيق مع الجميع في المبنى كل شخص لديه صلاحية للعمل بالمبنى |
Yapması gerekeni biliyor, ve onun için işi kolaylaştırmamı istiyor. | Open Subtitles | حسناً ، إنه يعلم ما الذي يتوجب عليه فعله وهو يود مني جعل الأمور أسهل بالنسبة له لكني لن أفعل ذلك |
Yapması gerekeni biliyor, ve onun için işi kolaylaştırmamı istiyor. | Open Subtitles | حسناً ، إنه يعلم ما الذي يتوجب عليه فعله وهو يود مني جعل الأمور أسهل بالنسبة له لكني لن أفعل ذلك |
Yarın o yemek yedikten sonra benimle bir şeyler içmek istiyor. | Open Subtitles | يود مني أن أقابله لشراب بعد عشاءه غدًا. |
Bilmelisiniz ki leydim, Sör Robert benimle artık ilişiğini kesmek istiyor. | Open Subtitles | ينبغي لكِ أن تعلمي أن السيد " روبرت " لا يود مني فعل شيء بعد الآن |
Evet, benimkiler benim daha bağımsız olmamı istiyor. | Open Subtitles | أجل، يود مني والديّ أن أصبح أكثر "إستقلالية" على ما أظن |
Oğullarım değiştirmemi istiyor. | Open Subtitles | إبني يود مني أن أقوم بتغييره. |