| - günlük tutmayı unuttum da. | Open Subtitles | قبل اسابيع او ربما شهر كما تعرف , نسيت تدوين يومياتي |
| "Sevgili günlük, aşk sana delice şeyler yaptırıyor. | Open Subtitles | يومياتي العزيزة، الحب يجعلنا نفعل أمور جنونية |
| Beni tanımak için Günlüğümü mü okuman gerekiyor, Mary? | Open Subtitles | لم يكن عليكي أن تسرقي يومياتي لتتعرفي علي يا ماري |
| Beni tanımak için Günlüğümü çalman gerekmezdi, Mary. | Open Subtitles | لم يكن عليكي أن تسرقي يومياتي لتتعرفي علي يا ماري |
| Adamım dün günlüğüm için diz üstü bilgisayar almak istedim. | Open Subtitles | يا رجل بالأمس أردت أن أشتري دفتراً من أجل يومياتي |
| Harika! Eğer günlüğüm olduğunu söyleseydim, beni onu okumaya zorlayamazdı. | Open Subtitles | إذا كنت قلت أنها يومياتي فهي لن تسمح لي بأن أقرأ لها يومياتي |
| Ve ben sık sık günlüğüme geri dönüp durumla ilgili değiştirmek istediğim birşeyler olup olmadığını kontrol ediyorum. | TED | وانا ارجع كثيرا الى يومياتي و ارى ما إذا كنت اريد تغيير شي عن الوضع. |
| Annem bir gün elinde turkuvaz rengi bir defter ile gelip kişisel bir günlük tutmakla ilgilenip ilgilenmeyeceğimi sordu. | TED | عادت أمي الى المنزل وبحوزتها كراس فيروزي اللون, وسألتني ما إذا كنت مهتمة بتدوين يومياتي . |
| "Sevgili günlük, Kevin çok seksi." | Open Subtitles | يومياتي العزيزة , كيفن مثير جداً |
| Sevgili günlük, bugün kendimi amaçsız hissediyorum. | Open Subtitles | عزيزتي دفتر يومياتي. "اشعر بالفتور اليوم |
| Carol'la harika ilişkim sayesinde günlük tutmaya başladım, bu arada kendisi erkektir, gerçi onunla daha lezbiyenlerin yapamayacağı hiçbir şeyi yapmadık. | Open Subtitles | و بدأت في تدوين يومياتي بفضل علاقتي المثيرة مع "كارول", و هو رجل رغم أننا لم نترك شيئ لا تستطيع السحاقيات فعله |
| günlük, belki de yalan dolu sırt çantası olan bir tek ben değilim. | Open Subtitles | "يومياتي, ربما أنا الوحيده اتجول مع حقيبه فارغه" |
| Pek anı defteri denemez, daha çok günlük gibiydi. | Open Subtitles | "لا أدعوها "مذكرات "بل أقرب إلى "يومياتي |
| Bozuk para kutusunda 37 kuruşum var. Günlüğümü de ellemeyin sakın. | Open Subtitles | يوجد 37 سنتاً في علبة عملاتي وابتعدوا عن يومياتي |
| Eşyalarımı mı kurcaladın? Güvenimi sarstın. Günlüğümü bile okumuşsundur sen. | Open Subtitles | فتشتُ في أغراضي ، لقد انتكهتُ ثقتي تماماً ربما قرأتُ يومياتي أيضاً |
| Ya da garip yerlerde bir şeyler bulmam gibi. Günlüğümü değişik bir yerde buluyorum. | Open Subtitles | وحالما أستيقظ أجد اغراضي في أماكن غريبة، ودفتر يومياتي في مكان مُغاير |
| İşte günlüğüm. Şimdi ikileyin.. | Open Subtitles | ها هي يومياتي والآن، ارحلوا، ارحلوا |
| Benim günlüğüm. | Open Subtitles | هذا دفتر يومياتي |
| Bu benim günlüğüm. Bak şimdi sana ne göstereceğim. | Open Subtitles | يومياتي انظر سوف أريك شيئاً |
| Her gece günlüğüme yazarım, o gün olan ya da olmayan ne varsa. | Open Subtitles | أقوم بكتابة يومياتي كل ليلة، سواء أحدث أي شيء أم لم يحدث |
| Biraz geç kaldın. günlüğüme yazdım bile. | Open Subtitles | هذا متأخر قليلا، فقد دونته بالفعل مادة في يومياتي |
| Çoğu gece, yatmadan önce, günlüğüme yazardım. | Open Subtitles | أغلب الليالي قبل ذهابي إلى الفراش كنت أسجل يومياتي |