"يومين فقط" - Traduction Arabe en Turc

• iki gün
• iki günde
• iki günlük
• sadece iki günümü

Bence Chandler'ı yalnız bırakmamalısın. Sadece iki gün önce ayrıldılar.
أنت يجب ألا تترك تشاندلر وحده انفصلوا من يومين فقط

Taç giyme törenine sadece iki gün kaldı korkarım zamanında yetiştiremeyeceğim.
التتويج هو بعد يومين فقط أخشى ألا يكون جاهزاً في الموعد

Sevgililer Günü'ne iki gün kala Eş-Patronlar Ayrılma Servisi patlama yaşamıştı.
مع عيد الحب يومين فقط بعيدا، خدمة تفكك شركة بوس والمزدهر.

Evinde iki gün geçirdim ve bir hafta boyunca öksürdüm.
قضيت يومين فقط بمسكنه، وظللت أسعل لأسبوع.

Sadece iki günde ona ne kadar yaklaştığımıza baksana.
أنظري كم اقتربنا من العثور عليها خلال يومين فقط

İki günlük bir periyotta altı milyon dolar geldi.
ذات مرة وصلت إلينا ستة ملايين دولارا في يومين فقط

Hadi ama. Seni bulmam sadece iki günümü aldı.
هيا أنت لقد أخذ منى الأمر يومين فقط لأجدك

Yalnız geçen iki gün sonundaysa haliyle bana abayı yaktı.
والآن بعد مرور يومين فقط, كانت مغرمّة حقًّا.

İki gün. Benimle iki gün kalır mısın?
.يومين فقط هلّا كنتِ لي وحدي في هذه اليومين فقط؟

İki gün önceki son olayda ise, olay mahalli yüksek güvenliğin olduğu bir ofis binası.
الحالة الأخيرة,منذ يومين فقط. مبنى بحمايات مشددة.

Bu dava için ifade vereceği tarihten sadece iki gün öncesi değil mi?
ألم يكن هذا قبل يومين فقط من إستدعائها للشهادة بهذه القضية؟

Kanama iki gün içinde bayağı azalacak ama yine de pedi kontrole devam et, tamam mı?
النزيف عادة كثير في أول يومين فقط أستمري بتفقد الفراش ماشي؟

Arabanın emekli olmasına iki gün kalmıştı.
تلك السيارة كانت على بُعد يومين فقط من التقاعد

Biliyorum. İnsanlara, sanki iki gün önce boşandığımı söylemeye başladım.
انا اعرف لقد اخبرتهم بامر طلاقى منذ يومين فقط

İki gün içinde bahçe yıkılacak.
خلال يومين فقط ,الحديقة ستدمر عن ماذا تتكلم,ايها الشاب؟

İki gün içinde bir takım adamlar gelip evimi, bahçemi, yani benim bütün dünyamı ve sizin dünyanızı yıkacaklar.
بعد يومين فقط سيأتي بعض الرجال وسيدمرون بيتي,حديقتي عالمي وعالمكم

Doktor, burda son iki gün içinde yaşadığım deneyimleri, ..önceden hiç yaşamamıştım.
دكتور، لقد مضى على وجودنا هنا يومين فقط ومع ذلك اشعر انها ايام طويلة

Bak iki güne ihtiyacım var, iki gün. Onlara çok yüksek olduğunu, düşüneceğimi söyle.
اسمعي احتاج الى يومين فقط أخبريهم انه رقم جيد وأحتاج ان افكر به

Derler ki bir tekneden yalnızca iki gün keyif alabilirsin.
يقولون أن هناك يومين فقط تستمتع فيهما بقاربك

Bu ağır yenilgi yüzünden şaşkına dönen İskoç Kralı yataklara düşmüş ve iki gün önce ölmüş.
بعد ذهوله بهزيمته الفضيعة ملك الاسكتلنديين وقع طريح فراشه وتوفي قبل يومين فقط

Haftaya emekli bir yargıcın karşısına çıkarak iki günde bütün davayı tartışacağız ve sonra işimiz bitecek.
الاسبوع القادم سنكون أمام قاض متقاعد و سنناقش قضيتنا في يومين فقط ثم ننتهي تمام

Hiç yanımda olmadığın için suçluluk hissediyorsun diye kendini iki günlük bebek için feda etmene izin vermeyeceğim.
ولن أدعكِ تضحين بنفسكِ لأجل طفلة عمرها يومين فقط لأنّكِ تشعرين بالذنب لعدم كونكِ موجودة لأجلي