Babanızın doğum Günü olduğunu öğrenmek hoş bir sürpriz oldu. | Open Subtitles | من الشرف ان نجد هذا هو يوم عيد ميلاد أبوك |
Bu da sanki büyük bir Şükran Günü Yemeği gibiydi. | Open Subtitles | تبدو كأنها تتناول وليمه عشاء ضخمه في يوم عيد الشكر |
Bugün bina için yılın en zorlu Günü olan Şükran Günü. | Open Subtitles | اليوم هو يوم عيد الشكر وأصعب يوم في السنة بالنسبة للبرج |
- sonunda... biliyor musun, bunu sevgililer gününde hediye olarak almıştım! | Open Subtitles | هل تعلمين لقد حصلت عل هذه الهديه فى يوم عيد الحب |
Küçük kardeşim sana doğum gününde sürpriz yapmak istedi, geldik. | Open Subtitles | صديقي الصغير اراد ان يفاجئك في يوم عيد ميلادك فقط |
Onlar beni seçmemişti Mulder, 18. yaş günümde kendim gönüllü olarak askeriyeye katılmıştım. | Open Subtitles | أنا لم أصغ، مولدر. سجّلت في سلاح البحرية يوم عيد ميلادي الثامن عشر. |
Ve sen noel gününü beklermis gibi ileşmeyi beklersin. | TED | وتنتظر الشفاء كما تنتظر يوم عيد الميلاد. |
o gün dogum günün. Kendi küçük partimizi planliyordum. | Open Subtitles | أنه يوم عيد ميلادك كنت أخطّط لحفلتنا الصغيرة |
Ama doğum günüm için bir çikolata alacağım. | Open Subtitles | لكنني احصل على لوح كل سنة فقط في يوم عيد ميلادي. |
Sevgililer Günü olduğuna göre önce hediyeni açmaya ne dersin? | Open Subtitles | حسناً، أنه يوم عيد الحب لذا لِمَ لاتفتحين هديتك اولاً؟ |
Bak, bebeğim. Bu Şükran Günü. Bunun kavgayla geçtiğini görmedim ben. | Open Subtitles | حبيبتي، هذا يوم عيد الشكر، ولا يجب أن نتشاجر حيال ذلك. |
Bak, bebeğim. Bu Şükran Günü. Bunun kavgayla geçtiğini görmedim ben. | Open Subtitles | حبيبتي، هذا يوم عيد الشكر، ولا يجب أن نتشاجر حيال ذلك. |
- Hayır, onu okulda giyemezsin. - Sevgililer Günü kıyafetim. | Open Subtitles | لا، لن ترتدي ذلك إلى المدرسة ملابس يوم عيد الحب |
Benim fikrim, Stacey'nin Sevgililer Günü'nde Las Vegas'ta hızlı randevu etkinliğine katılmasıydı. | TED | كانت فكرتي أن تجرب ستاسي نظام التعارف السريع يوم عيد الحب في لاس فيغاس. |
Birkaç haftaya geri döner ve kendisiyle görüşürüm diye düşündüm. Noel Günü | TED | قررت أن أعود بعد إسبوعين و أن أتحدث إلى الجدة. و في يوم عيد ميلاد المسيح، |
Söylediğine göre, doğum gününde ona söylediğim birşey yüzünden yapmış bunu. | Open Subtitles | وقالت أنها فعلت ذلك بسبب شيء قلته لها يوم عيد ميلادها |
Babama sorsana, doğum gününde kravat mı istermiş yoksa ona dava açmamı mı? | Open Subtitles | إسأل أبي إن كان يريد ربطة عنق أو بدلة محاماة يوم عيد ميلاده |
Ona sevgililer gününde doğduğu ve onun evlat verdikleri söylenmiş. | Open Subtitles | قال لي أنه ولد وتم تبنيه في يوم عيد الحب |
- Yalnızca bir defa doğum günümde iki kızla birlikte oldum. | Open Subtitles | لقد أردت أن أرفع من نسبة متعتي في يوم عيد ميلادي |
Sevgililer gününü yalnız geçireceğin fikri hiç hoşuma gitmiyor. Merak etme. | Open Subtitles | أنا فقط أكره التفكير أنك بمفردك في يوم عيد الحبّ |
Senin doğum günün ve seni kadar özlediğimi farkettim. | Open Subtitles | إنه يوم عيد ميلادك، وأدركت مدى اشتياقي لك |
Hey. Bugün benim doğum günüm. | Open Subtitles | أنا لا اشغر بالرغبة في القتال يوم عيد ميلادي |
Şükran günüydü, ben uyurken altı kişi hücreme geldiler. | Open Subtitles | يوم عيد الشُكر دخلَ سِتَة رجال إلى زنزانتي و أنا نائِم |
Benim için, bu doğum günümdü. | Open Subtitles | . بالنسبة لي ، هذا هو يوم عيد ميلادي |
Kardeşimin geldiği gün Kurban Bayramı'ydı. | Open Subtitles | اليوم أَخّي وَصلَ هَلْ كَانَ يوم عيد الأضحى؟ |
İşçi bayramında meşhur olacaksın. Sadece soruya cevap ver. | Open Subtitles | حسناً ، ستكونين في يوم عيد العمل فقط أجيبي على سؤالي |
Küçük kızımın doğum gününe hediye götürmeden gidemem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع أن أرى ابنتي الصغيرة في يوم عيد ميلادها بدون أن أجلب لها هديتها, الآن, ألا يمكنني هذا؟ |
- Hastanede tanıştığımızda Yahudi bayramıydı. | Open Subtitles | - قلت لك انى قابلتك فى يوم عيد التكفير فى الملهى |