"يَجِبُ" - Traduction Arabe en Turc

    • gerek
        
    • lazım
        
    • zorunda
        
    • gereken
        
    • iyi
        
    • gerekir
        
    • gerektiğini
        
    • Onu
        
    • Bunu
        
    • zorundayım
        
    • zorundasın
        
    • zorundayız
        
    • gerekecek
        
    • olmalı
        
    • Bence
        
    Ayrıca bu gece lanet olası bir yemeğe katılmam gerek. Open Subtitles إضافةً لذلك, يَجِبُ أَنْ أذْهبْ على شرف مأدبة عشاء اللّيلة
    Ama o kişiliğini ezmek istemediğimi bilmesi lazım. Open Subtitles لَكنَّه يَجِبُ أَنْ يَعْرفَ أنا لا أُريدُ الخَطوة عليه.
    Çünkü ölürsen, yine benden gerçekten hoşlanan kızlarla çıkmak zorunda kalırım. Open Subtitles لأنه يَجِبُ أَنْ ابْدأَ بالحديث مع البناتَ اللواتي يَحْببنَني في الحقيقة.
    Tek yapmanız gereken hedefinize burayla burası arasında nişan almak Open Subtitles كُلّ أنت يَجِبُ أَنْ تُصيب الجسم من هنا إلى هنا
    Böyle iyi bir terfii elde edebilmek için çok zeki olmalısınız. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ ذكيَ جداً للحُصُول على الترقيةِ الجيّدة جداً.
    Karımla nasıl tanıştığımı açıklamak için babamı tarif etmem gerekir. Open Subtitles لكي أُوضّحَ كَيفْ قابلتُ زوجتَي أنا يَجِبُ أَنْ أَصِفَ أبي.
    Uyumsuzluk cezalarının biraz daha fazla olması gerektiğini düşünmüyor musunuz? Open Subtitles عقوبات عدمِ إلتزام، ألا تعتقدين أنه يَجِبُ أَنْ يَكُونَ أعظمَ؟
    Şey, aslında Marie, Bence Robert kendisini mutlu edecek neyse Onu yapmalı. Open Subtitles حَسناً، في الحقيقة ماري، أعتقد روبرت يَجِبُ أَنْ يَعمَلُ مهما طرازاته سعيدة.
    Oraya girmeden size bir şey söylemem gerek. - Eddie? Open Subtitles يَجِبُ أَنْ أُخبرَك شيءَ يا رجالِ قَبْلَ أَنْ نَدْخلُ هناك.
    Nihayet 3 hafta sonra buluşuyoruz, ve benim ateşli görünmem gerek. Open Subtitles نحن نَجتمعُ أخيراً في ثلاثة أسابيعِ، وأنا يَجِبُ أَنْ أَبْدو حار.
    Altı Milyon Dolarlık Adam'ın neyi olması gerek, biliyor musunuz? Open Subtitles تَعْرفُ ما الستّة ملايين رجل الدولارَ يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدَهُ؟
    İşte o an kaçmanız lazım. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَخْرجَ أثناء هذا الوقتِ
    Korkunç. Öldürmemiz lazım. Sen de biliyorsun. Open Subtitles انه فظيعُ يَجِبُ أَنْ نَقْتلَه وأنت تَعْرفُ بأنّنا يجب علينا ذلك
    Dinle, bu şey resim yaparken burada olmak zorunda mısın? Open Subtitles استمعُ، هل يَجِبُ أَنْ تَبْقى هنا بينما هذه الاشياءِ تدهن؟
    Evet, neden bu kadar inatçı olmak zorunda olduklarını anlamıyorum. Open Subtitles نعم، أنا لا أَفْهمُ بإِنَّهُمْ يَجِبُ أَنْ يَكُونوا عنيدينَ جداً.
    Zor bir hafta geçirdiğinizin farkındayım... ama bilmeniz gereken bir şey var. Open Subtitles اسمعوا أيها الطلاب لقد مررتم بأوقات عصيبة هناك شيء يَجِبُ أَنْ تَعْرفَوه
    Siz sadece iyi zamanlarınızı hatırlamalısınız, sizi bir araya getiren şeyleri. Open Subtitles أنت فقط يَجِبُ أَنْ تذكّرْ الأوقات الطيبةَ، الأشياء تلك جَلبَك سوية.
    Oral seks yapmaları gerekir çünkü Bunu gerçekten istemeden yaparlar. Open Subtitles هم يَجِبُ أَنْ يَعطوا الجنس الفموي لأنهم لَمْ يُرادوا حقاً.
    Lütfen ona benimle görüşmesi gerektiğini söyleyin. Open Subtitles من فضلك من فضلك أخبريْه يَجِبُ أَنْ اتكلّمَ معة
    Bunu çözmelisin, Catch. Onu durdurmalısın... insanlığı düşünmüyorsan, en azından benim için. Open Subtitles لِهذا أنت يَجِبُ أَنْ تَصلَ إلى نوفاك ويَجِبُ أَنْ تَحْلَّ هذا، كاتش
    Eve dönerken halletmek zorundayım. Tamirciye de gitmeliyim, çiçekçiye de. Open Subtitles يَجِبُ أَنْ أفعل ذلك في الطّريق إلى المنزل وسأتصل بالميكانيكي
    Biraz sonra oraya çıkmak zorundasın ve Courtney Love gibi görünüyorsun. Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَخْرجَ هناك قريباً، وأنت تَبْدو مثل حبَّ كورتناي.
    O halde sihirli şiirlerini bize karşı kullanmasını durdurmak zorundayız. Open Subtitles حَسناً إذن، يَجِبُ أَنْ نَمْنعَه من إستخدام شعره السحري ضدنا
    Ama akciğerlerinizden biri sönmüş, bu da göğsünüze bir iğne batırmam gerekecek demek. Open Subtitles لكن أحد رئتينِكَ إنهارتْ، التي تَعْني بأنّني يَجِبُ أَنْ أَضِعَ إبرة إلى صدرِكِ
    Bu hafta sonu illâ da seks hakkında mı olmalı? Open Subtitles هَلْ ذلك عطلة نهاية إسبوعُ يَجِبُ أَنْ تَكُونَ حول الجنسِ؟
    Bunun delilik olduğunu düşünebilirsin, Bence bu tamamen delilik ama Maine'e gitmem gerekiyor. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك سَتَعتقدُ هذا جنونُ. بالتأكيد أعْمَلُ. أنا يَجِبُ أَنْ أَذْهبُ إلى مايني.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus