Sanat falan umurlarında değil Onları bir bakışta tanırım. | Open Subtitles | هم لا يَهتمّونَ بالفَنِّ. أنا يُمْكِنُ أَنْ أَكتشفَهم بنظرة خاطفة. |
Amerikan, Şii ya da Sünni saçı kesmeleri umurlarında değil. | Open Subtitles | انظر، انهم لا يَهتمّونَ إذا قصوا شعر أمريكي، شعر شيعي، شعر سني. |
Amerikan, Şii ya da Sünni saçı kesmeleri umurlarında değil. | Open Subtitles | انظر، انهم لا يَهتمّونَ إذا قصوا شعر أمريكي، شعر شيعي، شعر سني. |
Kendilerinden başka kimse umurlarında değil, anlıyor musun? | Open Subtitles | هم لا يَهتمّونَ بأي شخص لكن أنفسهم، تَعْرفُ؟ |
İnsanları umursamıyorlar. Onlar için tek önemli olan şey kar. | Open Subtitles | هم لا يَهتمّونَ بهؤلاء الناسِ لا يهمهم إلا الأرباح |
Bizi umursamıyorlar. Kendimiz için bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | هم لا يَهتمّونَ بنا يجب ان نَعمَلُ لأنفسنا |
Kim olduğun artık umurlarında değil. | Open Subtitles | هم لا يَهتمّونَ مَنْ أنت أكثر. |
umurlarında değil. | Open Subtitles | انهم لا يَهتمّونَ. |
Gecenin bir yarısı kıçımızın donması umurlarında değil. | Open Subtitles | إنهم لا يَهتمّونَ لو أننا تجمدنا من البرد فيمنتصفِالليلِ... ، |
umurlarında bile olmaz. | Open Subtitles | هم لا يَهتمّونَ. |