| Peki, bana tam olarak ne yaptığını Söyle ki; yediğin naneyi düzeltebileyim. | Open Subtitles | الموافقة، يُخبرُني بالضبط ما أنت عَمِلتَ لذا أنا يُمْكِنُ أَنْ أَبْدأَ إلْغائه. |
| Sürücü vuruldu. Yolcuları vurmadığını Söyle bana. | Open Subtitles | جاك، يُخبرُني الآن بأنّك لَيْسَ لَكَ ضُرِبَ المسافرين. |
| Ama lütfen, şunu nasıl kapatacağımı söyleyin. | Open Subtitles | لكن رجاءً، الله، يُخبرُني كيف يَمْنعُهو من الإنفِجار؟ |
| Bay Charles, nerenizi beğenmediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | السّيد تشارلز، يُخبرُني بأَنْك لا تَحْبُّ حول نفسك. |
| Bana Gosunkugi'nin bu kasabada olduğunu söyleme? | Open Subtitles | هَلْ يُخبرُني أحد أن جوسونكوجي في هذه البلدةِ؟ |
| Birileri söylesin bana Kaderin nazik olacağını | Open Subtitles | شخص ما يُخبرُني ذلك المصيرِ كَانَ رحيمَ |
| anlat bana. Şöyle geç. | Open Subtitles | حَسناً، يُخبرُني عنه. |
| Ben öderim. İçimden bir ses benim de ödeyeceğimi söylüyor. | Open Subtitles | الشيء يُخبرُني أنا سَأَدْفعُ ثمنه أيضاً. |
| Söylesene, Robert sence insanlık, iyi davranarak günahlarından arınabilir mi? | Open Subtitles | يُخبرُني لذا، روبرت، تَعتقدُ فرداً هَلّ بالإمكان أَنْ تُعوّضُ أَفْعالُ himselfby الجيدة؟ |
| Bunu nasıl telafi edebileceğimi Söyle. | Open Subtitles | فقط يُخبرُني كيف أنا يُمْكِنُ أَنْ أَتجمّلَه إليك. |
| - Şimdi Söyle bakalım. | Open Subtitles | النيل: الآن، يُخبرُني ثانيةً، ماذا نحن سَنَأْكلُ؟ |
| Peki, hazır olduğunda Söyle de çıkalım. | Open Subtitles | حَسَناً، يُخبرُني عندما أنت مستعدّ، ثمّ نحن سَنَذْهبُ. |
| Bay Parks, bana nerenizi beğenmediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | متنزهات السّيدِ، يُخبرُني بأَنْك لا تَحْبُّ حول نفسك. |
| Bayan Dante, nerenizi beğenmediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | الآنسة دانتي، يُخبرُني بأَنْك لا تَحْبُّ حول نفسك. |
| Bayan Babcock, nerenizi beğenmediğinizi söyleyin. | Open Subtitles | الآنسة ، يُخبرُني بأَنْك لا تَحْبُّ حول نفسك. |
| Sakın yarınki programın yoğun olduğunu söyleme. | Open Subtitles | إلى متى أنت هنا؟ - لَيسَ طويلَ. - لا يُخبرُني عِنْدَنا a جدول مشغول غداً. |
| Tamam, sen git polisliğini yap, bana da hiçbir şey söyleme. | Open Subtitles | الغرامة، يَعمَلُ شيءُ شرطيكَ ولا يُخبرُني nuthin '. |
| - Sakın bana müziğin bir fark yaratmayacağını söyleme çünkü yaratabilir. | Open Subtitles | - الذي؟ - لكن لا يُخبرُني الموسيقى لا تَستطيعُ تَأثير، |
| Biri söylesin bakalım, bu hastanın yarası ne. | Open Subtitles | شخص ما يُخبرُني الذي طفح هذا المريضِ. |
| Ne yaptığımı söylesin. | Open Subtitles | يُخبرُني ما أنا عَمِلتُ. جيني! |
| Hayır, sadece anlat bana. | Open Subtitles | هذا مجنونُ. لا، فقط يُخبرُني. |
| İçimden bir ses bunun korsan bayrağı olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | الشيء يُخبرُني ذلك لَيسَ عَلَماً أسوداً. |
| Söylesene. | Open Subtitles | يُخبرُني كيفك عَرفتَ. |