Sanırım, seni korkutan şey aynı şekilde beni de korkutuyor: | Open Subtitles | .. أظنُّ أنَّ ما يُخيفك .. هو نفس ما يُخيفني |
Ve evet, bu beni korkutuyor ama sonunda onu böylesine mutlu görmek çok güzel. | Open Subtitles | و أجل، ذلك يُخيفني و لكن، كم من الرائع أن أرى مدى سعادتها |
Ve bunun için gerçekten üzgünüm ama bu durum beni korkutuyor da. | Open Subtitles | وأنـا آسفة حقاً لهذا، لكن هذا يُخيفني أيضاً. |
Çünkü korkutması gerekiyorsa, işe yaramadı. | Open Subtitles | لأنهُ لو كان كذلك، فإنهُ لا يُخيفني |
Will, seni bulduğuma çok sevindim. Bu labirent ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | وي , سعيدة انه أنت المكان هنا يُخيفني |
Bıçağı tutacağı aklımın ucundan bile geçmedi, korkuttu beni. | Open Subtitles | لم أكن أتخيل أنها قد تأخذها مني، فهذا يُخيفني |
Burada veya dışarıda hiçbir şey, seni kaybetmek düşüncesi kadar korkutmuyor beni. | Open Subtitles | لا يُوجد شيء هُنا أو هُناك يُخيفني بقدر التفكير في فُقدناك. |
Sizin gibi ibnelerin etrafında olmak bile beni ürpertiyor. | Open Subtitles | يُخيفني مجرد كوني بالقرب منكم أيها الشواذ |
Açıkçası, katıldığım için bu suçlama beni korkutuyor. | Open Subtitles | ولأكون واضحًا، فالاتهام يُخيفني لأنّي موافق |
İblis'ten çok, beni havanın durumu korkutuyor. | Open Subtitles | الطقس يُخيفني أكثر .من شيطان ما |
Bu mekan beni korkutuyor galiba. | Open Subtitles | أظن هذا المكان يُخيفني للغاية. |
Bu sarmalda bir şey var, beni korkutuyor. | Open Subtitles | هناك شيء فحسب حول هذا الشكل الحلزوني... لا أعلم، إنّه يُخيفني. |
-Biliyorum. Bu beni daha da çok korkutuyor. | Open Subtitles | أعرف, و هذا حتى يُخيفني أكثر. |
Evet, beni korkutuyor. | Open Subtitles | نعم, هذا يُخيفني. |
Bak dostum, üzgünüm. Ama Deevak beni senden daha fazla korkutuyor. | Open Subtitles | أنا آسف ، لكن ( ديفاك ) يُخيفني أكثر مما تفعل أنت |
Bunun beni korkutması mı gerekiyordu? | Open Subtitles | هل تفترض أنّ ذلك سوف يُخيفني ؟ |
- Bu yer ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | هذا المكان يُخيفني |
Burası ödümü patlatıyor. | Open Subtitles | إنه يُخيفني |
...ve çok heyecanlandım ve bu beni çok korkuttu. | Open Subtitles | . و شعرتُ بالإثارة، وهذا يُخيفني حقاً |
Ia beni korkutmuyor. Getir bakalım. | Open Subtitles | لا يُخيفني إجلبه |
Sadece beni ürpertiyor diye bütün hayatımı adamın birine tuzak kurmaya adamazdım. | Open Subtitles | أود أن أعتقد أنني لن أقتُل نفسي لتوريط رجلاً ما فقط لأنه يُخيفني |