Söylentilere göre orada müttefik kaçaklarının saklayan birleşmeci sempatizanları varmış. | Open Subtitles | يُشاع أن ثمّة متعاطفين اتّحاديين يُخفون مُنشقّين كونفدراليّين. |
Söylentilere göre orada birleşmeci sempatizanları varmış. | Open Subtitles | يُشاع أن هناك متعاطفين اتّحاديين يُخفون مُنشقّين كونفدراليّين. |
Söylentilere göre orada müttefik kaçaklarının saklayan birleşmeci sempatizanları varmış. | Open Subtitles | يُشاع أن ثمّة متعاطفين اتّحاديين يُخفون مُنشقّين كونفدراليّين. |
Ayrıca, söylentiye göre senin hatun Los Angeles'daki en iyi ön sevişme yaşatanlardanmış. | Open Subtitles | علاوة، يُشاع أن فتاتك أفضل مصاصة للدبر في (لوس أنجلس) |
Sokaklarda söylenene göre Church bir şey planlıyor, büyük bir şey. | Open Subtitles | يُشاع أن (تشارتش) يخطط لشيء ضخم. |
Söylentilere göre orada birleşmeci sempatizanları varmış. | Open Subtitles | يُشاع أن هناك متعاطفين اتّحاديين يُخفون مُنشقّين كونفدراليّين. |
Söylentilere göre orada müttefik kaçaklarının saklayan birleşmeci sempatizanları varmış. | Open Subtitles | يُشاع أن ثمّة متعاطفين اتّحاديين يُخفون مُنشقّين كونفدراليّين. |
Söylentilere göre orada birleşmeci sempatizanları varmış. | Open Subtitles | يُشاع أن هناك متعاطفين اتّحاديين يُخفون مُنشقّين كونفدراليّين. |
Söylentilere göre, Phil takımı Salt Lake City'ye satmaya çalışıyormuş. | Open Subtitles | يُشاع أن (فيل) يحاول بيع الفريق لـ (سالت ليك سيتي) |
Söylentilere göre Ferrous duruşma için baskı yapıyor, ama başka biri bunu engelliyor. | Open Subtitles | يُشاع أن الشركة "الحديدية" تلحّ بشدة للحصول على محاكمة سريعة، لكن أحدًا آخر يقاومهم. |
Söylentilere göre tüm ailesi bir grup yunan hopliti tarafından öldürülmüş. | Open Subtitles | يُشاع أن عائلتها بالكامل قُتلت بأيادي فصيل من مغاوير (اليونان). |
Henüz doğrulanmadı ama söylentiye göre başsavcı White Sox'ta nabız yokluyormuş. | Open Subtitles | لم أتوصل بتأكيد بعد، لكن يُشاع أن المدعي العام يتحرى في قضية (الوايت سوكس) |
Sokaklarda söylenene göre Church bir şey planlıyor, büyük bir şey. | Open Subtitles | يُشاع أن (تشارتش) يخطط لشيء ضخم. |