"يُشير" - Traduction Arabe en Turc

    • gösteriyor
        
    • işaret ediyor
        
    • gösteren
        
    • bahsettiği
        
    • işaret eden
        
    Doğru. Saniye kolu her zaman harita sayfasını gösteriyor. Open Subtitles صحيح ، مؤشّر الثواني دائما يُشير لرقم الصفحة
    Tortu birleşimi ve pH seviyesi, aslanı gösteriyor. Open Subtitles تكوين الرواسب ومستوى الحامضية والقاعدية يُشير إلى أنّه كان من أسد
    Bu kırıklar daha gelişigüzel yerleşmiş ve sertçe bastırmaktan çok, keskin bir etkiyi gösteriyor. Open Subtitles إنّ موضع الكُسور يتخذ نمطاً عشوائيّا و يُشير إلى أنّها نجمَت إثر تصادُم أكثر حدة مِنْ دفعة قوية
    Hiç kendini savunmaması da bize kurbanın, katili tanıdığını işaret ediyor. Open Subtitles لا توجد آثار مقاومة، وهذا يُشير إلى أن القاتل كان يعرف الضحية
    Sonra hedefi gösteren sinyalleri gördüm ve bomba kapaklarını açtım. Open Subtitles ثم رأيت مؤشر الهدف يُشير بفتح بوابات القنابل
    Kan sıçramaları, tek kurşun olduğunu gösteriyor. Yakın mesafeden... Open Subtitles تناثر الدم يُشير لرصاصة واحدة، من مدى قريب.
    Morarmış doku gösteriyor ki saldırgan onu iki eliyle boğazlamış. Open Subtitles شكل الرضّة يُشير إلى أنّ المُعتدي خنقه بكلتا يديه.
    Maktulümüzün kemik yapısı, modern hayatın izlerini taşımayan bir şekilde geliştiğini gösteriyor. Open Subtitles ضحيتنا نشأ بلا دلائل لهشاشة عِظام هذا يُشير لحياة مُتحضرة
    Kontrol vanası, suyun ana vanadan boruya aktığını gösteriyor. Open Subtitles أجل، إختبار المفتش للصمام يُشير أن الماء يتدفق من الصمام الرئيسي إلى أنبوب التوريد.
    Demek istediğim, dalgalar gösteriyor ki, onu oraya sürüklemiş, belli. Open Subtitles حسناً، ذلك من شأنه أن يُشير إلى أنّ المدّ جلبها بشكل كيد.
    Evet ve hayati doku reaksiyonu öldükten sonra yapıldığını gösteriyor. Open Subtitles نعم، وعدم وجود ردّ فعل النسيج الحيوي يُشير إلى إنّه تمّ بعد الوفاة
    Yapısal incelemem gösteriyor ki orada oldukça güvende olacaklar. Open Subtitles يُشير تحليلي الهيكلي أنّهما سيكونان آمنين تماماً.
    Bu da silahı saatler öncesinde ateşlediğini ve kısa bir süre sonra da öldüğünü gösteriyor. Open Subtitles ممّا يُشير إلى أنّه أطلق النار قبل ساعات، ومع ذلك مات على الفور.
    Kırmızı renk, eksik kemikleri gösteriyor. Open Subtitles الآن، الأحمر يُشير إلى العظام التي نفتقدها. الد.
    Ön muayene mücadele ettiğini gösteriyor. Open Subtitles الاختبار الأوّلي يُشير إلى علامات للكفاح.
    1949 sayısı da torbanın hangi konsolosluğa ait olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الرقم "1949" يُشير إلى أيّ حقيبة بالضبط في تسلسل القنصليّة.
    Kafatasının ön bölümündeki yaralar kurbanın kafasını pirinçten yapıIma bir yere çarptığını gösteriyor. Open Subtitles والضرر على العظم الجبهي يُشير إلى أنّه ضرب جبهته بنوع من النحاس الأصفر الناشز أثناء سقوطه.
    Şekilleri ağır, yuvarlak bir nesneyle oluşturulmuş küt travmaya işaret ediyor. Open Subtitles التخطيط يُشير إلة صدمة قوية مع جسم مُستدير وثقيل
    Bol miktarda iç çamaşırı olması o zamanlarda epey fetiş hırsızlığı yapıldığına işaret ediyor. Open Subtitles العدد الكبير للثياب يُشير أنه قام بالكثير من عمليات السطو في ذلك الوقت.
    Açıkça Hudson'ın spor programını işaret ediyor. Open Subtitles ذلك يُشير بوضوح إلى البرنامج الرياضي للجامعة
    Bu kadar para çektiğini gösteren hiçbir şey yoktu. Open Subtitles لمْ يكن هناك شيءٍ يُشير إلى أنّه سحب هذا القدر من المال.
    Fark ettik ki belki de bahsettiği bizdeki mucizevi sayılardı. Open Subtitles إكتشفنا أنه ربما ما يُشير إليه هي الأرقام السحرية التي لدينا
    Tıbbi geçmişinde buna işaret eden bir şey yoktu ama sonradan şunları buldum. Open Subtitles ولا شيء في تاريخه الطبي يُشير إلى أنه ينبغي أن يكون لديه، لكن بعد ذلك وجدتُ هذه.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus