Artık profesörle olan ilişkisi resmi işimiz haline geldi. | Open Subtitles | لذا الآن، علاقتها مَع الأستاذِ يُصبحُ عملُنا رسمياً. |
Onlar için açılır, Ve bu bir süre sonra alışkanlık haline gelir. | Open Subtitles | يَفْتحونَهم لَك، وبعد فترة، يُصبحُ عادةً. |
Çoğu mercan çok yavaş büyüse de sonunda iskelet üzeri kaplanmış rengârenk bir yaşam haline geliyor. | Open Subtitles | بالرغم من أن أكثر المرجانِ يُتزايد ببطئ , في النهاية الهيكل العظمي يُصبحُ مُغَطَّى مَع كُلّ أشكال الحياةِ. |
Daha da ilginç olmaya başladı. | Open Subtitles | الشّيء الذي يُصبحُ أكثر فأكثر ذو العلاقة. |
- Burası sıkıcı olmaya başladı. | Open Subtitles | يا، يا، هو يُصبحُ نوع ثقيلِ هنا. |
Birer köle haline gelmemizi engelleyecek şey buysa yaparız. | Open Subtitles | إذا ذلك بإِنَّهُ التقديرات لمَنْعنا مِنْ يُصبحُ العبيدَ، نعم. |
Evet, Katrina gibi sadece özel samimi dostları insan haline gelerek onların hizmet için ödüllendirilir. | Open Subtitles | نعم، familiars خاصّ فقط مثل كاترينا مُكَاْفَأ لخدمتِهم مِن قِبل يُصبحُ إنساناً. |
Düşünceler kelime haline gelir, kelimeler birer iş. | Open Subtitles | يُصبحُ الفكرُ كلمةً، تُصبحُ الكلماتُ teeths. |
Düşünceler kelime haline gelir, kelimeler birer iş. (Gandhi) | Open Subtitles | يُصبحُ الفكرُ كلمةً، تُصبحُ الكلماتُ teeths. |
Düşünceler kelime haline gelir, kelimeler birer iş. (Gandhi) | Open Subtitles | يُصبحُ الفكرُ كلمةً، تُصبحُ الكلماتُ teeths. |
Roma Yudasının gururu haline geldi. | Open Subtitles | هو يُصبحُ فخرَ يهودا الرومانية. |
Kılıç basit bir araçtır, ama bir ustanın elinde silahların arasında en çok yönlüsü haline gelir, ve tıpkı hayal gücünün sınırsız olması gibi kılıcın imkanları da öyledir. | Open Subtitles | إنّ السيفَ a أداة بسيطة، لكن في أيدي a سيد يُصبحُ الأكثر تنوعاً مِنْ الأسلحةِ، وكما الخيال بِلا حدودُ وأيضا الإمكانياتَ السيفِ. |
Buranın havası bozulmaya başladı. | Open Subtitles | هو يُصبحُ مُزعج إلى حدٍّ ما هنا. |
Durum karmaşık bir hal almaya başladı, değil mi? | Open Subtitles | هو يُصبحُ معقّد نوعاً ما، أليس كذلك؟ |
Birileri korkmaya başladı, Mrs. Parlo. | Open Subtitles | شخص ما يُصبحُ عصبي، السّيدة Parlo. |
Gittikçe acayip bir hal almaya başladı. | Open Subtitles | هذا يُصبحُ فضولي وفضولي.. |
Biraz fazla gelmeye başladı. | Open Subtitles | يُصبحُ أكثر من الحدّ. |